1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Martin Luther King öldü, hayali yaşıyor

4 Nisan 2008

Amerika Birleşik Devletleri'nde yurttaş hakları hareketinin önde gelen isimlerinden Martin Luther King, bir keskin nişancının kurşunlarıyla öldürülmesinin 40’ncı yılında anılıyor.

https://p.dw.com/p/DcA5
King, ABD toplumu için yepyeni bir sesi simgeliyordu
King, ABD toplumu için yepyeni bir sesi simgeliyorduFotoğraf: AP

ABD'de yurttaş hakları hareketine öncülük eden siyah din adamı Martin Luther King 19 Ocak 1929'da Atlanta'da dünyaya geldi.

Tıp ve hukuka ilgi duyduğu halde babasının isteği üzerine din eğitimini seçen King, önce çağdaş Protestan ilahiyatçılar ile Mohandas Karamçand Gandhi'nin pasif direniş felsefesiyle tanıştı.

King, 1953 yılında Alabamalı Coretta Scott ile evlendiğinde, Alamaba'nın Montgomery kentindeki bir kilisede görev yapıyordu. Aynı dönemde, yurttaş haklarını savunan küçük bir grup, belediye otobüslerindeki ırk ayrımcılığını protesto kararı almış ve kentin ayrımcı taşıma sistemini boykot etmek amacıyla dernek kurarak King'i de başkan seçmişlerdi.

King'in konuşmaları ve tutumu, ABD toplumu için yepyeni bir sesi, etkileyici bir kişiliği, yurttaş hakları mücadelesinde yeni bir dinamik, bir öğretiyi simgeliyordu.

Montgomery eylemini basamak yapabilmek için bir kitle hareketi gerektiğini kavrayan King, Güney Hıristiyan Önderliği Konferansı adlı bir grup kurarak, hem bütün Güney bölgelerini hem de ulusal düzeyde siyasal bir platform elde etti.

Kennedy faktörü

Martin Luther King, 1960 yılında Atlanta'ta, ırk ayrımcılığını protesto ederken yakalanmış, ancak daha önce işlediği önemsiz bir suçtan cezaevine gönderilmişti.

Dönemin ABD Başkanı Dwight Eisenhower'ın olaya müdahale etmemesi büyük tepki uyandırmıştı. King, ancak, Demokrat başkan adayı John F. Kennedy'nin araya girmesiyle serbest bırakıldı.

Kennedy'nin bu davranışı ülkenin her yerindeki siyahlarca yüceltildi ve kısa bir süre sonra yapılan seçimde küçük bir oy farkıyla başkan seçilmesine önemli katkıda bulundu.

1960-65 yılları arasında etkinliği doruğa ulaşan King, barışçı bir değişim için değişik güçleri bir araya toplamak, ülkeye ve dünyaya ABD'de ırk sorununu çözmenin önemini kanıtlamak amacıyla öteki yurttaş hakları önderleriyle birleşerek tarihsel önem taşıyan Washington Yürüyüşü'nü örgütledi.

”Bir hayalim var!”

King'in '' Bir hayalim var'' cümlesiyle belleklere yerleşen ünlü konuşması topluluğun heyecanını doruğa ulaştırmış, yurttaş hakları hareketinin yükselmesi sayesinde Medeni Haklar Yasası 1964 yılında kabul edilmişti.

Bu yasa federal hükümeti, kamuya açık yerlerde, kamu tesislerinde ve işyerlerinde ırk ayrımcılığını sona erdirmekle yükümlü kılıyordu. Bu başarının üzerine Martin Luther King Nobel Barış ödülüne layık görülmüştü.

Ülkenin çeşitli kentlerinde ırkçılık mücadelesi veren King, Alamaba eyaletinin Selma kentinde düzenlenen bir protesto yürüyüşünde çatışma çıkmasını önlemek için izleyicilerden dua etmelerini istemiş ve topluluğu geri döndürmeyi başarmıştı. Bu olay bazı çevrelerce King'in federal ve yerel yetkililerle ''uzlaştığı'' söylentilerini doğurmuştu.

Keskin nişancı vurdu

King, 4 Nisan 1968 günü, Memphis'te, arkadaşlarıyla kaldığı otelin balkonunda keskin nişancı bir katilin kurşunlarıyla öldürüldü. James Earl Ray adlı beyaz katil 99 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. ABD Kongresi 1986 yılında aldığı bir kararla, her Ocak ayının üçüncü pazartesi gününü King'in onuruna ulusal bayram ilan etmişti.

King'in bu fotoğrafı 24 Ekim 1966 tarihini taşıyor
King'in bu fotoğrafı 24 Ekim 1966 tarihini taşıyorFotoğraf: AP
Dr. Martin Luther Tıp ve hukuka ilgi duyduğu halde din eğitimi aldı
Dr. Martin Luther Tıp ve hukuka ilgi duyduğu halde din eğitimi aldıFotoğraf: AP
22 Şubat 1956; Martin Luther'in Montgomery güvenlik birimince çekilen fotoğrafı
22 Şubat 1956; Martin Luther'in Montgomery güvenlik birimince çekilen fotoğrafıFotoğraf: AP