Presseschau (Afghanistan, EU-Serbien)

Polonya'nın Rzeczpospolita gazetesi Sırbistan'ın Birliğe üye olmak için yaptığı başvuruyu yorum sütunlarına taşıyor. Gazetenin yorumu şöyle:

"Sırbistan hem mensubu olduğu medeniyet, hem Ortodoks olması, hem de gelenekleri açısından Rusya'ya bağlı olması nedeniyle Batı'ya değil, Doğu'ya ait. Ancak AB çok uzun süreden bu yana Batılı bir kulüp değil. Sırbistan Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana çıkan en büyük savaşın baş sorumlusu. Ancak Sırplara bu savaştan tamamen arınmaları ve kendilerini birleşik Avrupa'da yeniden bulmaları için bir şans verilmeli. AB içindeki en önemli ülkeler olan Fransa ve Almanya, yeni üyeler konusunu kesinlikle tartışmak istemiyor. Tabi Birliğin üyelik vaadinde bulunduğu Hırvatistan'nın yanı sıra küçük, zengin ve Batılı İzlanda hariç. AB'nin genişlemesi tartışması, sadece işin ekonomik ve politik yönüyla değil, ahlaki yönüyle de ele alınmalı. Noel tatili, bunun için iyi bir fırsat."

İtalya'dan La Stampa gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

"Balkanlar'daki savaşın üzerinden 15 yıl geçtikten sonra Belgrad, normalleşme yönünde bir adım daha attı. Sırbistan'ın ne zaman AB üyesi olacağı ya da bunun başarıya ulaşıp ulaşmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak İtalya, Sırbistan'ı şimdiye dek olduğu gibi bundan sonra da destekleyeceğini açıkladı. İtalya, İspanya ve İngiltere'nin yanı sıra eski Komünist, 'Yeni Avrupalı" ülkelerle ittifaka girişiyor. Buna karşı çıkan ülke Hollanda. Nedeni, savaş zamanında işlenen suçlar ve Bosnalı Sırpların eski lideri Ratko Mladiç. Almanya ve Fransa ise bu ülkeler konusunda duraksıyor. Kosova'nın statüsü konusu da Belgrad'ın müzakere sürecini zorlaştıracaktır. Sırbistan, 22 AB üyesi ülkenin bağımsızlığını tanıdığı Kosova'nın kendi topraklarına dâhil olduğunu savunuyor."

Alman Berliner Zeitung bugünkü sayısında Afganistan'da istikrarın sağlanması için Taliban'la uzlaşma çabasını ele alıyor:

"Taliban'la görüşme yolları aranması çözüme yardım edebilir. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai bir süredir bunun için çalışıyor. Karzai Taliban'dan eski Dışişleri Bakanı Vekil Ahmet Mütevvekkil ve örgütün Pakistan'daki temsilcisi Molla Selik Saif ile ilişki içinde. Her iki temsilci ile Kabil hükümetinin ilk buluşması Suudi topraklarında yapıldı. Gerçi bu buluşmadan elle tutulur bir sonuç çıkmadı, çünkü Kâbil yönetimi, Taliban'dan silah bırakmasını ve Anayasa'yı kabul etmesini istedi; Taliban'sa bunun için ülkedeki yabancı askerlerin çekilmesini ön şart olarak koştu. Bu başarısız bir buluşma olsa da, iki tarafın yeni bir girişimde daha bulunmayacağı anlamına gelmiyor."

İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung'sa Almanya'da koalisyon ortakları içindeki tartışmaları ele alıyor:

"Koalisyonda herşeyin yolunda gittiği söylenemez ama şimdiye kadar hiçbir mesele, bütçe konusu kadar yoğun bir şekilde tartışılmadı. Sadece muhalefet değil, Hrıstiyan Birlik Partili birçok politikacı da Merkel kabinesinin, neden devletin kasası boş olmasına rağmen vatandaşlara vergi kolaylığı sağlamakta ısrar ettiğini anlamıyor. Gerçi muhalefetin bu konuda alarma geçilmesi yönündeki çağrıları da abartılı. Durum o kadar da vahim değil. Nitekim ekonominin biraz olsun rahatladığı görülüyor. Ancak Merkel'in ekibi ikna edici değil. Eski Savunma Bakanı Franz Josef Jung'un görevinden ayrılmasıyla kabinede zorunlu bir revizyona gidildi. Bakanlar, maliye politikasıyla ilgili kamuoyu önünde şiddetli bir kavagaya tutuşuyor. Eğitim meselesiyse endişeye yolaçmaya devam ediyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa