1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

Celik Akpinar22 Nisan 2013

Bugünkü Avrupa basınından seçtiğimiz yorumlar Boston’daki saldırılar ve İtalya’daki cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin.

https://p.dw.com/p/18Kf0
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Rus gazetesi Nesawissimaja Gaseta, Boston'daki bombalı saldırılara ilişkin yorumunda, ABD’nin Rusya’dan gelen uyarılara kulak asmadığını öne sürüyor:

“FBI’ın, Rus iç istihbarat teşkilatı FSB’nin bu konudaki uyarılarını, Çarnayev kardeşlerin takip altında tutulması yönündeki ricasını gerektiği gibi dikkate almaması yadırgatıyor ve şaşırtıyor. Amerikan servisleri için bu gençlerin ‘Rusya’dan kaçmış sığınmacılar” olduklarını açıklamaları, ikna olmaları açısından yeterliydi. Aşırı eğilimlileri, teröristleri ‘bizimkiler’ ya da yabancılar diye ayırdığımız sürece bu şer odaklarına karşı mücadele, yel değirmenlerine karşı savaşa dönüşmüş olur.”  

Liberal Danimarka gazetesi Politiken yorumunda Boston’daki terör saldırısının perde arkasına ilişkin şu analizi yapıyor:

“Tahrik edici olan, saldırıyı düzenleyen kardeşlerin (terörist zanlılarının), ABD’nin göçmenleri topluma entegre etme konusunda sunmakta olduğu olağanüstü olanakları kötüye kullanmış olmalarıdır. Yüzeysel olarak bakıldığında her iki kardeş de topluma iyi uyum göstermiş gibi görünüyor. Öte yandan Boston’daki her iki teröristin, aslında Norveç’te kitlesel katliam yapan Breivik ile yakın görüşte oldukları var sayılabilir. Bunlar birbirinden farklı olduklarını ve farklı hedeflere karşı mücadele ettiklerini söyleseler bile düşmanları aynı. O da bizleriz. Yani, özgürlükten ve çeşitlilikten yana açık bir toplum isteyen bizler.”  

Hollanda gazetesi De Volkskrant, saldırının ardında çaresizlik ve fanatizmden oluşan bir karışımın yattığını belirterek şunları yazıyor:

“Her iki kardeşin You Tube ve Facebook’un Rus versiyonu olan Vkontakte adlı sitelerdeki kullanıcı hesapları incelendiğinde, bunların ergenlik çağındaki gençlere özgü tavırlarla, İslam’ın en radikal bir biçimde yorumlanmasından oluşan bir karışımla hareket ettiğini çağrıştırıyor. Muhtemelen yeni vatanlarına duydukları nefret, ABD’nin ve diğer Batılı ülkelerin, Suriye’deki yandaşlarına yardım etmeye yanaşmadıkları şeklinde aşırı İslamcı kesimlerin yaydığı propaganda yoluyla daha da artmış oldu. Eğer durum gerçekten böyleyse, bu ABD açısından çok ironik olurdu. Zira ABD Irak ve Afganistan’a müdahale etmek suretiyle birçoklarının nefretini kazandı. Ama anlaşılan o ki, müdahale etmemesi de nefret uyandırması için yeterli bir sebep sayılıyor.”

Avusturya gazetesi Die Presse, İtalya’daki cumhurbaşkanlığı seçimin konu aldığı yorumunda, “siyasî elitlerin iflas ilânı” başlığını kullanıyor:

“İtalya’daki cumhurbaşkanlığı seçimi, seçkinlerin nihaî iflas ilânıydı. Son günler gösterdi ki İtalya’da parti sistemi -en basit deyimle- işlemiyor. Halkın temsilcileri çok basit bir görev olan cumhurbaşkanlığı seçiminde bile anlaşamıyorsa, 1929 yılından bu yana ülkenin gördüğü en ağır resesyondan kurtulmak için nasıl çözüm yolu bulacaklar? Sürekli artan işsizlik ve rekor seviyeye yükselen borç dağının nasıl üstesinden gelecekler? “Acaba siyasi aktörler İtalya’nın reformdan geçirilmesini gerçekten istiyorlar mı?” sorusu da bu durumda ön plana çıkıyor. Nitekim siyasî partiler, cumhurbaşkanlığı seçiminde devletin çıkarlarını gözetmek yerine, kendi kısır iktidar oyunlarını sürdürmeyi tercih ettiler.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Ayhan Şimşek