1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

5 Kasım 2012

Erdoğan'ın idam cezası ile ilgili sözleri ve Alman siyasetindeki gelişmeler öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/16dKH
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu ülkede on binlerce insanın ölümüne vesile olan bir terörist başına idam verilmiştir ama bu ülke, birilerinin, bazı malum yerlerin baskılarıyla idamı dahi kaldırmıştır. Şu anda birçok insanımız kamuoyu araştırmalarında idam yeniden gelsin diyor“ şeklindeki sözleri Alman basınında da yankı yarattı. Frankfurter Rundschau gazetesi Erdoğan’ın idam cezası ile ilgili açıklamasını şöyle yorumladı:

“Bu çıkış, idam cezasını tekrar yürürlüğe sokmak için doğrudan doğruya alınan bir inisiyatif olmaktan çok, bir uyarı olarak değerlendirilmeli. Hiç kuşkusuz bu açıklama Erdoğan’ın bilek gücüne dayanan popülizminin bir ifadesi. Türkiye’nin üyelik gayretlerinin altını çizdiği Berlin ziyaretinden birkaç gün sonra bu çıkış huzursuzluk yaratmanın da ötesine geçiyor. Açıklamanın içinde 2023 yılına kadar Avrupa Birliği üyeliği ültimatomunu tamamlayıcı bir nitelik bulmak mümkün. İdam cezasıyla yapılan dolaylı anlatım şu şekilde okunabilir: ‘Eğer bizi istemeyecek olursanız karşınıza çok daha farklı bir Türkiye çıkabilir.”

Almanya'daki genel seçimlere yaklaşık 1 yıl kala hükümeti oluşturan Hıristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Hür Demokrat Parti’nin (FDP) kurmayları pazar günü bir araya geldi. Seçimlerde birlikte mücadele etmek üzere ortaklaşma gayesiyle gece geç saatlere kadar süren toplantıdan uzlaşma çıktı. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung zirve dolayısıyla Başbakan Angela Merkel liderliğindeki hükümeti değerlendiren bir yoruma yer veriyor:

“Bu koalisyon kendi politik oyun odasına kısılıp kalmış durumda, kendi iç işleyişinde verimsiz ve sunduğu manzara bakımından yorucu. Ama bu koalisyon hakkında tek bir şey söylenemez; o da bitme noktasına geldiği. Muhalefet şimdiye kadar kendini iktidara alternatif olarak sunmayı beceremedi. Sosyal Demokrat Parti bir başbakan adayı çıkarana kadar kendisiyle meşgul oldu. Çıkardıktan sonra da buna devam ediyor. Merkel’in dramatik iç politik zayıflığı şimdiye kadar Euro için sürdürdüğü kriz yönetimiyle telafi ediliyordu. Pazarı pazartesiye bağlayan gece buna ek olarak Liberallerin batmasına izin vermeyeceği yönünde bir işaret verdi. Eğer bir yıl içinde görece bir çoğunluk Merkel’in başbakan olarak kalmasından ve 60 yıldan aşkın bir süredir ilk kez Liberallerin Federal Meclis’te olmasından vazgeçmek istemezse Hıristiyan Demokratlarla Hür Demokratlar arasındaki koalisyon tekrar kazanabilir. Bir bakıma yanlışlıkla...”

Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi koalisyon zirvesinde ortaya çıkan uzlaşmayı şu sözlerle yorumluyor:

“Uzlaşmalar, uzlaşma sözcüğünün kötü bir ünü olduğu için kötü değildir. Partilerin ender olarak tek başına hükümet kurabildiği ve sıkça övülen siyasi düzenimizde çıkarların dengesi söz konusudur. Ve parti bir bütünün bir parçası anlamına geldiğinden herkesin aynı şeyi istememesi gayet makuldür. Zaten tam da bu yüzden seçilirler. Tekdüzelik, ayırt edilemezlik haklı olarak eleştirilir. Ama çok daha güçlü bir çeşitlilik talep edenler aynı zaman da bir koalisyonun bir koro gibi ahenkli olmasını beklememelidir. Koalisyon aynı zamanda çatışma anlamına gelir, mesele ölçüyü ve ortayı tekrar bulmak meselesidir. Tıpkı ‘Ortanın Koalisyonu’ olarak kendini taltif etmiş bir koalisyonda olduğu gibi...”

Aynı konuyla ilgili Frankfurter Allgemeine Zeitung şu yorumu yapıyor:

“Sosyal Demokrat Parti, koalisyonu oluşturan üç partinin aldığı kararları hileli ticarete benzetmekle kalmıyor, bunu ‘süper-hileli alışveriş’ olarak nitelendiriyor. Ne var ki Sosyal Demokratlarla Yeşiller de, adına hükümet ittifakı denilen siyasi çıkar pazarlığında rakiplerini pek aratmıyorlar. Koalisyonlar ancak kaçınılmaz olarak birbirinden farklı olan pozisyonlar dengelenebildiği takdirde yaşayabilir. Bir hükümet ittifakını ‘süper hileli ticaret’ olarak tanımlamak aslında istemeyerek yapılmış bir övgüdür. Hiç kuşkusuz pazar günü koalisyon zirvesi zevahiri kurtarmayı becerdi. En çok da Hıristiyan Sosyal Birliğin de bunu yapabilmiş olması, Sosyal Demokratlarla Yeşilleri kızdırıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Ahmet Günaltay