1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

Hülya Topcu6 Ağustos 2013

Avrupa basını Türkiye'de Ergenekon davasından çıkar karar, İran'da yeni Cumhurbaşkanı'nın göreve başlaması ve ABD'ye yönelik terör tehditlerini ele alan yorumlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/19KT3
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Avusturya'dan Der Standard Türkiye'de Ergenekon davasında çıkan kararı şöyle yorumluyor: 

"Dava ilk başlarda birçokları tarafından olumlu karşılandı. Darbelerin Türk generaller tarafından olağan bir 'düzeltme' olarak görüldüğü bir dönemin sona erdirilmesi olarak değerlendirildi. Ancak zaman geçtikçe bu davaya yönelik şüpheler giderek arttı. Tutuklananların sayısı arttıkça ve kanıtlar çok hızlı bir biçimde ele geçirildikçe, bu büyük komplonun belki de olduğu şüphesi baş gösterdi. Ancak aynı zamanda bu dava yeni İslamcı düzene karşı olanların tasfiye edilmesine yönelik olarak da kullanıldı.  AK Parti hükümetine uzun süredir, 'kendi derin devletini' koruyup kolladığı suçlaması yöneltiliyor."

Rusya'dan Kommersant'ın, 'Erdoğan orduyu taviz vermeye zorluyor' başlıklı yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

"Türk hükümeti için Ergenekon davasında ceza alanlar darbeci, muhalefet için ise bu dava bir cadı avı. Gerçek ise davanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konumunu güçlendirdiği. Başbakan önce ordunun Mısır'daki gibi olması gerekenden fazla güçlü olmasını ve kendisi için tehlikeli hâle gelmesini engelledi. AKP'nin iktidarda olduğu dönem içinde orduya yönelik böylesine davaların sıradanlaştığı dikkat çekiyor. Her beş generalden biri cezaevinde. Ancak muhalif politikacılar ve gazetecilere yönelik verilen cezalar, sonunda Türkiye'deki huzursuzluğun yeniden artmasına neden olacak bir kıvılcım olabilir."

Fransız La Presse de la Manche bugünkü sayısında, ABD'nin, diplomatik temsilciliklerine terör saldırısı düzenlenebileceği yönünde yapılan uyarıları ve alınan önlemleri analiz ediyor:

"ABD ve AB'ye yönelik, El Kaide'den kesin olmayan ama ciddi bir tehdit geldiği tespit edildi. Bunun doğrudan sonucu Ortadoğu, Afrika ve bazı ülkelerdeki büyükelçilik ve konsolosluk binalarının kapatılması oldu. O dönemden beri de bekleniyor. Ya planlanan saldırılar diplomatik temsilciliklerin yeniden açılacağı döneme ertelendi ya da hedefte aslında konsolosluklar ya da büyükelçilikler değil, sembolik önem taşıyan yerler var." 

Avrupa basınının yer verdiği bir başka önemli konu ise İran'ın çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani döneminde İran'la ilişkiler. İspanyol El Pais, Ruhani'yle ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Ruhani'nin göreve gelmesi, İran'la nükleer müzakereleri yeniden ön plana çıkarıyor. Avrupa ve özellikle de ABD için Ruhani'nin bu konudaki önerilerini dinleme ve yeni yaptırımları yürürlüğe koymaktan kaçınma zamanı geldi. Ancak bu süre, nükleer saatin durmaksızın ilerlemesi nedeniyle sınırlı. Terörist hareketleri destekleyen ve İsrail'in var olma hakkını reddeden İran, nükleer silahlara sahip olacağı ve böylece bölgenin tartışmasız bölgesel gücü haline geleceği döneme yaklaşıyor. Bu, ABD Başkanı Barack Obama için kırmızı çizginin aşılması anlamına geliyor. İran'la yapılacak her anlaşma, bunu engelleyecek unsurları içermek zorunda.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ayhan Şimşek