1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

11 Eylül 2012

Avrupa basınının yorum sütunlarında Fransa yönetiminin tasarruf planlarına geniş yer veriliyor. Ayrıca Hollanda'da yarın yapılacak genel seçimlere dair kamuoyu yoklamaları değerlendiriliyor.

https://p.dw.com/p/166hc
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande yıllık geliri 1 milyon euronun üzerinde olanlardan yüksek oranda gelir vergisi almayı planlıyor. Hollanda gazetesi de Volkskrant tasarruf planları hakkında şu yorumu yapıyor:

“İlk bakışta Cumhurbaşkanı Hollande'ın halis sol siyaset izlediği söylenebilir. En zenginlerden alınan vergiyi yüzde 75'lere kadar yükseltiyor ve ağır işlerde çalışanların emeklilik yaşını 60'a indirmek istiyor. Ancak Hollande'ın adımları başka bir yöne daha işaret ediyor. Sosyalist Cumhurbaşkanı işten çıkarma haklarını içeren düzenlemelerle de oynamaya başladı. Böylece iş sözleşmelerinin işletmenin sipariş durumuna entegre edilmesini istiyor. İş piyasası bu uygulamayla biraz modernleşecek. Üstelik Hollande bütçe açığının kapatılmasının öneminin de bilincinde. Yani Sosyalist Cumhurbaşkanı tasarruf yapma ödevini ciddiye alıyor. Hollande ülkesini İspanya ile İtalya'nın mücadele etmek zorunda kaldığı sorunlardan korumak istiyor.”

Fransız gazetesi L'Alsace yorumunda Fransız Hükümeti'nin reform planlarına daha eleştirel yaklaşıyor:

“François Hollande, çalışanların iş güvencesini artıran ama aynı zamanda işletmelere personelini konjonktürün seyrine göre belirleyebilmeleri konusunda esneklik getiren yeni bir iş hukukunun hayalini kuruyor. Güç bir sentez. 12 yıl önce sosyal demokrat Gerhard Schröder bunu başarmıştı. O dönemin Almanya Başbakanı bu reform yüzünden ağır siyasi bir bedel ödemek zorunda kaldı ama reformun uzun vadede etkili olduğu ortaya çıktı. Almanya rekabet gücünü artırmayı başardı. Oysa Fransa'da her biri kendi mantık duvarlarının arkasında saklanan sosyalistler, böyle örnekleri hayata geçirmeyi hiçbir zaman başaramadı.”

Fransa'nın Le Monde gazetesinin yorumunda da Hollande'ın reform planlarını uygulayabileceğine dair kuşkular var:

“Gerhard Schröder gibi Hollande da Fransız iş piyasasına esneklik kazandırmak, aynı zamanda da çalışanların iş güvencesini iyileştirmek istiyor. Radikal reformların başarılı olması adilce herkes tarafından kabul edilmesi ile mümkün. Ancak eski Almanya Başbakanı bunu yapmak için halkın hoşuna gitmeyen önlemler aldı. Meşhur “Ajanda 2010”un yürürlüğe girmesinden üç yıl sonra seçmenleri onu cezalandırdı. Hollande'ın ise önünde beş yıl süresi ve elinde iktidarın getirdiği yetkileri var. Fransız ekonomisinin rekabet gücüne dayalı olarak yeniden şekillendirilmesi kapsamlı reform gerektiriyor. Hollande bunun hatlarını belirledi ve şimdi kararlılıkla uygulamalı. Herkes Schröder olamaz.”

İspanya’nın Corriere della Sera gazetesi Hollanda'da yarın yapılacak genel seçimler öncesinde ‘AB karşıtı popülist eğilimlerin bastırıldığı' yorumunu yapıyor:

“Bu kez, AB’ye sempatiyle bakan, açık ve toleranslı taraf ağırlığını koymayı başaracak. Kamuoyu yoklamalarında iki Brüksel karşıtı partinin de oy kaybettiği görülüyor. Şunu açıkça dile getirmek gerekir ki, Hollanda’nın demokrasisi tehlikede değil, zaten hiçbir zaman da tehlikede olmamıştı. Yine de demokrasiyi, aşırı sağcı Geert Wilders ile kendine sosyalist diyen diğer partinin yol açabileceği sinsi, istikrarsızlık yaratabilecek popülizme karşı korumak gerekiyor. Hollanda’nın Avrupa'dan kopmasının zaten güç bela yön verilen Euro’yu kurtarma çabalarını zayıflatacağı çok açık. Bu durumda mali piyasaların vereceği reaksiyonu tahmin etmek de güç değil.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilez

Editör: Başak Özay