11 Eylül’e tişörtlü cevap
24 Aralık 2010
Almanya doğumlu Türk göçmen Melih Kesmen için her şey bundan dört yıl önce başladı. İslam’ın barış dini olduğuna inanan Melih, tişörtünün üzerine “I love my prophet“, yani “Peygamberimi seviyorum“ ifadesini bastırdı. Bu tişört, zaman içinde Batılı yaşam tarzıyla İslam’ın kesişme noktalarından birini vurgulayan ve uluslararası çapta tanınan bir moda markasına dönüştü.
Mekân, Almanya'ya özgü, gözlerden ırak bir avlu. Baş örtülü genç Müslüman kadın, seccade ve piknik örtüsü olarak da kullanılabilen çok amaçlı çantası ile poz veriyor. Koyu renk zemin üzerine açık yeşil tonda işlemelerle bezeli çanta, bir tür “herdaim yanınızda seccadesi“. Melih Kesmen, şimdiye kadar bu özel amaçlı çantalardan birkaç yüz adet sattığını, talebin giderek büyüdüğünü söylüyor.
“Müslümanlar bu tarzdan mahrum kalmamalı“
Meslekten grafik tasarımcı olan Melih Kesmen, Almanya’nın batısındaki Witten kentinde, zevkle döşenmiş bürosunda yeni fikirler üzerinde kafa yoruyor. Mekânı zarif bir caz müziği dolduruyor. Kesmen, üzerinde, bir anlamda her şeyin başlangıcı olan ”I love my prophet“ tişörtünü taşıyor. Ona göre bu tişört, dinini yaşamasının bir ifadesi. Melih Kesmen, ”Eğer İslam dini, tüm zamanlara ait ve evrensel olduğunu iddia ediyorsa, Müslümanlar da 21’nci yüzyılın bu rahat giyim tarzı ‘streeetwear’dan mahrum kalmamalı“ görüşünü savunuyor; tasarımcı olarak modayı, “kültürler ve dinler arasında bir köprü” olarak görüyor.
35 yaşındaki Melih Kesmen, 2005’te tüm İslam âleminde infiale neden olan Hazreti Muhammed karikatürlerinin yayımlandığı sırada Londra’da bulunduğunu söylüyor. “Kimin bu karikatürlere ihtiyacı vardı?“ diye soruyor. Buna karşılık, karikatürlere bazı Müslümanların gösterdiği tepkiye de “aptalca, aşırı ve aynı zamanda gereksiz“ diye karşı çıkıyor. “Aslolan, Hazreti Peygamber sevgisidir; burada şiddet ve zorlamaya fazla yer yoktur“ diyor. Melih Kesmen, tişörtüyle işte bu mesajı sokağa taşımayı hedeflemiş. Metroda, restoranlarda gördüğü ilgi ve yaptığı sohbetler, onu, “Baş örtüsü hakkım, tercihim ve hayatım“ gibi sloganlar taşıyan yeni tişörtler tasarlamaya yönlendirmiş. Derken, İslam tarzı tasarımı ifade eden “Styleislam“ adı verilen aile işletmesi kurulmuş. Artık maaşlı çalışanları olan Melih Kesmen, internet üzerinden bütün dünyaya satış yapıyor; ürünleri İstanbul ve Medine’deki mağazalarda doğrudan tüketiciye ulaşıyor.
Güzellik tamam ama cinselliğe yer yok
Kesmen, tarzlarının özelliğini, “tişörtlerimiz cinselliği vurgulamamalı“ cümlesiyle özetliyor. Ona göre giysi elbette güzel olmalı, ancak tüm bakışları üzerinde toplayacak kadar dikkat çekmemeli. Kesmen şu sıralar iki Türk bayan tasarımcıyla birlikte, uzun süredir müşterilerin talep ettiği, “hanımlara özel bir streetwear koleksiyonu“ üzerinde çalışıyor. Koleksiyonu hakkında sadece, “Bol kesimli tuniklerin ön plana çıkacağı“ sırrını vermekle yetinen Melih Kesmen, tarzlarının Müslüman olmayan kadınlara da hitap ettiğini söylüyor.
Melih Kesmen, hedef grubunu genç yetişkinler olarak tanımlıyor. Kendisini “Türk kökenli Alman“ olarak niteleyen Kesmen, kimliklerin vurgulanmasının gençler açısından ne kadar önemli olduğunu kendi deneyimlerinden biliyor. Hazırladığı ürünlerin bu noktada yardımcı olabileceğine inanıyor. Kesmen, bu bakış açısı nedeniyle birçok vakıf ve derneğin toplantılarına konuşmacı olarak çağrılıyor, gençlere kimliklerini edinme sürecinde yardımcı oluyor.
Styleislam müşterilerinin dörtte biri Müslüman değil
Melih Kesmen, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından Müslümanların topyekün zan altında bırakıldığını, komşularının bakışlarının bir anda değişiverdiğini hatırlıyor. Tasarladığı tişört, çanta ve diğer aksesuarlar, onun bu olumsuz ruh halinden sıyrılmasını sağlamış. Yine de, zaman zaman moda tasarımıyla Almanya’yı İslamlaştırma hedefi güttüğüne dair tehditler aldığını söylüyor. İddiaları “saçmalık“ olarak niteleyen Kesmen, müşterilerinin dörtte birinin Müslüman olmadığını, sadece bu gerçeğin dahi birçok şeyi ifade ettiğini kaydediyor; böyle yaklaşımlara “Terörün dini yoktur“ cevabını verdiğini vurguluyor. Melih Kesmen'in tişörtlerini genellikle Kur‘an-ı Kerim ayetlerinden Arapça alıntılarla kombine edilmiş İngilizce sloganlar süslüyor. Kesmen, “Moda anlayışım Doğu ile Batının sentezidir“ diyor ve bunun, 21’nci yüzyıla özgü İslamî algılayışın bir yansıması olduğunu kaydediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Nihat Halıcı (DW/KNA)
Editör: Murat Çelikkafa