Çelebi Ailesi'nden Ürdün'e dava

Saddam’ın devrilmesi, bir zamanlar Washington’un göz bebeği olan Ahmet Çelebi’nin işine hiç yaramadı desek yerinde olur. Kalpazanlıktan suçlanarak hakkında tutuklama emri çıkartılan Çelebi, dün İran’dan Irak’a geri dönerken, Washington’da da kızı Tamara Çelebi, Ürdün ve Ürdün Merkez Bankasına karşı Amerikan Federal Mahkemesinde dava açtıklarını açıklıyordu.

Darbe planı iddiası

Tamara Çelebi, babasının, Saddam Hüseyin’i yaklaşan bir darbe planından haberdar etmekten tutun da, Irak geçici hükümetine ait arabaları çalmaya, Amerikan hükümetinden gizli bilgileri İran’a sızdırmaya, Irak parasının kalpazanlığına ve Ürdün’de kendi bankasını batırdığı iddialarına varıncaya kadar bir dizi suçlamayla yaşamak zorunda kaldıklarını anlattı.

Tamara, babasına karşı yürütülen bu operasyonun arkasında Ürdün Kralı Abdullah’ın olduğunu söylerken, ”Ürdün hükümeti, kendinin kullanacağını söyleyerek, Saddam için silah aldı. Babam, kendi hayatını riske atarak, Saddam’dan Ürdün’e giden bu rüşveti ortaya çıkarttığından beri, Ürdün hükümeti, babamın en azılı düşmanı haline geldi,” dedi. Tamara, ellerine yeni geçen belgelere göre, battığı iddia edilen PetraBank’ın, 425 milyonu bulan varlığının, hala, Ürdün’ün elinde olduğunu iddia etti.

Davanın perde arkası

Çelebilerin avukatı John J.E. Markham’da, Ürdün’e karşı Amerikan mahkemelerinde nasıl dava açabildiklerini anlattı. Markham, PetraBank’ın battığı iddia edilen dönemden önce Amerika’da bir şubesinin olduğunu, ve Banka’nın batışıyla, bu şubede çalışan 30 çalışanın işinden olduğunu belirtti. Markham, Amerikan yasalarına göre, Amerikalıların, yabancı firmalarla yaptıkları ortaklıkta mağdur düşmeleri halinde, Amerikan mahkemelerinin, hakkın aranması için kapılarını açtığını belirtti.

Markham, Riko yasası verilen bu maddeden yararlanarak davayı açtıklarını anlatırken, 53 sayfalık dava dilekçesinde 1989 yılından itibaren Ürdün hükümetinin Çelebi ailesini yok etmek amaçlı PetroBank’a karşı harekete geçtiği ve amacın da Çelebi’nin, Ürdün’ün, Irakla yasadışı silah alışverişi hususunda ağzını kapalı tutmak olduğu iddia ediliyor.

Dava resmen dosyalanırken iddialara ne Ürdün Büyükelçiliği ne de Amerikan Adalet Bakanlığı veya Dışişlerinden yorum geldi. Tabii, Çelebi ile restleşmenin nerede son bulacağı, ve dava açıldığı takdirde nelerin gündeme gelebileceği ise büyük merak konusu.