2005 Albert Einstein'ın yılı

Albert Einstein, tüm zamanların en ünlü araştırmacısı. 1905 yılında formüle ettiği "özel görelilik teorisi" modern fizik ve doğa bilimlerinin zeminini oluşturdu. Einstein’in dilini çıkardığı resmi tişörtlere, kahve fincanlarına, tabaklara basıldı. Max Planck Ensitüsü’nde bilim tarihi uzmanı olarak çalışan Dieter Hoffmann, Einstein için “Einstein, bilim dünyasının geniş kesimler tarafından tanınan ilk yıldızıydı. O, bilimin Charlie Chaplin’i, Marlene Dietrich’iydi“ nitelemesinde bulunuyor.

Bir İngiliz araştırma ekibinin 1919 yılının Kasım ayında yaptığı gözlem, Albert Einstein’ın ününün başlangıcı oldu. Einstein’ın bu olay sayesinde dünya çapında tanındığını belirten Hoffmann, “Almanya’nın uluslararası alanda yalnız bırakıldığı bir dönemde, Einstein’in teorisinin İngiliz bilim adamları tarafından doğrulanması, bilimin uluslarüstü konumunu bir kez daha ortaya koydu“ diyor.

İnsan hakları savunucusu

Einstein, edindiği ünü barış, özgürlük ve insan hakları alanındaki ideallerini ifade etmek için kullandı. Almanya’da kurulan Weimar Cumhuriyeti’ni ısrarla demokrasi karşıtlarına karşı savundu. Yükselen milliyetçiliğe karşı durdu; daha sonra göç ettiği Amerika Birleşik Devletleri’nde de siyahların haklarını savundu. 1929 yılında Nobel Ödülü’ne layık görülen Albert Einstein’ın siyasetteki angajmanı, onun henüz hayattayken efsane haline gelmesini sağladı. Hoffman, bunun nedenini şöyle anlatıyor:

“Amerikan Başkanı Franklin Roosevelt’e bir mektup yazarak, Nazi rejiminin atom bombası imal edebileceği uyarısında bulunması, Einstein’ın hayatında önemli bir kilometre taşı oluşturdu. Nükleer enerjinin yanlış alanlarda kullanılmasına karşı çıktı, dünya barışı için çaba harcadı. Einstein’in ortaya koyduğu siyasi çizgi, Einstein’ın bir efsane haline gelmesini sağladı.“

20. yüzyılın en büyük kişisi

Amerikan Time dergisi, Albert Einstein’i „20’nci yüzyılın en büyük kişisi“ ilan etti. Einstein, 21.yüzyılda da önemini korumuya devam ediyor. Sorunlara daha geniş bir ufukla baktığını belirten bilim tarih uzmanı Hoffmann, “Bu bakış açısı, onun sosyal alanda aktif olarak yer almasını beraberinde getirdi. I. Dünya Savaşı’nda meslektaşları savaşa alkış tutarken, o, muhalif kalmayı tercih etti. Einstein, herdaim özgürlük düşüncesini esas alarak, zaman zaman akıntıya karşı yüzmenin gerekli olduğunu ortaya koydu“ diye sözlerini tamamlıyor.