1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

1 Ağustos 2013

Almanya Dışişleri Bakanı'nın Mısır ziyareti ve Rusya’nın Snowden’a geçici sığınma hakkı tanıması, bugünkü Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/19IXk
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin Kahire temaslarını ele alıyor:

“Avrupa, ABD ve Afrika'dan tüm arabuluculuk denemelerine rağmen, Mısır’da değişen bir şey yok. Her iki cephe de mücadeleye hazır. Kimsenin uzlaşmaya yönelik bir sinyal verdiği de yok. Bir tarafta Arap dünyasının son karizmatik lideri Cemal Abdül Nasır tarzında güçlü kahraman rolüne bürünmekten keyif alan Genelkurmay Başkanı Sisi… Diğer tarafta burnundan kıl aldırmayan ve 1928'deki kuruluşundan bu yana karşılaştığı en zalim takibat dalgasına katlanmak zorunda olan Müslüman Kardeşler. Elinde kalan son silah ise dev oturma eylemleri. Müslüman Kardeşler bu şekilde General Sisi’nin dünyaya her şeyin normale döndüğü görüntüsü yaymasına engel oluyor. İyi de, çatışmanın tarafları hiçbir tavize razı olmadığı sürece arabuluculuk denemeleri neye yarar ki?”

Ludwigsburger Kreiszeitung’un aynı konuya ilişkin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Guido Westerwelle’nin Mısır ziyareti belki pek etki yaratmayacak. Ama bu ziyaret de tıpkı birkaç gün önceki Catherine Ashton’ınki gibi, Mısır’ın kavgalı taraflarına açık bir sinyal veriyor. O da; Avrupa’nın, Akdeniz'e komşu en büyük Arap ülkesinde neler olup bittiğiyle çok yakından ilgilendiği. Bu kesinlikle bir seçim kampanyası şovu değil. Libya’ya askeri müdahalede BM Güvenlik Konseyi’nde çekimser kalan Almanya’nın utandırıcı tutumunu düzeltmek için Westerwelle’nin bir şeyler yapması gerekiyor. Ve bunu yapıyor da. Dördü Mısır'a olmak üzere bölgeye 11 kez ziyarette bulunması, onun ciddi bir biçimde çaba gösterdiğini kanıtlıyor. Bakan, artık neredeyse bölgedeki tüm aktörleri tanıyor. Mısır'a götürdüğü ve şu an anlamı olan tek mesaj şu: İki tarafın da ılımlı olması, şiddettin son bulması ve tüm akımları içeren demokratik bir sürecin başlaması.”

Geçiyoruz Mısır’dan Rusya’ya… Die Welt gazetesi, ABD'nin tüm dünyada internet ve telefon iletişimini takip ettiğini belgelerle kamuoyuna duyuran Edward Snowden'a Rusya’nın geçici sığınma hakkı vermesini irdeliyor.

“Her şeyin bir bedeli vardır. Bu, Putin’in Rusyasında Snowden’a tanınan geçici sığınma hakkı içinde geçerli. İstihbarat çevrelerinde birşeyler elde etmek istiyorsanız, birşeyler de sunmanız gerekir. 30 yaşındaki bilişim uzmanının şaşırtmacaları bir yana bırakılsa bile, ortada cevaplanması zor sorular kalıyor. Bunlardan en önemlisi; teknik marifetlerin, etik-siyasi becerilerin sürekli önüne geçmesinin nasıl engellenebileceği. Zira tüm ulvî dileklere inat, sonuçta mümkünatı varsa her şey, er ya da geç gerçek olur.”

Basın turumuzu Süddeutsche Zeitung’un aynı konuya ilişkin yorumu ile noktalıyoruz:

“Moskova, şimdi, ülkesinde gizli belgeleri ifşa etmek suçuyla en ağır cezalarla karşı karşıya olan bir vatandaş hakları savunucusunun hamisi rolünü üstleniyor. Roller değişti yani: Gözetleme takıntısı nedeniyle Batı’da ağır bir biçimde eleştirilen Amerika, şimdi kötü adam. Rusya ise Batı’nın cesur bulduğu ancak kendi yanında istemediği, sıkıntıya düşmüş bir kişi için kurtarıcı bir vaha. Snowden, Rusya’da belki güvende olabilir ama özgür olamaz. Amerikalı, kesin ciddi bir biçimde kontrol altında tutulacaktır. Ve sadece, Moskova’ya uluslararası alanda zarar vermeyecek açıklamalarda bulunacaktır. Aksi takdirde Moskova onu hemen kapı dışarı edebilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu