1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

Celik Akpinar20 Eylül 2012

Fransa’daki ünlü “Charlie Hebdo” mizah dergisinde yayımlanan, İslam dinine hakaret içeren Hz. Muhammed karikatürleri bugünkü Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorumların tamamını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/16Bwo
Die Titel verschiedener europäischer Tageszeitungen, aufgenommen am 7.11.2002. Die Zeitungsverlage im In- und Ausland sind fast ausnahmslos durch die sinkenden Werbeausgaben der Wirtschaft und dem damit verbundenen Rückgang auf dem Anzeigenmarkt gebeutelt. Sie müssen Mitarbeiter entlassen und andere Sparmaßnahmen vornehmen.
Symbolbild internationale Presseschau PresseFotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Belçika gazetesi De Standaard, İslam karşıtı film ve karikatürler kapsamında hukuk devleti standartlarının geçerli olması gerektiğini savunuyor:

“Düşünce özgürlüğü tartışmasının ötesinde, burada birlikte yaşamanın kuralları ve hukuk devleti de söz konusudur. Eğer bir hakaretin ölüm cezasını gerektirecek büyüklükte olup olmadığına herkes kendi karar verecek olsaydı, o zaman hepimizin ölüm fermanı da verilmiş olurdu. Her şey yasa dışı olurdu. Biz, İslamî çevrelerin şiddet yanlısı kökten dinciler ile aralarına mesafe koymuş olmalarını sevindirici buluyoruz. Ancak bunun neticesinde inançları gereği bu eylemlere karşı çıkanların kendileri de tehditlerin hedefi oluyor. Bu durum, inananlara kendi dinleri hakkındaki görüşlere konulacak sınırları belirlemeleri için yapılan çağrıların bir sonuç vermeyeceğini de ortaya koyuyor. Bunu yapacak olan sadece toplumdur, o da bunu meşru bir biçimde devletin mekanizmalarını kullanarak yapacaktır.”

Lüksemburg gazetesi Luxemburger Wort, Hz. Muhammed karikatürlerinin Fransız mizah gazetesi “Charlie Hebdo”da yayımlanmasının zamanlamasını yanlış buluyor:

“Fransız mizah gazetesi güncel konularda eleştirel yayın yapmaya hep özen göstermiştir. Gazetenin editörleri de basın özgürlüğünü savunmak adına şimdilerde özellikle eleştirel olmak gerektiğini vurguluyorlar. Kamuoyunun dikkatlerini üzerine çekmek onların işine geliyor, çünkü bu tür karikatürleri yayınlayarak gazetenin satışı artırılmış oluyor. Gazetenin görevini yerine getirmesi ve tehditlere boyun eğmemesi prensipte iyi bir şey. Ancak, geçtiğimiz günlerde yaşanan Batı karşıtı protesto gösterilerinde çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesi dolayısıyla insan kendine, ‘acaba karikatürleri yayınlama kararı alınırken biraz daha beklenilse daha iyi olmaz mıydı’ diye sormak zorunda kalıyor.”

Fransız Le Monde gazetesi bir yandan basın ve düşünce özgürlüğünü savunurken, diğer yandan bu karikatürlerin şu anda yayınlanmasının ateşe körükle gitmek anlamına geldiğini vurguluyor:

“Dinler, saygıdeğer düşünce ve inanç sistemleridir ama, dinler de her tür özgürlük içinde analiz edilebilmeli, eleştirilebilmeli ve hatta gülünç duruma düşürülebilmelidir. Bu durum, Voltair’den bu yana bilinmektedir. ‘Charlie Hebdo’ gazetesinin yayın sorumlularının kararları şöyle ya da böyle algılanabilir, ancak o yayın özgürlüklerinin sınırlandırılması ancak mahkemenin kararı ile düşünülebilir. Eleştirilere maruz kalan karikatürler acınacak düzeydedir, kaliteden yoksundur. Bunların şu sıralarda yayımlanmış olması, ateşe körükle gitmek anlamına gelmektedir ki, bu da çizerlerin ve yayın yetkililerinin gerçekten sorumluluk bilinci taşıyıp taşımadıklarını sorgulamamıza yol açıyor.”

Diğer bir Fransız gazetesi Liberation ise yorumunda Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanmasını savunuyor:

“Çizerlere sorumluluklarını anımsatmak, onları uyarmak, yayın öncesinde uzunca düşünmelerini istemek, sanki dışişleri bakanlığı sözcüleriymişler gibi, konunun jeopolitik bağlamını hesaba katmalarını onlardan istemek, tüm bunlar tehlikeli bir merdivene çıkışın adımıdır. Bunun ilk basamağı oto sansürdür, son basamağı da kayıtsız şartsız teslim olmaktır. İlk basamaktan sonuncusuna geçiş hayrete düşürecek kadar kısadır, sonra da bunun dönüşü yoktur. Demokrasilerde her dergi yazı içeriğini kendisi belirler. Okuyucu ise bir dergiyi okuyup okumama hakkına sahiptir. Kendilerine hakaret edilmiş hissedenler ise mahkemelere başvurabilirler; bu, onların yegâne meşru silâhıdır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu