1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

16 Aralık 2013

Almanya’da günlük gazetelerin ağırlıklı yorum konusu Sosyal Demokrat Parti’nin koalisyon sözleşmesini oylaması ve koalisyon hükümetinde bakanların belli olması.

https://p.dw.com/p/1AaBR
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

SPD üyelerinin koalisyon sözleşmesine evet demesi ile ilgili Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumu şöyle:

“Koalisyon sözleşmesine hayır denmesi SPD'yi başsız bırakacak ve yıllar boyunca hükümet kurma ve koalisyon yapma kabiliyeti olmayan bir parti olarak etiketleyecekti. O zaman bu oylamaya parti içi demokrasinin yeni, en yüksek çıtası diyebilir miyiz? Evet, ama hafifçe güdümlü olduğunu da kaydetmek gerekir. Elbette bunu da başarabilmek lazım. Yüzde 25'lik oy diliminden yüzde 75 çıkartabilmek adeta siyasi simyacılık anlamına geliyor. Gabriel demoralize olmuş partisini yeniden ayağa kaldırdı ve şaşılacak bir kararlılık içinde Hrıstiyan Birlik partileriyle koalisyona götürüyor. Bunun ne kadar daha böyle devam edeceği ise ayrı bir soru.”

Hamburger Abendblatt gazetesi ise aynı konuda şu yorumu yapıyor:

“Büyük Koalisyon'un en büyük kazananı Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel. Parti üyelerine koalisyon sözleşmesini oylatarak büyük bir risk aldı ve kazançlı çıktı. Oylama sayesinde Başbakan Angela Merkel'i şaşırtıcı şekilde bir dizi taviz vermeye zorladı ve sonunda tereddütlü partisinin büyük bir çoğunluğunu arkasına almayı başardı. Sosyal Demokratlar hiç olmadıkları kadar iyi durumdalar. Ancak ülke için bunu söylemek zor.”

Die Welt gazetesi ise oluşturulan yeni kabine için şu yorumu yapıyor:

“Angela Merkel üçüncü görev döneminde mantıklı olarak belli bir parolaya göre hareket ediyor: Yeni deneyler yapmaya gerek yok. En önemli kafalar Merkel ve olağanüstü bir tecrübe hazinesi olarak Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble. Buna taze ihtiraslar da karıştırılabilseydi çok daha iyi olurdu. Ama Merkel bu fırsatın önünden geçip gitmesine izin veriyor. Daha önce aynı görevi yapmış olan ancak o zamandan bu yana bir gelişme kaydetmemiş olan Thomas de Maiziere gibi bir isim içişleri bakanlığına geliyor. Lobi ve ideolojinin kargaşası içindeki çetin bir görev olan sağlık bakanlığı siyasi açıdan bunu başarabilecek güçte olmayan Hermann Gröhe'ye veriliyor. Sadece yeni savunma bakanı Ursula von der Leyen zor bir alanda bir değişim vaat ediyor. Ne var ki inatçı siyasetçi Merkel'in takımı içinde hareket etmiyor bu yüzde bir sorun alanı olarak dikkate alınıyor. Gerçekten bir şeyler değiştirmeyi tek isteyen, SPD.”

Mannheimer Morgen gazetesi ise Almanya'da savunma bakanlığına bir kadın siyasetçinin getirilmesini yorum sütunlarına taşıyor:

“Başbakan Angela Merkel herkesi şaşırtmayı başardı. Kimse Ursula von der Leyen'in savunma bakanlığına getirilebileceğini öngörememişti. O, Almanya'da bu zorlu makamı dolduracak ilk kadın ve yedi çocuklu bir anne. Hep erkeklerin egemenliği altında olan, parıltılı olmayı kaldırmayan, buna karşılık bir dizi zahmet ve yoğun bir çalışma anlamına gelen bir bakanlık söz konusu. Burada başarılı olabilen her yerde olur. Bu darbenin arkasında yatan düşünce de bu olabilir mi acaba? Merkel, tahtı kendisinden devralacak prenses olarak gösterilen von der Leyen'i önümüzdeki dört yıl boyunca henüz start noktasında kalmış bir yarışçıya mı dönüştürmek istiyor?”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Ahmet Günaltay

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik