Alman basınından özetler

Badische Neueste Nachrichten gazetesi, Hırvatistan'ın AB üyeliği dışında çaresi olmadığı görüşünde:

“Hırvatistan 4,5 milyon nüfuslu küçük bir ülke olarak AB üyeliğinden sadece kâr edebilir. Ülke ekonomisi önemli yapısal zaafların, rekabetteki eksikliklerin, hızla artan kamu borçlarının gölgesinde. Sadece bunlar bile ülkenin ağır darbe almasına yeter. AB üyesi olması durumunda ise yabancı yatırımların giderek artması sözkonusu olacaktır. Sadece çok iyi bir turizm ülkesi olduğu için değil. Hırvatistan'da elektronik, makine yapımı, tekstil, gıda gibi çeşitli alanlarda geleneksel bir sanayi ülkesi olma potansiyeli mevcut. Hırvatistan ayrıca güneyindeki komşu Balkan ülkeleri piyasalarının kapılarını da açabilir.”

Süddeutsche Zeitung ise Suriye ile ilgili gelişmeleri konu alıyor:

“Esad’ın askerleri büyük gruplar halinde direnişçilerin saflarına katılmadıkça bu ezici askerî dengesizlik  sürecektir. Şu an Suriye’nin dışında olup bitenler daha önemli görünüyor. Arap Birliği Suriye’ye yeni gözlemciler mi gönderecek, yoksa bu tartışmalı barış misyonunu sona mı erdirecek? BM Güvenlik Konseyi devreye girecek mi? Ancak Arap Birliği sürgündeki muhalefetin arzu ettiği gibi Suriye dosyasını Güvenlik Konseyi’ne havale etse bile daha hiçbir şey kazanılmış olunmaz. Konsey’in veto yetkisine sahip üyeleri Rusya ve Çin, Devlet Başkanı Esad’dan desteği çekmediği sürece Güvenlik Konseyi’ndeki bölünmüşlük devam edecektir. Tüm bunlar Esad’a zaman kazandırıyor. Ancak geriye kalan soru, zamanın Esad rejimi için mi, yoksa muhalifleri için mi işlediği.”

Mısır'da seçimlerden beklenildiği üzere İslamcılar'ın galip çıkması, ‘ülkede kazanılan özgürlükler tehlikede mi?' sorusunu gündeme getirdi. Neue Presse gazetesinin yorumu şöyle:

“Mısır'da İslamî bir din devleti oluşması tehlikesi var. Ancak Batı ve İsrail on yıllar boyunca yolsuzluklara bulaşmış, kendi cebini doldururken halkı baskı altına alan zalim bir rejimi destekledi. İslamcılar bu rejime kafa tutan ve halk içinde iyi bir şekilde örgütlenen tek güçtü. Tüm bu faktörler seçimlerde Müslüman Kardeşler ve onlardan daha radikal olan yoldaşları Selefîlerin işine yaradı. Mısır'ın gelecekte ne tür bir yola gireceği merakla bekleniyor. Dinciler, kadın ve kızlar dahil olmak üzere Facebook neslinin özgürlüklerini yaşamasına izin verecek mi? Yoksa Arap Baharı Mısır'da sadece kısa süreli bir deneyim olarak mı kalacak…”

Neue Osnabrücker Zeitung'un aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Yurtdışındakiler Mısır'a gözlerini ovuşturarak bakıyor. Mübarek rejiminin başarılı bir şekilde devrilmesinin ardından Mısırlılar nihayet siyasî olarak seçme şansına sahip oldu. Ve ezici çoğunlukla seçimini İslamcı bir yönetimden yana yaptı. İlk bakışta ilerlemenin ardından gerileme olarak görünse de sonuç kimseyi şaşırtmadı. Mısır halkının yıllardır tüm dinsel talepleri bir yana hayır işleri ve sosyal alandaki girişimleriyle tanıdığı Müslüman Kardeşler, oyların yüzde 47'sini aldı. Müslüman Kardeşler'in başarısı, Mısır halkının büyük çoğunluğunun özlem duyduğu şeyi gösteriyor: Yaşam koşullarının somut bir şekilde iyileşmesi, güvenlik ve normallik.”

Augsburger Allgemeine gazetesinin yorumu ise haftasonunda Berlin'de başlayan dünyanın en büyük tarım ve gıda fuarı Yeşil Hafta'ya ilişkin. Fuara damgasını vuran en önemli konulardan biri hayvanların yetiştirme koşulları ve organik tarım.

“Organik gıda isteyen, bunun katma değerinin bir bedelinin olduğunu da anlamak zorunda. Hayvanlarına daha geniş alan ve daha kaliteli yem veren bir çiftçi, mecburen daha az üretebilecek ve ürünü için daha fazla para isteyecektir. Organik tavuk göğüs etinin kilosunun yaklaşık 30 euro olması boşuna değil. Süpermarkette bu fiyatın sadece üçte birini ödeyen bir müşteri bu etin, açık arazide yetiştirilen tavuklardan sağlanmadığını bilmeli. Bu fiyatlarla organik tarım mümkün değil.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ayhan Şimşek