1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB dışişleri bakanları Salzburg'da buluşuyor

10 Mart 2006

Avrupa Birliği’ne üye 25 ülkenin dışişleri bakanları bugün iki günlük bir toplantı için Avusturya’nın Salzburg kentinde bir araya geliyorlar. Toplantının önemli gündem maddeleri ise Batı Balkan ülkeleri ve Hamas konusunda atılacak adımlar. DW’nin Brüksel muhabiri Bernd Riegert’in haberi:

https://p.dw.com/p/AaA6
Toplantıya Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik evsahipliği yapacak
Toplantıya Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik evsahipliği yapacakFotoğraf: AP

Salzburg’daki AB dışişleri bakanları toplantısının ilk günü, Afganistan’dan İran’a, Irak’tan Filistin topraklarına kadar uzanan Yakın ve Ortadoğu’daki kriz kuşağına ayrılmış durumda. Avrupa Birliği, Filistin’de seçimlerden galip çıkan Hamas örgütünün, barış sürecinde alınan kararları ve İsrail’i tanıyacağı yönündeki umutlarını hala kaybetmedi.

Avusturya’nın Salzburg kentindeki dışişleri bakanları toplantısına evsahipliği yapan Ursula Plassnik, AB’nin Hamas’tan beklentilerine bir kez daha değinerek, “Şiddet ve terör, demokratik süreçler ile bağdaştırılamaz. Bu nedenle Hamas’tan şiddete karşı tavır almasını, İsrail’i tanımasını ve silahsızlanmasını talep ettik“ diye konuştu.

Mali yardımlar

Peki, Brüksel tarafından resmen terör örgütü olarak tanımlanan Hamas, tek başına iktidara gelirse ne olacak? Para musluğu mu kısılacak, yoksa dikkatlice gerçekler ile mi yüzleşilecek? AB, daha önce Filistin özerk yönetimine 2006 yılı için 121 milyon Euro mali yardım yapılmasına yeşil ışık yakmıştı, ancak ödemeler sadece Hamas resmen iktidarı devralıncaya kadar sürecek.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise mali baskı yöntemleri ile radikal Filistinliler’i ikna etmenin mümkün olamayacağı görüşünde. Steinmeier mali yardımlara ilişkin görüşleri şöyle açıklıyor: “Burada Hamas’ın, AB gibi ödeme yapmaya hazır bir alternatif bulması söz konusu olabilir. Tabii bunun Filistinli yetkililerin ihtiyaçlarını karşılayacak hızda olup olmayacağını bilemem.“

İran konusu

Mali yardım yapması en muhtemel adres, İran. Tahran’ın daha önce de Hamas’ı desteklediği, bilinen bir gerçek. Fakat bu ilişki, AB için de çetrefilli bir durum anlamına geliyor. İran’ın nükleer programının Güvenlik Konseyi’ne havalesi nedeniyle ilişkiler zaten gergin.

AB diplomatları, dışişleri bakanlarının buluşmasından yeni bir sonuç çıkmayacağını ve bakanların şimdi New York’ta diplomatik bir çözüm bulunmasına destek mesajı vereceğini tahmin ediyor. AB adına Almanya, İngiltere ve Fransa tarafından üç yıla yakın bir süre devam eden çabalar, şimdilik sonuçsuz kalmışa benziyor.

Gül konuşma yapacak

Salzburg’daki iki günlük buluşmanın bir özelliği de Türkiye’nin üye olmamasına rağmen, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün toplantıya iştirak etmesi. Gül, yarın öğlen çalışma yemeğinde, ''kültürlerarası diyaloğun geliştirilmesi'' konulu bir konuşma yapacak.

Bakanın, Hz. Muhammed karikatürlerinin yayınlanmasıyla patlak veren krizin gölgesinde geçecek konuşmasında, Türkiye ve İspanya'nın başlattıkları girişime dikkati çekerek, olası bir medeniyetler arası çatışmanın önüne geçebilmek için, farklı din ve inançlara karşılıklı saygı ve anlayış gösterilmesinin önemini vurgulaması bekleniyor.

AB Dönem Başkanı Avusturya'nın Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, uluslararası gelişmeler çerçevesinde kültürlerarası diyalogun geliştirilmesi konusunda Salzburg'daki toplantıda bir konuşma yapması için Gül'e geçen ay resmi bir davette bulunmuştu.

Birlik sorunları

Ayrıca Beyaz Rusya’da seçimler öncesi durumu konuşacak olan AB dışişleri bakanları, Birliğin kendi içindeki sorunlara da değinmeye niyetli. Anayasa krizinden sonra, Avrupa Birliği’nin rotası konusunda tartışmalar artıyor. Bakanlar, AB’nin daha ne kadar genişleyebileceğini ele alacak ve Ukrayna, Gürcistan ve hatta İsrail gibi ülkelerin uzun vadede birliğe üye olup olamayacağını tartışacak.

Balkan ülkelerinin birliğe üye olması konusu ise karara bağlanmış durumda. Türkiye ile üyelik müzakereleri de sürüyor. AB’nin genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Olli Rehn, dışişleri bakanları toplantısında Balkan ülkelerinin birliğe yakınlaştırılmasında izlenecek rotayı tanıtacak. Rehn, işin aceleye getirilmesine karşı ve, siyasi ve ekonomik kriterlerin noktası noktasına gözden geçirilmesinden yana.

Haziran ayında yapılacak zirveye kadar, AB’nin gelecekte izleyeceği çizgiyi belirlemiş ve anayasa krizini çözümlemiş olması bekleniyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, anayasanın bazı bölümlerini, aradan bir süre daha geçince, geçen yılki referandumlarda „hayır“ oyu veren Fransa ve Hollanda halklarının tekrar oyuna sunmaktan yana. Avrupa Parlamentosu, 2007 yılından sonra AB’ye üye olmak isteyen Balkan ülkelerinin kabul edilebilmesi için yeni bir anayasayı şart koşmuştu.