1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

29 Mart 2013

29 Mart 2013 tarihli Avrupa gazetelerinde ağırlıklı olarak Kıbrıs'taki Euro kriziyle ilgili yorumlar öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/186qp
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Avusturya'nın muhafazakâr eğilimli gazetelerinden Die Presse, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Ne yani, kriz atlatıldı mı şimdi? Kesin olan şu ki, adanın güneyindeki yönetim, insanların ataletini hafife aldı ve bu pahalıya patladı. Bu hata belki dağları yerinden oynatmadı ama şiddetli bir depreme neden oldu. Oysa perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Bankalardaki mevduatlara zoraki el konulması, aylardır konuşulan bir konuydu ama kimse kılını kıpırdatmadı. Anlaşılan mevduat sahipleri, paralarını dahi çekemeyecek kadar aciz ve tembeldi. Günün birinde kriz elbette bitecek. Bu kıssadan çıkarılacak hisse ise şu olacak: Atalet, 2013 yılı itibariyle kötü bir alışkanlık olmaktan çıkıp köklü bir gelenek haline dönüşmüş olacak."

NRC Handelsblad adlı Hollanda gazetesi ise Kıbrıs ile ilgili daha kesin ifadeler kullanıyor:

"Geçmişteki deneyimlerden yola çıkarak, Kıbrıs'a gönderilen acil yardım paketinin, bu hikâyenin son halkası olmadığını söyleyebiliriz. Zira âkibeti meçhul çok sayıda yeni senaryo ortaya çıkacak. Cevap bekleyen en önemli soruysa şu: Kıbrıs, Rusya'dan aldığı 2,5 milyar ve AB'den gelecek toplam 10 milyar euroluk kredileri nasıl geri ödeyecek? Bankacılık sistemine getirilecek yeni düzenlemeler, bu sektördeki gelirlerin yarı yarıya azalması anlamına gelecek. Turizm de çok önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte mali piyasalarla doğrudan ilintili. Zira yabancıların mali işlemlerine getirilecek kısıtlama, ülkeye gelecek turist sayısında da bariz bir gerilemeye neden olacaktır. Tüm bunlara bir de mali piyasalara bağımlı olan hizmetler sektöründeki pek çok branşta ortaya çıkacak yeni sorunlar eklendiğinde durumun vahameti daha da artacaktır."

Son olarak Kıbrıs'taki Euro krizinin Rusya'dan nasıl göründüğüne bakıyoruz. Moskova merkezli Nesavissimaya Gaseta şu yorumu yapıyor: 

"Kıbrıs'taki krize karşı geliştirilen 'Bolşevik tarzı' yöntemler, Avrupa'nın ürettiği politikaların kalitesine dair ciddi şüpheleri de beraberinde getiriyor: AB, neden krizi önlemek yerine eşine daha önce rastlanmayan ve tüm dünyadaki mevduat sahiplerini ürküten adımlar atmayı tercih etti? Bu ve benzeri nahoş sorular ise 'Rusya'dan yapılan şaibeli para transferleri, krizin yegâne müsebbibidir' şeklindeki mafya senaryolarıyla örtbas edilmeye çalışılıyor. Kıbrıs bankalarındaki Rus paralarıyla ilgili istediğiniz yakıştırmayı yapabilirsiniz ancak bu, krizin nedenini açıklamaya yetmez. Kıbrıs'ın iflasın eşiğine gelmesinin en önemli nedeni, Yunanistan'a yapılan mali yardımlardır. 'Eurokratlar' eğer isteselerdi, krizin Kıbrıs'a sirayet etmesini daha o zamanlar önleyebilirdi; üstelik bu, çok daha uygun koşullar altında mümkündü. İşte bu nedenle Avrupalı memurların, Kıbrıs'a gerçekten de yardım etmek istediklerine inanmak pratikte imkânsız görünüyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Murat Çelikkafa

Editör: Ahmet Günaltay