1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB sınırdışı prosedürüne standartlar getiriyor

Ulrike Bosse25 Nisan 2008

AB'nin üzerinde uzlaşmaya vardığı düzenlemeyle sınırdışı tutukluluk azami süresi ve temel haklar gibi konularda standartlar getiriliyor. Düzenlemenin Avrupa Parlamentosu ve 27 üye ülkenin onayını alması gerekiyor.

https://p.dw.com/p/DoCK
Kaçak göçmenler ile iltica başvurusu reddedilenlerin geri gönderilmesi için AB çapında geçerli olacak koşulların belirlenmesine çalışılıyor
Kaçak göçmenler ile iltica başvurusu reddedilenlerin geri gönderilmesi için AB çapında geçerli olacak koşulların belirlenmesine çalışılıyorFotoğraf: AP

Parmaklıklar arkasındaki çocuklar, mülteci kamplarında tıbbi bakımdan yoksun hasta yaşlılar, kaderlerinin belirsizliği nedeniyle sınırdışı hücresinde intihar eden kaçak göçmenler… AB bu tabloya son vermek için kolları sıvadı. Kaçak göçmenler ile iltica başvurusu reddedilenlerin geri gönderilmesi için AB çapında geçerli olacak koşulların belirlenmesine çalışılıyor. AB Dönem Başkanı Slovenya’nın İçişleri Bakanı Dragutin Mate, hedeflerini şöyle açıklıyor: “Bu düzenleme yasalaştığında, Avrupa’ya kaçak yollardan gelen insanların korunması için ortak standartlara sahip olacağız. Ve AB’de insanlara uygulanan muamele, prosedür de benzer olacak.”

AB Dönem Başkanlığı ile Avrupa Parlamentosu’nun müzakerecisi Hristiyan Sosyal Birlik partili Manfred Weber, yeni düzenlemenin temel noktaları üzerinde uzlaşmaya vardı. Weber, göçmenlere ya yasal oturma izni verilmesi ya da sınırdışı edilmeleri gerektiği konusunda ilke kararı alındığını vurguladı. Düzenleme ayrıca Avrupa’yı terk etmesi gereken insanların asgari haklarını ve uygulanacak standartları da belirliyor. Buna göre iltica başvurusunda bulunan kişiye, red yanıtı aldıktan sonra kendiliğinden ülkeyi terk etme hakkı tanınacak. Bu durumdaki kişilerin sınırdışı hapsine alınması durumunda ise tutukluluk süresince ailesinin ve çocuklarının hakları tanınacak, eğitim ve tıbbi hizmetlere ulaşım imkanı garanti altına alınacak. Sınırdışı hapsindeki koşullara da standartlar getirilecek, sivil toplum örgütlerine sınırdışı kamplarına girme hakkı tanınacak.

Sınırdışı hapis tartışması

Sınırdışı hapsinin azami süresi ise en tartışmalı konular arasındaydı. Bazı AB ülkelerinde üst sınır 30 gün olarak saptanırken, bazı ülkelerde sınırsız olabiliyor. Bu süre Almanya’da ise en fazla 18 ay.

Avrupa Parlamentosu müzakerecisi Weber, sınırdışı hapsi süresinin tüm Avrupa’da sınırlandırılmasının kendileri için büyük önem taşıdığını vurguladı: “Kaçaklar, kriminal anlamda ağır suçlu değil. Sadece bir suç işliyorlar ve ardından geri çevrilip sınırdışı edilmeleri gerekiyor. Dolayısıyla sınırdışı öncesi tutukluluğun sınırlandırılması gerekiyor. Anahtar konu bu.”

Avrupa Parlamentosu çevrelerinden alınan bilgiye göre sınırdışı hapsi üst sınırının prensipte 6 ay, gerekçelendirilmiş istisnai durumlarda en fazla 18 ay olması konusunda uzlaşmaya varıldı.

Üye ülkelerin onayı gerekiyor

Slovenya İçişleri Bakanı Mate ve Avrupa Parlamentosu’ndan Weber bu ve diğer konularda vardıkları uzlaşma konusunda ayrıntıya girmekten kaçındı. Çünkü uzlaşmanın yasalaşıp AB hukukuna girebilmesi için Avrupa Parlamentosu ile 27 üye ülke parlamentolarının da onayını alması gerekiyor. Manfred Weber düzenlemenin AB açısından siyasi önemini şöyle ifade ediyor: “Avrupa şu an göç konusunda yeni bir fikir arayışında. Sürecin başındayız. Merkezi konu öncelikle kaçakların sınırdışı edilmesi gerekliliğini tarif edebilmemiz. Çünkü aksi takdirde yasal göçü desteklediğimiz konusunda insanlarda güven uyandıramayız.”

Avrupa Parlamentosu’ndaki tüm grupların çoğunluk oyunu alması ve 27 AB ülkesinden itiraz gelmemesi durumunda yeni düzenlemenin Haziran ayında yasalaşması bekleniyor.

Grenzpfeiler Polen Deutschland
Fotoğraf: dpa - Fotoreport
Grenzübergang von Polen zur Ukraine mit EU Schild
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa
Polen Ukraine EU Grenze bei Korczowa
Fotoğraf: AP