1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

17 Mart 2014

Alman basınında Kırım referandumundan sonra AB ile ABD’nin tepkisi ve yeni yaptırım kararları ele alınıyor.

https://p.dw.com/p/1BRDn
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Alman basınında Kırım referandumuna ilişkin yorumlar ağırlıkta.

Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde pazar günü yapılan referandumdan Rusya Federasyonu'na bağlanma kararının çıkmasına AB ve ABD'nin tepkisi sert oldu. Yaptırımlar sertleştirilirken, referandum sonucunun da tanınmayacağı ifade edildi. Frankfurter Rundschau gazetesinde yer alan konuyla ilgili yorum şöyle:

“ABD ve AB, ürkek yaptırım kararları aldı ve çok da önemli konumlarda olmayan Rus politikacı ve diplomatların banka hesaplarını dondurdu. Bu mu Putin'i etkileyecek? Putin ile Batılı liderler arasındaki yoğun telefon ve görüşme trafiğine karşın, şu ana kadar tüm tarafları tatmin edecek bir çözüm planı ortaya konulmadı. Böyle bir planın önemli bir ayağı, örneğin Sivastopol kentindeki Rus Karadeniz Donanma Üssü'nün kira sözleşmesinin süresiz uzatılması olabilir. Bağımsızlık Meydanı'ndaki gösterilerin en sıcak anlarında AB üyesi üç ülkenin dışişleri bakanları Kiev'e gitmiş ve çeşitli güçlerle müzakereler yürütmüşlerdi. Ne var ki Alman Bakan Steinmeier ve Batılı mevkidaşları daha da doğuya, Moskova'ya gitmeli. Zira Kırım'ın geleceğinin belirlendiği yer orası.”

Wetzlarer Zeitung'da yer alan aynı konudaki yorumda Kırım'ın emsal teşkil edebileceğine işaret ediliyor:

“Bu referandum tanınacak olursa, diğer ülkelerin iç işlerine karışmak, hatta devlet sınırlarını kendi isteğine göre yeniden çizmek alışkanlığa dönüşebilir. Bu nedenle Moskova'ya bu kez çok ileri gittiği açıkça ifade edilmelidir. Birkaç Rus ve Ukraynalı'ya uygulanan seyahat yasakları ve banka hesaplarının dondurulması şeklindeki yaptırımlar, kör kılıç etkisi yapacaktır. Bu önlemlerin alınacağı çok önceden duyurulmuştu, banka hesaplarının içi çoktan boşaltılmıştır. Esas, ekonomik yaptırımlar etkili olabilir.”

Pforzheimer Zeitung'da ise Kırım halkının duruşuna dikkat çekiliyor:

“Kırım referandumu yasalara aykırı olabilir, fakat vatandaşların çoğunluğu yine de Rusya'ya bağlanmayı tercih etti. Referandum sonucunu yalnızca Rusya'dan korkulmasıyla gerekçelendirenler, Kırımlılarının halet-i ruhiyesini gözden kaçırıyor demektir. İkilem burada başlıyor: Putin devletler hukukuna aykırı hareket ediyor, ama bunu Kırım vatandaşları adına yapıyor. Peki şimdi ne yapılması gerek? Avrupa ve ABD çok sert çıkarsa, diyalogda iplerin kopması tehlikesi var. Ayrıca yaptırımlar sadece Rusya'yı değil, Batı'yı da etkiler. Peki ya Batı'nın yanıtı yeterince sert olmazsa ne olur? Putin daha da cesaretlenip aynı oyunu Gürcistan ve Moldova'da da oynayabilir. Canımızı acıtacak olsa da Rusya'ya karşı yaptırımların alternatifi yok.”

Ekonomi gazetesi Handelsblatt'ta yer alan yorum ise şöyle:

“Rusya, Kırım'daki Karadeniz Donanma Üssü'nü güvence altına aldıktan sonra, Batı'dan daha konforlu bir konuma sahip olacak. Zira Ukrayna'da halkın muhtemelen sadece yarısının destek verdiği kırılgan yeni hükümete arka çıkmak Batı'nın görevi. Bu siyasi açıdan çok meşakkatli ve Ukrayna ekonomisindeki hızlı düşüş göz önünde bulundurulduğunda da çok maliyetli olacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Özay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu