1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dink duruşmasında Hayal'e suçlama

Beria Jülide Mollaoğlu1 Ekim 2007

Hrant Dink suikasti davasının ikinci duruşmasında ilk kez ifade veren katil zanlısı O. S., Yasin Hayal’in kendisini zorladığını söyledi. Agos yazarı Aydın Engin sise O.S.’nin ifadesinin sürpriz olmadığına dikkat çekti.

https://p.dw.com/p/Bli4
19 Ocak'ta gazeteci Dink'in öldürülmesiyle ilgili olarak 19 kişi yargılanıyor.
19 Ocak'ta gazeteci Dink'in öldürülmesiyle ilgili olarak 19 kişi yargılanıyor.Fotoğraf: AP

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın ikinci duruşması İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. 2 Temmuz'da yapılan ilk duruşmada, tutuklu dört sanık tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

19 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşması, yoğun güvenlik önlemleri altında başladı. Duruşmaya katılanlar arasında, Almanya Yeşiller/Birlik 90 Eş Başkanı Claudia Roth da vardı. Demokrasinin temel taşlarından birinin düşünce özgürlüğü olduğunu söyleyen Roth, Hrant Dink’i 301. maddenin öldürdüğünü savundu.

Basına kapalı yapılan duruşmada, katil zanlısı 17 yaşındaki O. S. ilk kez ifade verdi. Dink’in avukatlarından alınan bilgilere göre O. S. ifadesinde, pişman olduğunu, Yasin Hayal’in kendisini bu iş için zorladığını söyledi.

Engin emniyet mensuplarına işaret etti

Deutsche Welle’ye konuşan Agos Gazetesi yazarı Aydın Engin ise Ogün S.’nin ifadesinin sürpriz olmadığını belirtiyor: O. S.’nin basit bir tetikçi olduğu biliniyordu. Dolayısıyla söyledikleri sürpriz değildi. Ama sanırım, Yasin Hayal de, bu cinayetteki üçüncü, dördüncü sınıf bir aktör. Bu nedenle, O. S.’nin ‘Beni azmettirdi’ demesi, çok büyük bir anlam taşımıyor.”

19 Ocak 2007 tarihinde, Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra bir süre için Agos Gazetesi’nin sözcülüğünü yapan Aydın Engin, bu cinayetin arkasında emniyet teşkilatının içinde de yer alan bazı gruplar olduğunu savunuyor: “Şu anda emniyetin içinde yuvalanmış bir grup, keza emekli subaylardan oluşan kendilerine Yurtseverler Cephesi veya Vatanseverler adını veren gruplar, yani bir çeşit paramiliter gruplar, Hrant Dink davasının doğrudan azmettiricisi ve planlayıcısıdırlar.”

Aydın Engin, bu çerçevede geçen hafta basına yansıyan bir gelişmeyi hatırlatıyor. Hrant Dink davasının sanıkları arasında bulunan ve polis muhbiri olarak çalışan Erhan Tuncel ile polis memuru Muhittin Zenit arasındaki telefon konuşmasının kayıtları ortaya çıkmıştı. Dink’in öldürülmesinden yaklaşık yarım saat sonra yapılan görüşme, Zenit’in cinayetten haberdar olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

İçişleri Bakanlığı ise konuşmanın içeriği ve bu bilgileri basına sızdıranlar hakkında soruşturma başlattı. Ancak, bu haberin ardından, polis memuru Zenit’in, Bayburt’dan İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in yanına atandığı öğrenildi.

“Siyası karar gerekli”

Agos Gazetesi yazarı Aydın Engin, mahkemenin emniyetin verdiği bilgiler doğrultusunda davayı yürüttüğünü, bu sınırlı bilgiler ışığında sanıkları suçlayabildiklerini belirtiyor. Aydın Engin’e göre yanıtlanması gereken soruların bulunduğu bu davada, siyasi bir karar alınması gerekiyor.

Engin, “Tetikçilerle, azmetticilerle bir yol alınamayacağı göründü. Israrla söylüyoruz, bugün de tekrarlamak isterim. Bu bir siyasi karardır. Hükümetin, hangi hükümet iş başında ise, siyasi bir karar verip, bu cinayetle elde edilmek istenenin ne olduğunun doğru bir şekilde tahlil edilmesini sağlayarak, gittiği yere kadar gitmesini sağlayacak bir irade göstermesi lazım” diyor.