1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çok yaşa, zor geçin

Ahmet Günaltay1 Ocak 2013

Avrupa emekli cenneti olmaktan çıkıyor. Ortalama ömür uzarken, doğum oranı düşüyor. Euro krizi de sosyal güvenlik sistemini sıkıntıya sokuyor.

https://p.dw.com/p/17BsE
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa, Üçüncü Dünya ülkelerine parmak ısırtsa da yakında alarm zillerini çaldırtacak kadar ciddi problemlerle karşı karşıya gelecek. Nüfus yapısındaki değişme Avrupa’yı yaşlandırıyor. Euro krizi de sosyal güvenlik sistemlerini sarsıyor. Çoğu Avrupa ülkesinde ekonomik bakımdan faal nüfus azalırken işsizlik artıyor. Bunun sonucunda da özel ve resmi emeklilik sigortalarından ödenen maaşlar düşüyor.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun hesaplamalarına göre 27 üye ülkede 60 yaşın üzerindekiler her yıl iki milyon artıyor. 60’lıkların sayısı on yıl öncesine göre bir kat artmış. Avrupa ülkeleri şimdiden milli gelirlerinin yüzde onunu emekli maaşlarına ayırıyor. Bu oran hızla artacak. AB ülkelerinde 120 milyon emekli yaşıyor. Yani yaklaşık her dört Avrupalıdan biri çalışma çağını kapatmış. Bundan birkaç yıl öncesine kadar “fakir emekli” dendiğinde, kimsenin aklına Almanya ya da İngiltere gelmezdi. Emekli olduktan sonra sadece fakirliğe sürüklenme değil, aynı zamanda maddi varlığını da tamamen kaybetme tehlikesiyle karşılaşanların sayısı hızla artıyor. Friedrich-Ebert Vakfı uzmanlarından Michael Dauderstaedt emeklilik sisteminin baştan aşağı yenilenmesi gerektiği görüşünde. Dauderstaedt, fakirlik istatistikleri AB’nin bütçe anketlerine bağlı olduğundan ellerinde kesin rakamların olmadığını, ancak çoğu Avrupa ülkesindeki emeklilik sisteminin yapılanma şeklinden risklerin büyüdüğü sonucunun çıktığını söylüyor.

Kriz emekliyi vurdu

İspanya, Portekiz ve tabii Yunanistan, yaşlılıkta fakir düşme riskinin en yüksek olduğu ülkeler. Sosyal güvenlik uzmanı Dauderstaedt tasarruf ve yapısal reform zorunluluğunun en çok emeklilik çağındakileri etkilediğini şöyle anlatıyor: “Fakir yaşlıların oranı bu ülkelerde yüzde 20 ile yüzde 27 arasında değişiyor. Onlara nispet olarak örneğin Almanya'da bu oran yüzde 15'in biraz altında kalıyor. İspanya ve Yunanistan'daki kemer sıkma politikası emeklilikle fakirliği eşanlamlı hale getirdi. Atina'da görüştüğüm ekonomi kaptanları ve sendikacılar da Yunanistan'daki emekli aylıklarının adeta dibe vurduğunu teyit ettiler.”

Yaşlıların avuç açacak duruma düştüğü ülkeler sadece Euro Bölgesi değil. İngiltere'de de emekli olduktan sonra fakir düşme tehlikesi artıyor. Resmi emekli maaşlarının geleneksel olarak düşük tutulduğu İngiltere'de sıkıntısız yaşayabilmek için ek emeklilik sigortası yaptırmak gerekiyor. Özel sigortalar ise sermaye piyasası riskleriyle fon yöneticilerinin hatalı kararlarına kurban gidebiliyor.

Avrupa ülkeleri arasındaki kıyaslamaya göre, emekliliğin en güvenli olduğu ülke Hollanda. Almanya'da, 65 yaşın üzerindekilerin yüzde 15'i düşük emeklilik geliri yüzünden fakirleşiyor. Danimarka ve İngiltere'deki emekliler ise daha kötü durumdalar.

Kadının durumu daha zor

Fakirleşme riski kadınlarda çok daha yüksek. AB'de aynı işi yapan kadın, erkekten ortalama yüzde 17 oranında daha az maaş alıyor. Bu dengesizlik doğal olarak emekli aylığına da yansıyor. Ekonomi ve sosyal politikalar uzmanı Michael Dauderstaedt, erkek eşin emekli aylığından yararlanma imkânının kadınlar açısından taşıdığı öneme şöyle işaret ediyor: “Kadınların meslek hayatı daha sık kesintiye uğruyor. Genellikle kadın ailesiyle meşgul olmak için kısmen ya da tamamen çalışma hayatından çekilebiliyor. Ailedeki bakıma muhtaç yaşlılarla ilgilenme görevini de ekseriyetle onlar üstlendiklerinden, sürekli çalışabilme olanakları kalmıyor. Çalışma süresinin kısalığı doğal olarak emekliliği de etkiliyor. Tek güvenceleri, eşlerinin emeklilik haklarından yararlanabilmek. Ama taşıdıkları risk daha fazla.”

Bu olumsuz gelişmeye aylar önce parmak basan AB Komisyonu 2012'yi, nesiller arası dayanışma yılı ilan etmiş ve emeklilik yaşının yükseltilmesini önermişti. Emeklilik sistemine her ülkenin kendi koşullarına göre yön vermek durumunda olduğunu belirten istihdam, sosyal işler ve intibaktan sorumlu Komisyon üyesi Laszlo Andor ancak bütün AB için geçerli prensiplerin de bulunduğunu hatırlatıyor. Andor, emeklilik gelirinin ne kadar olacağını genç yaşta düşünmek gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “İstihdam edilme süresini azamiye çıkarmak ve mümkün olduğunca düzenli ve yüksek prim ödemek, yaşlılıkta fakir düşmeyi önleyebilmek açısından son derece önemlidir.”

© Deutsche Welle Türkçe


Ralf Bosen/A. Günaltay

Editör: Ercan Coşkun