1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

15 Temmuz yargılamaları için geri sayım

1 Kasım 2016

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 32 binden fazla kişinin tutuklandığı Türkiye’de yargılama süreci için de son hazırlıklar yapılıyor. Doğrudan darbe girişimi ile ilgili ilk davanın Ocak 2017’de açılması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/2RyIx
Türkei -
Fotoğraf: picture-alliance/Ap Photo/P. Karadjias

Ankara'da 15 Temmuz davalarının nasıl yürütüleceği konusunda çalışmalar devam ediyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) da davaların nasıl bir sistemle yargılamanın yapılacağına ilişkin esasların çerçevesini belirledi. HSYK yetkilileri, bir mahkemenin kurulacağını ve bu mahkemenin bir ‘ağır ceza mahkemesi’ olacağına dikkat çekti. DW Türkçe’nin ulaştığı Adalet Bakanlığı yetkilileri de söz konusu ağır ceza mahkemesinin açılacak davalara paralel şekilde işleyeceğini belirtti.

Birden çok dava olacağının kesin göründüğüne ve dava sayısına göre mahkeme sayısının da artacağına işaret eden yetkililer, mahkemelerin de davanın uzmanlık gerektiren alanına göre özel olarak yetkilendirileceği bilgisini verdi. Bakanlığın verdiği bilgilere göre mahkemelerin nasıl ilerleyeceğine ilişkin ayrıntılar da çıkartılacak yeni bir kanun hükmünde kararname ile netleşecek.

15 Temmuz yargılamaları cumhuriyet tarihinin ‘en kapsamlı yargılamaları’ olacak. Yargılamalara ilişkin son hazırlıkların gözden geçirildiği Adalet Bakanlığı’nda, Ocak 2017’de açılması planlanan ilk davanın telaşı yaşanıyor. Açılacak ilk dava, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın rehin alınarak Akıncı Üssü’ne götürüldüğü Genelkurmay karargahında yaşananları kapsayacak. Bu davanın ardından 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin diğer dava dosyaları gündeme gelmeye başlayacak. Kuvvet komutanlıkları, Ankara Emniyet Müdürlüğü, MİT, Özel Harekat Daire Başkanlığı, TRT, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık gibi darbe girişiminde operasyonların hedefi olan yerlerle ilgili yapılan soruşturmalara paralel davaların Genelkurmay davasının hemen ardından gelmesi planlanıyor.

Türkei Polizist auf einem Panzer neben türkischer Flagge
Fotoğraf: Getty Images/O.Kose

Peki duruşmalar nerde görülecek? Ankara Sincan’da özel bir mahkeme salonunun inşa edildiği bilgisini Adalet Bakanlığı yetkilileri de doğruluyor. Ancak bu salonun inşaatından basının görüntü almasına izin verilmiyor. Salon tamamlandığında basına bir tanıtım yapılması da planlamalar arasında. Ancak, bu planlamalara KHK’yle yayımlanan kurallar son şeklini verecek. Ankara’daki ana davanın yan davaları da olacağını ve bunların İstanbul ve İzmir’de görüleceğini belirten bakanlık yetkilileri, darbeyi gerçekleştirenlerle darbeye destek verdiği belirlenenlerin ‘örgüt üyeliği’ ile suçlanacağını ve müebbet hapis cezasına kadar uzanan ağır cezalara çarptırılacağını dile getiriyor.

"Sonuç alınamaz

15 Temmuz yargılamalarına ilişkin hazırlıkları DW Türkçe'ye değerlendiren Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, “Bize gelen bilgiler, iddianamelerin hazırlandığı yönünde” diyerek endişelerini aktardı.

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturma ve operasyonların sürdüğünü belirten Canduran, “İddianamelere yeni sanıklar mı katılacak, yeni ifadeler-sorgular hangi iddianameye yetişecek belli değil. Sürecin derli-toplu gitmediğini söylemek durumundayız. Uzun yıllara sarkacak, sonucu zaten alınmayacak bir yargılama süreci ile karşı karşıyayız” dedi. Yargılamanın sonuç vermesi için mutlaka 15 Temmuz için emir-komuta zincirinde hareket edenlerin, arkasındaki siyasi bağlantıların bulunması, onlar için ayrı iddianame hazırlanması gerektiğini söyleyen Canduran, “Aksi durumda; ne yapılırsa yapılsın sonuç alınamaz, bu yüzden yargılamanın gerçek yöne çevrilmesi şart” uyarısında bulundu.

“Sistem mağdur ortaya çıkarıyor”

15 Temmuz yargılamalarına ilişkin haberleri yakından izleyen Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. İzzet Özgenç ise kamuoyuyla ayrıntılı bilgi paylaşılmamasını bir derecede ‘makul’ bulduğunu ifade ederek “Çünkü soruşturmalar gizli yapılıyor” dedi. Özgenç’e göre yargılama sürecinde ‘başka sıkıntılar’ var ve o sıkıntıların başında da kendisinin deyişiyle “Haklıyla, haksızı birbirinden ayıran bir sistemin olmaması” geliyor.

Hakkında asıl dava açılması gerekenlerin 15 Temmuz akşamı araziye çıkan-çatışmaya giren asker-polis gibi güvenlik görevlileri olması gerektiğini belirten Özgenç, “Oysa bir bakıyorsunuz 30 bin öğretmenin görevine son verilmiş. Binlerce kamu görevlisi terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyor. Kimin hangi suçla irtibatlandırıldığına dair kesin doğrular üzerinden hareket edilmemiş” şeklinde konuştu. 

Yargılama sürecindeki sıkıntılar sürdükçe ‘darbe girişiminin gölgede kalacağını ve asıl suçluların bulunamayacağını’ söyleyen Özgenç, “Adli soruşturmalar olmuyor, usulüne uygun disiplin soruşturması yapılmıyor. Kamuoyunu bilgilendirmiyor olabilirsiniz ama yapılması gerekenin de hukuken doğru yapılması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara