1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

Celik Akpinar8 Ocak 2014

Bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumlar, Türkiye’deki yolsuzluk skandalının olası yansımaları, Irak’taki gelişmeler, ABD’deki ekonomik ve siyasî gündeme ilişkin.

https://p.dw.com/p/1Amq2
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Türkiye’deki yolsuzluk skandalı kapsamında Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesi, odağında Erdoğan hükümeti ile AKP’nin bulunduğu bir yorumu kaleme almış. Yorumda şu görüşlere yer veriliyor:

“Kulağa hoş gelen ’başarılı’ Türkiye imajı gittikçe sönüyor. AKP çevresindeki yolsuzluklara karışmış yandaş grupları ile Gülen etrafındaki tekeller, devletin iktidar odaklarına ulaşma kavgası veriyorlar. Arka planda ise seküler elitler rövanş almak üzere pusuda bekliyorlar. Şimdilerde hem para hem ekonomi değer kaybediyor. Bu da yakın geleceğin hayra alâmet olmadığının işareti! Mevcut sorunun ortaya çıkmasında yolsuzluklar ve yargının siyasallaşması rol oynadı. Erdoğan da artık akraba kayırıcılığının iktidarının temelini kemirdiğini idrak etmiş olsa gerek. Ve de iktidar odaklı yargının ne kadar tehlikeli olduğunu da görüyordur. Öte yandan yolsuzluklara karışmış Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz daha iyi günlerin de habercisi olabilir. Nihayetinde Erdoğan, daha önceleri bizzat ilân ettiği, ama kendisinin riayet etmediği uzlaşma, şeffaflık ve adalet gibi prensipleri pratiğe geçirerek puan toplayabilir. Ancak bu mesajların toplumdaki etkisi de devam ediyor.”

Düsseldorf'ta yayımlanan Handelsblatt gazetesinden ise farklı konuda bir yorum seçtik. Gazete Irak’taki son gelişmeleri ve El Kaide’nin bölgede gövde gösterisinde bulunmasını yorum sütunlarına taşımış:

“El Kaide’ye ait siyah bayraklı görüntüler Washington’u ürkütmüşe benziyor. Obama yönetimi terör örgütünün kendine yeniden bir faaliyet ve sığınma alanı yaratmasından endişe ediyor. Amerikan hükümeti acele ile Bağdat’taki rejime insansız keşif uçakları ve Hellfire füzeleri gönderme vaadinde bulunuyor ki, bu da onun elinde bir konseptinin bulunmadığını ortaya koyuyor. Obama, pasif siyasî tavrının bedelini ödüyor. Arap Baharı’nın Suriye’de bir kâbusa dönüşmesinden bu yana Başkan Obama sadece gelişmelere refleks gösteren bir kriz yönetimi ile yetiniyor. Washington, Sünniler ile Şiiler arasındaki dinsel anlaşmazlıkların çözümü yönünde hiçbir zaman isabetli bir strateji geliştiremedi.”

Ludwigshafen’da yayımlanan Die Rheinpfalz gazetesi, Amerikan Merkez Bankası’nın başkanlığına Janet Yellen’in getirilmesi kapsamında bir yorum hazırlamış. Yorumda şu satırları okuyoruz:

“Yellen’e zor bir miras kaldı. Hasta Amerikan ekonomisi 2007 yılından bu yana sunî solunum makinesine bağlı çalışıyor. Devasa miktarlarda ucuz para transfüzyonlarına rağmen ABD, krizden önceki dönemlerin ekonomik düzeylerine bir türlü ulaşamadı. Ülkede işsizlik yüzde 7 civarında seyrediyor; yüzde 5-6 oranı normal olarak algılanıyor. Amerikan hükümeti lokomotif görevini yerine getiremiyor, çünkü borçlanma sorununa bir türlü çözüm getiremiyor. Kronikleşmiş bütçe açığı, bankaları regüle etmemenin günahları, ayrıca Washington’daki siyaset mekanizmasının yürümemesi, tüm bunlar Amerikan Merkez Bankası FED’in Amerikan ekonomisinde abartılı bir rol üstlenmesine yol açtı. Bu durum değişebilir ve değişmelidir de; hele ki beklendiği üzere Yellen’in başkanvekilliğine İsrail’in eski Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer getirilecek olursa… .”

Almanya’nın Bavyera Eyaleti’ndeki Regensburg’ta yayımlanan Mittelbayrische Zeitung, dünya üzerindeki son gelişmeler ışığında Başkan Obama’nın siyasî geleceğine ilişkin tahminlerde bulunuyor:

“Obama’nın gerçekten ‘topal ördek’ nitelemesini hak edip etmeğini, 2014’ün kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerine kadar mevcut atmosferi kendi lehine çevirip çeviremeyeceği belirleyecek. Siyaseten bu mücadele bir dev ile baş etme anlamına geliyor. Çünkü Obama’nın partisi çok sayıdaki ara seçimde geleneksel olarak kayba uğruyor. Ancak bu mutlaka böyle olacak diye bir şey yok. Zira artık bir daha beli doğrulmaz denildiği anlarda Başkan'ın yüksek forma ulaşma becerisini gösterdiği de yaygın bir kanı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay