1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

10 Mayıs 2013

ABD ve Rusya tarafından planlanan Suriye konferansı ile Pakistan seçimleri öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/18VMA
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

ABD ile Rusya'nın Suriye'de yaşanan iç savaşın taraflarını bir konferansta biraraya getirme yönünde uzlaşması Avrupa basınında bugün de yoğun olarak tartışılıyor. Macaristan'da yayımlanan Nepszabadsag gazetesi iki ülkenin Suriye konferansı planını değerlendiriyor:

"Bush yönetimi 2003 yılında Irak'a müdahale etmeye can atarken Obama hükümeti çıkış noktası belli olmayan yeni bir savaşa girmek istemiyor. Üstelik ‘Irak kargaşasını‘ ardında bırakmışken. Bir 'Libya çözümünü', yani sivil toplumu koruma gerekçesiyle rejim değişikliğinin zorlanmasını da Moskova bir daha görmek istemiyor. Müzakere yoluyla çözüm, en azından bunun denenmesi bu tür yöntemlerden çok daha geçerli. "

Fransa'da yayımlanan Libération gazetesi ise Suriye krizinde Amerikan-Rus yakınlaşmasına tereddütlü bakıyor:

“Fransa ile ABD'nin Suriye'de kimyasal silah kullanılmasını ‘kırmızı çizgi' ilan etmesinin üzerinden fazla zaman geçmedi. Aslında gerçek şu ki bugün kimse Suriye'ye müdahale etmek istemiyor. Buna en az istekli olanlardan biri de ABD Başkanı Barack Obama. Batı, Şam'ın yakın müttefiki Rusya ile doğrudan diyaloga geçerek diplomasi yolunu tekrar açmak istiyor. Uluslararası bir konferansla Suriye sorununa siyasi çözüm bulunacağına kim inanır? Bu ancak Şam'daki zorba yönetici pazarlıkların dışında bırakıldığı, müzakerelerin gündemi Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından dikte edilmediği durumda mümkün.”

İspanya'nın El País gazetesinin yorum konusu Pakistan'da yarın yapılacak genel seçimler:

“Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari'nin iktidardaki Pakistan Halk Partisi'nin bıraktığı miras, seçimlere yönelik yapılan kamuoyu araştırmalarında yüzde 60'ın oyunu alan Müslüman birliği'nin lideri Navaz Şerif'in işini kolaylaştırıyor. Zerdari döneminde ülkede terör arttı ve borçlanma kaldırılamaz boyutlara ulaştı. Seçimler Pakistanlılar için bir umut kapısı ama bitkin, sarsılmış tarihlerinden bir çıkış noktası olmaktan öteye gitmiyor. Seçimleri kazanan, yüklü sorunlar ve başkasının kontrolünde bir devlet devralacak. Generaller yine dış politikayı ve güvenlik birimlerini yönlendirecek, ezeli rakibi nükleer güç Hindistan ve komşusu Afganistan ile ilişkileri belirlemeyi sürdürecek, gizli servisleri aracılığıyla Pakistan'a zarar veren Cihad yanlısı grupların büyük kesimini yönlendirmeye devam edecek.” 

Hollanda'nın Jyllands-Posten gazetesi Pakistan seçimlerini şu şekilde yorumluyor:

“Pakistan, yolsuzluk ve güç istismarıyla dolu, çok kötü yönetilen bir nükleer güç. Ülkede Taliban militanlarının etkisi giderek artıyor. Seçimler muhalefetin lehine sonuçlanırsa ordunun tepkisini tahmin etmek mümkün değil. Pakistan halkı için demokrasi eskiden olduğu gibi çok uzak bir hedef. Batı'nın gözünde durum 2008 yılında (eski devlet başkanı) Pervez Müşerref'in ülkeyi terk ettiği dönemki kadar kritik. Pakistan'ın demokratik bir seçimle bir hükümete kavuşmasının üzerinden beş yıl geçmesine rağmen, hâlâ yaşamak için en tehlikeli ülkelerden biri.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör: Ercan Coşkun