1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

2 Nisan 2013

Avrupa basınının ağırlıklı konuları, Kore Yarımadası’ndaki kriz ve Hindistan Temyiz Mahkemesi’nin, ilaç devi Novartis'in kanser ilacıyla ilgili patent talebini geri çevirmesi.

https://p.dw.com/p/1885V
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Kuzey Kore ile süren kriz konusunda Avusturya’nın başkenti Viyana’da çıkan liberal çizgideki Der Standard gazetesi şu yorumu yapmış:

“Asıl tehlike, iletişim kanallarının eksikliği. Amerikalılar ve Kuzey Koreliler artık, Obama daha başkanlığa adayken talep ettiği gibi doğrudan diyalog yolunu seçmeli. Diğer tüm opsiyonlar, dünyanın bu yalnızlığa itilmiş bölgesindeki iktidar sahiplerinin paranoyasını artırıyor. Sadece baskıyla Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un nükleer ihtiraslarından vazgeçmesi sağlanamaz. Krizin iyice kontrolden çıkmaması sağlandıktan sonra, diplomasi ile nesnel bir dille sürdürülen görüşmeler ile riskin azaltılması gerek. Başka bir deyişle, Obama'nın çocukların odasında yetişkin rolünü üstlenmesi gerek.”

Norveç'ten muhafazakar çizgideki Aftenposten Kuzey Kore'nin Güney Kore'yi savaşla tehdit etmesini şu satırlarla değerlendiriyor:

„En büyük tehlike Kuzey Kore’nin saldırı düzenleme olasılığı değil. Aksine askerî bir kışkırtmanın zincirleme bir reaksiyona yol açması ve durumun tamamen kontrolden çıkması söz konusu. Dünyanın en fazla silahlandırılmış bölgelerinden biri olan bu coğrafyada, bunun gerçekleşmesi her zaman mevcut olan bir risk. Büyük devletler, tansiyonun düşmesi için ellerinden geleni yapmalı. Özellikle de Kuzey Kore'nin uluslararası alanda ağırlığı olan tek müttefiki Çin. Pyöngyang'daki iktidarın sağduyulu bir çizgi izlemesi, Pekin yönetiminin de çıkarına olmalıdır.“

İtalya’nın Torino kentinde çıkan La Stampa gazetesi bugünkü yorum sütununda, ilaç devi Novartis'in Glivec adlı kanser ilacıyla ilgili patent talebinin Hindistan Temyiz Mahkemesi'nde reddedilmesini konu ediyor:

„Hindistan ve birçok gelişmekte olan ülkenin sürdürdüğü mücadele, hem ekonomik aynı zamanda da siyasi ve felsefi bir mücadele. Ekonomik, zira bir tümör tedavisi için 2 bin 600 Euro ödemek ile 175 Euro ödemek arasında fark var. Siyasi, çünkü dünyanın bir bölümünün kültürel gücü, gezegenin en yoksulları üzerinde yüzyıllar süren hakimiyetinden kaynaklanıyor. Felsefi, zira Hindistan ile Novartis arasındaki hukuki çekişme, küreselleşen dünyada bilginin karşılıksız değiş tokuşu ve telif hakkı tartışmalarının çizdiği çerçevede vuku buluyor.“

İsviçre‘den Neue Zürcher Zeitung adlı gazete de aynı konuda şu yorumu yazıyor:

„Sivil toplum örgütlerinin mahkemenin kararını 'Yoksullar İçin Zafer' olarak nitelendirmesine pek şaşmamak gerek. Bu noktada telif haklarının korunmasının yeniliklerin temelini oluşturduğu gerçeği göz ardı ediliyor. Mesela Glivec gibi komplike bir ürün telif haklarını koruyan yasalar olmasaydı geliştirilemezdi. Bu, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına uygun olmayan ve kendi eşdeğer ilaç endüstrisini korumayı da amaçlayan istimlak, batılı ilaç şirketlerinin Hindistan’da yeni bir ilaç piyasaya sürülmesi konusunda itidalli davranmasına yol açabilir. Ve bunu 'Yoksullar İçin Zafer' olarak nitelendirmek pek mümkün değil.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Hülya Schenk