Çelik: Müzakerelerin kesilmesini isteyen ırkçıdır

Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, AB üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileriyle gerçekleştirdiği toplantıdan sonra bir basın açıklamasında bulundu. "15 Temmuz'dan sonra AB'li liderlerin dünyaya fiili ve güçlü mesaj vermek için Türkiye'ye gelmesini beklerdik” siteminde bulunan Çelik, "Sürekli olarak Türkiye karşıtlığı yapılması, Türkiye'nin sürekli sorgulanması doğru bir siyaset tarzı değildir. Sürekli olarak Türkiye hakkında konuşmak bir Avrupa kurumu siyaseti olmamalıdır. Bizim esas önemsediğimiz, Türkiye-AB ilişkilerinin anlamlı şekilde yürümesidir” dedi.

"Müzakereler kesilsin diyen ırkçıdır"

Çelik, AB Bakanı olarak AB-Türkiye bağının kopmasına karşı olduğunu ve müzakerelerin aynen devam etmesini arzuladığını birçok kez vurguladı. “Müzakereler kesilsin çağrısı yapanlar ırkçıdır” diyen Çelik, aşırı sağ partilerin Avrupa’nın birçok yerinde yükselişte olduğunu hatırlatarak, bu tür taleplere karşı seslerin Avrupa içerisinde yükselmesi gerektiğini ifade etti.

Çelik, "Biz bugün bir AB ülkesi değiliz ama tarih boyunca hatırı sayılır bir Avrupa ülkesi olduk. Yüz yıldır da bir Avrupa demokrasisiyiz. Türkiye ve AB arasında daha güçlü köprülerin kurulması gerekiyor. AB-Türkiye ilişkilerinin kesilmesinin kimseye faydası olmaz. AB ile ilişkilerini kesmiş bir Türkiye, AB için iyi olmayacaktır” şeklinde konuştu.

"Naziler FETÖ'nün çırağı olamaz"

Bakan Çelik, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn'un Türkiye'deki uygulamaları "Nazi hakimiyeti sırasında kullanılan yöntemlere" benzeterek Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulanması gerektiğini önerdiği açıklamasıyla ilgili olarak ise Asselborn'u eleştirdi. Çelik, "Burada bir tarih bilgisi eksikliği var. Bu Nazi dönemine benzemiyor, bu Nazilerle yapılan mücadeleye benziyor. Naziler FETÖ'nün çırağı bile olamazlar. Burada bir 20 yıllık tarih yanılsaması var. Kimse mücadeleden geri adım atacağımızı düşünmesin” dedi.

Çelik, idam cezasıyla ilgili soruya ise, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından böyle bir talebin gündeme gelmesinin halkın takdiri olduğunu ve siyasetçilerin halkın takdiri önünde boyun eğmek durumunda olduğunu ifade etti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/Afp, BÜ/BÖ