1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'de kriz istihdamı vurdu

1 Mayıs 2009

Mart ayı işsizlik rakamları, İkinci Dünya Savaşı sonrasının en karanlık tablosunu çiziyor. Resesyonun başlangıcından bu yana beş milyonu aşkın Amerikalı işini kaybetti. İşsizlik oranının yüzde 10,5’e çıkması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/HhjZ
Fotoğraf: DW-Montage

Mali ve ekonomik kriz nedeniyle ABD’de işsizlik rekor düzeye ulaştı. İşsizlik oranı Mart ayında yüzde 8,5 ile son 25 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu oranın çift hanelere yükselmesi olasılığını ise artık kimse göz ardı etmiyor. Dünyanın en büyük ekonomisi krizin içine tamamen saplanırken Amerikan vatandaşları krizin etkilerini her geçen gün daha ağır bir şekilde hissediyor. Los Angeles yakınlarında yaşayan bu işsiz anne gibi...

Eskiden iş bulmakta hiç sorun yaşamadığını belirtiyor ve ekliyor: Telefon pazarlamacılığında şimdiye kadar hep iş bulunurdu. Ama şimdi bu tür işler bile yok.

İşe alımlar durdu

Yüksek maaşlı işler, küçük işler ya da yarım günlük işler… Hepsinde işe alımlar durmuş görünüyor. Jobcenter denilen iş bulma merkezleri önünde her gün oluşan uzun kuyruklar durumu özetler nitelikte. Bu kuyruklara her ay yüzbinlerce kişi daha ekleniyor. Uçak şirketi Boeing’den inşaat araçları üreticisi Caterpillar’a tüm büyük iş kollarında personelden tasarrufa gidiliyor. Amerikan radyo kuruluşu NPR’in ekonomi uzmanı Marilyn Geewax, ekonomideki kötü gidişattan özellikle fabrika işçilerinin olumsuz etkilendiğine dikkat çekiyor. Geewax, son on yılda fabrikalarda beş milyon kişilik istihdam kaybı yaşandığını, sadece geçtiğimiz ay 161 bin kişinin işinden olduğunu belirtiyor: “Asıl korku verici olan, daha da fazla fabrika işçisinin işini kaybedeceğini bilmemiz. Obama yönetiminin silah programlarına harcamaları kısma planları nedeniyle, savunma bağlantılı sanayide, özellikle de New England’da binlerce kişi işini kaybedebilir.”

Krizden ağır darbe alan otomobil üreticisi General Motors, bu yıl içinde istihdamda 21 bin kişilik kısıntıya gideceğini açıkladı. Resesyonun en ağır etkilediği eyaletlerden Ohio’da Alman lojistik hizmetler şirketi DHL’in Wilmington’daki tesisini kapatması sonucu kasabada yaşayanların üçte birine yakını işsiz kaldı.


Obama bankacıları sorumlu tutuyor

ABD Başkanı Barack Obama göreve başlarken yaptığı konuşmada felaketten Wall Street’teki bankacıları sorumlu tutuyor ve “Ekonomimiz hızla zayıflıyor. Bunun suçlusu ise bazılarının hırsı ve sorumsuzluğudur” diyordu.

Bankalar darboğazı aşamadığı sürece şirketler ve tüketicilere kredi akışı da duruyor. Krediler Amerikan tüketim toplumunun yeniden canlandırılabilmesi için kilit önem taşıyor. Bankalar ise geri ödenmemiş krediler ve toksik kağıtlar batağına saplanmış durumda. ABD Maliye Bakanı Tim Geithner, krizden çıkış için sadece iki seçenek olduğu görüşünde: “Birincisi, sistemi olduğu gibi bırakmak ve kendi kendine iyileşmesini beklemek... Ancak bu yol resesyonu daha da derinleştirecek ve ekonominin canlanmasını geciktirecektir. İkinci seçenek ise devletin müdahale ederek bankalardan toksik kağıtları satın alması.”

Obama ve Geithner, hazırladıkları kurtarma planıyla Amerikan ekonomisindeki hızlı düşüşü frenlemeye ve iş bulma kurumları önündeki kuyrukları kısaltmaya çalışıyor. Kapitalizmi yeniden yapılandırarak kurtarmak isteyen Obama yönetimi, acil yardım programına 800 milyar dolar yatırdı. Obama’nın yüzbinlerce yeni istihdam yaratma vaadiyle açıkladığı bu program, başta enerji sektörünün yeniden yapılandırılması olmak üzere çeşitli yapısal önlemlere odaklanıyor.

Ante Passenheim / Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Nihat Halıcı