16.09.2009 - Avrupa basınından özetler

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun aynı göreve yeniden talip olması, gazetelerde geniş yer buluyor. Fransız Le Monde gazetesi, bunu eleştiriyor:

"Barroso'nnun bilonçosu hiç göz doldurmadı, ekonomik kriz döneminde Avrupa'nın dinlenmesini sağlayamadı. AB Komisyonu onun görev süresinde, bir çeşit, güçlü ülkelerin sekreterliği haline geldi. Barroso, hırslı muhafazakarların varlığını göstermeye çabaladı."

Barcelona'da yayımlanan liberal La Vanguardia gazetesi, dünya genelinde etkisini sürdüren ekonomik krizi yorum sütunlarına taşıyor:

"Finans krizinin başlamasından iki yıl, yatırım bankası Lehman Brothers'ın iflasından bir yıl sonra sanayi ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerin hükümetleri, dünya genelinde bankacılık sisteminin kontrol altında tutulabilmesi için hala önlem almış değil. Yeni bir krizin çıkmasını engelleyecek önlemlerin alınmaması, affedilemez. Büyük bankalar ayrıcalıklarından vazgeçmiş değil. Acil durumda devlet tarafından kurtarılacaklarını biliyorlar. Wall Street'te, tehlikeli yeni yatırım modelleri yine tasarlanmaya başladı. ABD'ye bu konuda kilit rolü düşüyor. Başkan Obama bankacılıkta bir dizi yeni düzenlemeyi uygulamaya koyabilir. Ancak bu girişimi, kongre tarafından engelleniyor."

Zürih'te yayımlanan Tages-Anzeiger gazetesi ise Almanya'daki seçim yarışını analiz ediyor. Gazete Sosyal Demokrat Parti'nin konumunu masaya yatırıyor:

"Sosyal Demokrat Parti'nin seçimlerde hezimetten kurtulacağı şüpheli. Gerçi beş partinin bulunduğu bu ortam Sosyal Demokratların bazı eyaletler ve ve belki de federal düzeyde hükümette yeralmada biraz daha ağırlık kazanmasına fırsat tanıyor. Diğer yandan Sol Parti ve Angela Merkel'ın liderliğini yaptığı Hristiyan Demokrat Parti'nin 'Sosyal Demokrat bir yapıya doğru kayma çabaları', Sosyal Demokratlar'ın oylarını arttırma şansını azaltıyor. Partiyi sıkıntıya sokan en önemli gelişmelerden biri de genç seçmenlerin güvenini kaybetmesi."

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, 27 Eylül'deki genel seçimler öncesinde siyasi atmosferi yorum sütunlarına taşıyor. Gazete Hristiyan Demokrat Parti'nin lideri, Başbakan Angela Merkel'ın seçimleri kazanmaları halinde Hür Demokrat Parti FDP ile koalisyon kurmak istedikleri yönündeki açıklamasını yorumluyor:

"Angela Merkel'in bu seçim kampanyasında hiç şüphe yok ki tek önemli hedefi var: Başbakan kalmak. Merkel'in kişisel olarak, Sosyal Demokrat Parti ile kurulan koalisyonun devam ettirilmesi konusunda bir sorunu yok. Hristiyan Demokratlar'la Hür Demokrat Parti'nin koalisyon kurmasında sorun çıkaran varsa, o da kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik'tir. Kardeş parti haftalardır her fırsatta liberallere yükleniyor. Bunu artık gelenek haline getirdi. Franz Josef Strauss döneminde de Hür Demokratlar Hristiyan Sosyal Birlik'i rahatsız ediyordu. Ancak olası koalisyon ortağının topa tutulması ve 'o zaman neden bu partiyle koalisyon kurmak isteniyor?' sorusunun gündeme gelmesi , politik açıdan hiç de akıllıca bir tutum değil."

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay