Avrupa basınından özetler

Hollanda'dan De Telegraaf gazetesinin Suriye'deki gelişmelerle ilgili yorumu şu şekilde:

“Hizbullah, Suriye rejiminin zafere ulaşmasına yardımcı olmak için son nefesine kadar savaşacağına yemin ediyor. Böylece tıpkı Esad gibi İran tarafından desteklenen Lübnanlı terör grubu, komşudaki savaşa bütün gücüyle yükleniyor. Bu durum, Lübnan'ı bir iç savaşın eşiğine getirirken tüm bölgeyi kapsayan bir savaş tehdidi reel hale geliyor. Hâlihazırda fiilen Sünniler ile Şiiler arasında bir bölgesel savaş söz konusu. Şimdiye kadar bu savaş Suriye'nin egemenlik alanı üzerinde sürüyordu. Orada Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar tarafından desteklenen Sünni isyancılar, Hizbullah ve İran'dan yardım alan Suriye rejimine karşı mücadele ediyor. Mevcut Şii ekseni, en temel parçası olan Suriye'nin düşmesini her ne pahasına olursa olsun engellemek istiyor.”

Belçika'dan De Morgen gazetesi Suriye'deki savaşın müzakereler yoluyla çözümü çerçevesindeki çabaları şöyle yorumluyor:

“Yakın tarih, tırmanmakta olan bir savaşı geriye çevirmek için başvurulacak tek bir olasılık olduğunu öğretiyor, o da barış müzakereleri. Bosna Savaşı döneminde olduğu gibi savaş efendilerini mümkün olan en büyük uluslararası baskıyı kullanarak barışa zorlamaktan başka çare yok. ABD ve Rusya isyancılar ve Esad kliğine haziran ayı başında Cenevre'de barış görüşmelerine başlamaları yönünde gittikçe daha fazla baskı uyguluyor. Elbette bu en mükemmel sonuç değil, zira Esad cephesiyle müzakereler, olan bitenlerden sonra hiç de temiz bir yol olarak görünmüyor. Ama başka çıkış yolu da yok. Kan dökülmesini ve mülteci akınını durdurmak için diplomatların işe girişmesi şart.”

Rusya'dan Nesavissimaya Gaseta Londra ve Paris'te askerlere yönelik gerçekleşen saldırıları yorum sütunlarına taşıyor:

“Avrupa'da terörizm bir karşılıklı çatışma olmaktan çıkıp sokağa indi. Bu, endişe verici bir işaret. Failler genellikle kenara itilmiş ya da psikolojik açıdan olgun olmayan insanlar. Bu insanlar ailelerinin ya da kendilerinin göç edip yerleştiği ülkelere uyum sağlayamamış ikinci ya da üçüncü kuşak göçmenler. Dolayısıyla istihbarat servisleri açısından faiileri önlemek çok daha zor. Aşırılık yanlısı gruplaşmaları ya da nefret yayan insanları yasaklayarak bir yere varılamıyor. Bunun yerine ılımlı İslamın desteklenmesi çok daha anlamlı.”

Fransa'dan yerel L'Est Républicain gazetesinin Paris'teki saldırıyla ilgili yorumu şu şekilde:

"Bu, ruhen rahatsız birinin yaptığı bir eylem mi yoksa bir terör eylemi mi? Yetkililer bir askere bıçaklı saldırıda bulunan esrarengiz saldırganı ortaya çıkarmak için Paris'in alışveriş merkezlerinden La Defense'teki kamera görüntülerinin incelenmesinden ümitli olduklarını ifade etti. Genellikle özel alanın korunması gerekçesiyle eleştirilen gözetleme kameraları teröristleri keşfetmek bakımından değerli bir müttefik. Boston'da maraton esnasında bomba koyanlar böyle teşhis edilebildi. Bu teknolojik silahın yanı sıra soruşturmayı yürüten makamlar eski insan kaynaklı teknolojiye de yaslanıyor yani gizli istihbarat servislerinin yaptığı soruşturmalara. Ancak yakın tarih içerisinde Toulouse, Londra, Boston'da meydana gelen saldırıların gösterdiği üzere, söz konusu olan toplumdan uzak, yalnız bireyler olduğunda bu yöntemin sınırları var.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Başak Sezen