1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2110 Presseschau 2

21 Ekim 2010

Bugünkü Avrupa basınında Fransa'daki emeklilik reformunu protesto gösterileriyle, İngiltere'de hükümetin almayı planladığı geniş kapsamlı tasarruf önlemleriyle ilgili yorumlar ağırlıkta.

https://p.dw.com/p/PjrM

Fransız Liberation gazetesi emeklilik reformunu protesto gösterilerine çok sayıda gencin katılmasmını analiz ediyor:

"Bu neslin geleceği daha önlerinde ve gelecekteki emeklilik reformlarını protesto etmek için de yeterince zamanı var. Ancak protestolar nedeniyle sokağa dökülen öğrenciler şimdi kendi geleceklerinin söz konusu olduğundan bahsediyor. Haksızlığa uğradıkları duygusunu hissediyorlar. Bu duygu Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkzoy'nin izlediği ekonomik ve sosyal politikalar ile krizden sonra ülkede gerçekten birşeylerin değişmediğinin kesinlik kazanması nedeniyle daha da güçlendi."

Sol liberal La Repubblica'nın aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

"Fransa'daki protestolar ilk bakışka emeklilik reformuna yönelik gibi görünüyor, ancak gösterilerin arkasındaki neden daha derinlere dayanıyor. Fransızlar'ın Cumhuriyetin temel değerlerinin tehlikede olduğunu gördüklerinde, iktidarın temsilcilerine tepkilerini göstermek için meydan ve bulvarlara akın etmesi boşuna değil. Emeklilik reformuna karşı düzenlenen geniş kapsamlı protesto gösterileri, sadece kazanılmış olanların savunulması değildir ve sembolik olarak şöyle anlaşılmalıdır: Belki de hükümetin savunduğu ve gerekli bulduğu emeklilik reformu halka daha iyi bir geleceğe hizmet edecek gibi görünmüyor. Halk bunun Fransızların ilerleme sağlama düşüncesini, Fransız Cumhuriyeti'nin en temel fikirlerinden birini zedeleyeceğini düşünüyor."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise İngiliz hükümetinin dün açıkladığı geniş kapsamlı tasarruf önlemleri. İsviçre'den Tages-Anzeiger'in yorumu şöyle:

"Bu sancılı tasarruf önlemleri hayata geçirildiğinde, İngiltere'deki sancının daha da artmasına, yıllarca sürmesine neden olabilir. Ülkede bu operasyonun mağdurlarını kimin taşımak zorunda kalacağı tartışması çoktan başladı bile. Muhafazakar gazete okuyucularının, kendilerini hükümet tarafından ihanete uğramış hissetmesine, bu gazetelerin de sızlanmalarından çektikleri acı ölçülecek olursa, tasarruf külfetinin bir dereceye kadar eşit dağıtıldığı sanılabilir. Ancak Cameron'un tasarruflarından bu kesimden çok, etkili ağızlara sesini duyurma şansına yeterince sahip olmayanlar olumsuz etkilenecek."

Hollanda'dan de Volkskrant yorumunda, Cameron'un bu tasarruf önlemlerini alma sebeplerini mercek altına alıyor:

"Öncelikle sendikaların gücünü kırmaya çalışan Thatcher'den farklı olarak Cameron bu şok terapisine idealist bir boyut kazandırmaya da çalışıyor. Bu tasarruf önlemleri onun gözünde sadece acı ama gerekli olan ekonomik önlemler değil. Belirli görev ve sorumlulukların devlete değil, vatandaşa yüklenmesi,aynı zamanda 'büyük toplum' yolunda adım atılabilmesi için de talep ediliyor. Başbakan şimdiki ağır müdahaleler konusunda gerçek bir toplumsal taban oluşturabilmek için, üzerinde titizlikle çalışılmış, yeni perspektifler içeren bir taslak sunmalı."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, İsveç'in liberal Dagens Nyheter gazetesinden:

"İngiliz hükümeti bütün politik sermayesini kamu bütçesindeki açıkla mücadeleye adadı. Bu ekonomik riskleri barındırsa da doğru bir tercih. İnandırıcı bir yeniden yapılanma planı olmazsa, piyasalar tarafından cezalandırılma riski daha yüksek olur. Şimdi ilk olarak ekonomik büyüme hızının düşmesine hazırlıklı olunmalı. Muhafazakarların bu stratejisi tutarsa, bu aynı zamanda bir sonraki seçimleri kazanmasının reçetesi de olabilir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay