1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

301109 Aids Lebenshaus

1 Aralık 2009

1 Aralık dünya AIDS günü, bağışıklık sistemini çökerten bu hastalığa dikkat çekmek için bir vesile oluşturuyor. Almanya'da bu bulaşıcı hastalığa yakalananların bazıları ”Lebenshaus" adlı özel evlerde kalıyor.

https://p.dw.com/p/KmQZ
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Sami Ahniedoy 2005 yılının sonbaharında hastaneye yattığında, artık neredeyse çok geçti. Üç gün boyunca evde bilinçsiz bir şekilde yatmış, komşuları tarafından bulunup, hastaneye kaldırılmıştı. Doktorların ilk teşhisi ise beyin zarı iltihabı olmuştu. Bulgaristan doğumlu Ahniedoy'un yardım almadan yürüyecek hale gelmesi yedi ay sürdü. Kısa süre sonra hastaneden taburcu edildi ve neredeyse tesadüf eseri, beyin zarı iltihabı ile aynı dönemde ikinci bir hastalığa daha yakalanmış olduğunu öğrendi: AIDS. Ahniedoy, hastalığa yakalandığını öğrendiğindeki ilk tepkisini "korkmadım. Sadece biraz geçen zamana dönüp baktığımda, yedi ay boyunca aklım nerdeydi diye düşünmek rahatsız ett" sözleriyle dile getiriyor.

Yaşama döndüğü ev

Sami Ahniedoy, artık Köln’deki AIDS hastalarına yönelik Türkçe'ya "yaşam evi" olarak çevrilebilecek ”Lebenshaus” adlı özel evde kalıyor. Ev arkadaşları ile birlikte şakalaşarak, kahvaltı ediyor. Ahniedoy, ilk dönemlerde yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor: "Danışmanlık hizmeti verilen bu eve taşındıktan sonra, daha önce ne kadar bunalımlı bir hayatım olduğunu gördüm. Elbette beni korku sarmıştı ve bazen gizlice hüngür hüngür ağlıyordum.”

Ahniedoy, hastanede yattığı yedi ayda evini kaybetmiş. Sahip olduğu mobilyalar, kıyafetler gibi eski hayatına dair anılarını da yaşamından silmiş. Eskiden çok sevdiği erkek giyimi alanındaki işini de yüzde yüz engelli sayıldığı için yapamaz hâle gelmiş.

Aynı kaderi paylaşanlar

Köln AIDS Yardım Merkezi’nden Armin Kalefe-Bermbach, Ahniedoy’un kaderini paylaşan bir çok kişi olduğunu dile getiriyor: ”Gerçekten de bir çok kişi, kendisine virüsün bulaştığını hatta hastalığa yakalandığını çok geç fark ediyor, çünkü insanlar hâlâ test yaptırmıyor.”

Kalefe-Bermbach, erken teşhis konduğu zaman, insanların eski hayatlarını sürdürme ve yaşlanma şanslarının olduğunu belirtiyor. 90’lı yılların başında durumun farklı olduğunu ifade eden Kalefe-Bermbach, o dönemde "Lebenshaus"un, ölümü bekleyen hastaların gittiği bir klinik işlevi gördüğünü söylüyor. Ancak zaman içinde ihtiyaçlar da değişmiş. Kalefe-Bermbach bu değişimi, "AIDS hastalarını kabul eden bütün klinikler ya değişim gösterdi ya da AIDS alanında talepte yaşanan azalma nedeniyle diğer hastaları da kabul etmeye başladı" şeklinde anlatıyor.

Topluma yeniden kazandırma

Kalefe-Bermbach bazı kliniklerin, Köln’deki bu ev gibi, danışmanlık hizmeti veren konutlara dönüştüğünü belirtiyor: ”Burada anahtar kelime topluma yeniden kazandırma. Kim ağır bir hastalığa yakalanmışsa veya sağlık bakımından, ruhen, bedenen, sosyal açıdan engelli sayılıyorsa, hiç ayrım yapılmadan burada ”Lebenshaus”da gerçekten yeniden destek buluyor, teşvik ediliyor. Normal yaşamlarından tırnak içinde 'fırlatılıp atılmadan' önce, geçmişte yapabildikleri şeyleri ve sahip olduklarını yeniden elde etmeleri için çalışılıyor.”

"Ortaya çıkın, kendinizi gösterin"

AIDS hastası Sami Ahniedoy da ”Lebenshaus”da hayatını yaşamaya devam ediyor ve kendisiyle aynı kaderi paylaşanlara cesaret vermeye çalışıyor:

”Gerçekten saklanan insanlar da var. Onlara şu söylüyorum: Ortaya çıkın, kendinizi gösterin! Hastalığı asosyalleştirmeye çalışmayın, bu da diğer bütün kronik hastalıkların aynısı. Hastalığın gururla üzerine gidin: Sen HIV pozitifsin, ama hayatın içinde ol!”

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Borgers / Çeviren: Jülide Danışman

Editör: Beklan Kulaksızoğlu