1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB, krize karşı politika arayışında

Christoph Hasselbach23 Eylül 2008

AB finans piyasasındaki krize çeşitli düzeylerde tepki göstermeye çalışıyor. Birlik Konseyi’nde üye ülkelerin hükümetleri çözüm yollarını ararken Avrupa Parlamentosu da, AB Komisyonu’nu harekete geçmeye çağırdı.

https://p.dw.com/p/FNZp
AB ekonomi ve maliye bakanlarını zor kararlar bekliyor.
AB ekonomi ve maliye bakanlarını zor kararlar bekliyor.Fotoğraf: AP

İç pazardan sorumlu Komisyon üyesi McCreevy, ticari bankaların öz sermaye yapısının yeniden düzenlenmesiyle ilgili önerilerini ay başında açıklayacak. McCreevy’nin sözcüsü Oliver Drewes, Birlik bünyesindeki yetki dağılımıyla ilgili tartışmaların vakit kaybettireceğini söyledi:

“Kimin, ne zaman nerede ne yapacağını tartışmanın zamanı değil. Bize karar ve yeni kurallar lazım. Kaybedecek vaktimiz olmadığından, hemen lazım…”

AP şeffaflık istiyor

Finans piyasalarında kontrol ve şeffaflığın arttırılması, AP’de grubu bulunan bütün partilerin ortak talebi. Avrupa Halk Partisi Milletvekili Klaus-Heiner Lehne faturanın hep vergi mükellefine çıkarılmasına tepkili:

“Uygulamadaki problem, kârların özelleştirilip, zararların milletin sırtına yüklenmesinden kaynaklanıyor. Bakanlıktan önce Goldman Sachs’ın yönetim kurulu başkanlığını yapmış olan Amerikan maliye Bakanı Paulson’un, kendi branşının yediği haltı düzeltmek için 700 milyar Dolar’lık vergi gelirine el atması tarihin cilvesidir.”

‘AB de risk altında’

AP Sosyalist Partiler grubundan Poul Nyrup Rasmussen de Avrupa’nın hala tepki göstermemesini şu sözlerle eleştiriyor:

“Hala Avrupa’da durumun ABD’deki kadar kötü olmadığını söyleyen var. Bana göre, HBOS ve Northern Rock bankaları ile diğer kredi kuruluşlarındaki kriz harekete geçmek için yeter de artar bile.”

Rasmussen, finans piyasalarındaki gelişmelerin AP açısından değerlendirildiği ve AB Komisyonu’nun göreve çağrıldığı bir rapor hazırladı. Muhatabı da, müdahaleciliğe karşı olan, iç pazardan sorumlu Komisyon üyesi McCreevy. Ancak tehlikeli gelişmeler karşısında finans piyasasının daha sıkı kontrol edilmesi gerektiğine artık McCreevy de ikna olmuşa benziyor:

“Ben de, fırtına dindikten sonra mali hizmetler sektörünün baştan sona yenilenmesi gerektiği kanaatine vardım. Oyun kurallarını düzenleyici çerçeve de yenilenmeli. Ticari ahlakın işlemediği yerde özel kuruluşların aşırı riskli davranışlarının faturası vergi mükellefine çıkarılmamalı.”

Brüksel’de kararsızlık

Ama çeşitli ülkelerde vergi gelirleri bankaları kurtarmada kullanılıyor. Piyasanın kendini arındırma mekanizmasına olan güvenini kaybetmeyen McCreevy ‘kaş yapayım derken göz çıkarılmaması’ uyarısında bulunuyor. Komisyon üyesi bütün olumsuzluklardan hedge fonların sorumlu tutulmasını da tehlikeli buluyor:

“Hedge fon aktivitelerinin piyasa için tehdit oluşturduğunu sanma hatasına düşmeyelim. Olumlu yanlarını da görelim. Açık söyleyeyim: Avrupa ekonomisinin ilerde yoğun sermayeye ihtiyacı olacak.”

AB'nin kontrol ve şeffaflık kurallarını nasıl değiştireceği henüz belli değil. Denetimlerin artacağı ise kesin. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in geçen yılki Yediler Grubu zirvesinde dile getirdiği bu talepler İngiliz ve Amerikalıların bir kulağından girip diğerinden çıkmıştı. Kriz patlak verdikten sonra ise finans piyasasını kendi haline bırakmaktan yana olanların sesi kesildi, ‘neydim’ bile diyemediler.