1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

8 Kasım 2012

Almanya’daki tutuklu terörist Beate Zschäpe hakkında hazırlanan iddianame ve Çin’deki yönetim değişikliği Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/16fo9
Titelseiten diverser Tageszeitungen Zeitungen im Presse- und Informationsamt der Bundesregierung, aufgenommen am 26.06.2005. Foto: Christian Slutterheim +++(c) dpa - Report+++
Symbolbild deutsche Presse PresseschauFotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya’da 9 göçmen ile 1 polis memurunun ölümünden sorumlu tutulan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütünün üyesi olduğu zannıyla tutuklanan Beate Zschäpe hakkındaki iddianame tamamlandı. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung dava sürecini yorum sütunlarına taşıyor.

“Suç ortağı sayılmak için o suça bizzat katılmış olmak gerekmiyor. Ortak suça ve ortak niyete uyum göstermek, suça katılmış olmak için yeterli. Bunu kanıtlamak iddia makamının temel görevi olacak. Aksini ispat etmek de savunmanın görevi… Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) döneminde örgüt üyelerinin istisnasız tamamı, suça yardımcı olmaktan değil suçun faili olmaktan yargılanmıştı. Yargı, kapsamlı bir ortak cinayet ve terör planından yola çıktı ve suça belirsiz bir biçimde yapılan katkıları suç ortaklığı için yeterli buldu.”

Hamburger Abendblatt yorumunda davanın aşırı sağcı faillerin yargılanmasından daha büyük boyutları olduğunu vurguluyor:

“Sanık sandalyesinde Zschäpe ile birlikte, fiilen olmasa da manevi olarak, insafsız bir biçimde başarısızlık sergileyen anayasayı koruma teşkilatı üyeleri ve soruşturmacıları da oturuyor. Sağ gözleri kördü. Şu ya da bu siyasetçi de ehil olmadığını gösterdi. Başbakan Angela Merkel’in bir dönem şüpheli konumuna sokuldukları için mağdur ailelerden özür dilediği büyük anma töreni ne kadar da yatıştırıcı oldu. Zschäpe davası ele alınırken siyasette, yargıda ve medyada yine itidale ihtiyaç olacak. Alman kurumları tarihin ve olayların üzerine gidilmesinde deneyimli ve birikimlidir. Ne var ki yetkililerin başarısızlığından nasıl siyasi sonuçlar çıkartılacağı merak konusu olacaktır.”

Mannheimer Morgen gazetesi de aynı konuyu şu satırlarla yorumluyor:

“Örgütün amaçları olduğundan çok daha grotesk gözüküyor. Federal Savcılığa göre özellikle Türk vatandaşları Türk toplumuna korku salmak ve ‘kendi güvenlikleri için endişeye kapılıp Almanya’yı terk etmelerini sağlamak amacıyla’ öldürüldü. Peki, ama kamuoyunda kişisel çatışmalardan, organize suç örgütleri içindeki hesaplaşmalara, ırkçı temelli cinayetler dışında her şeyin beklenebileceği sanılırken bu nasıl olabilirdi ki? Terörizmin ayırt edici özelliği terör potansiyelini kamuoyunda olabildiğince yaymaktır.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung yakında görevi devretmesi beklenen Çin Devlet Başkanı Hu Cintao’nun parti delegelerine yönelik yaptığı konuşmayı yorum sütunlarına taşıyor:

“Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Hu Cintao görevinden ayrılmadan önce parti kongresinde delegelere oldukça doğru şeyler söyledi. Yaklaşık bir buçuk saatlik konuşmasında ülkenin olağanüstü sayıdaki yanlışlarını dile getirdi. Bu konuşma yeni bir parti liderinin göreve başlama konuşması olsaydı oldukça umut verici bir işaret sayılabilirdi. Ne var ki söz konusu olan, bir kişinin 10 yıllık görev süresinin bilançosunu çıkartmasıydı. O yüzden insanın aklına, Hu’nun bir sürü kelime sarf ederek yaptığı hatırlatmaları neden hayata geçirmediği sorusu geliyor. Şimdiki yönetimin göreve geldiği 10 yıl önceki konular değişmedi. Genel Sekreterin parti kadrolarına ‘ailelerinizin ve çalışma arkadaşlarınızın zenginleşme arzularının önünü alın’ demesi partinin acizliğini gösterir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Ahmet Günaltay