1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

081211 China Investor Island

8 Aralık 2011

Çinli yatırımcılar, dünya genelinde her gün daha fazla boy gösteriyor. Bu durum Avrupa ve ABD’de huzursuzluğa yol açıyor. İzlanda'daki arazi tartışması bu huzursuzluğu tekrar gün yüzüne çıkardı.

https://p.dw.com/p/13OrP
Fotoğraf: AP

“Çin hükümeti, acaba yatırım kisvesi altında Batılı ülkelerin politikalarında söz sahibi olmaya mı çalışıyor?” sorusu, kamuoyunda giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor. İşte bu kaygılar Çinli multimilyoner Huang Nubo'nun İzlanda’da 300 kilometrekarelik bir arazi satın almak istemesi ile bir kez daha su yüzüne çıktı.

İzlanda'dan izin çıkmadı

Çinli multimilyoner Huang Nubo bir süredir İzlanda’nın kuzey doğusunda "Grimsstadir a Fjöllum" adı verilen araziyi satın almak istiyordu. Huang, yaklaşık olarak Münih kentinin yüzölçümüne tekabül eden 300 kilometrekarelik arazide, golf sahası ve turizm tesisi inşa etmeyi planlıyordu. Ancak aylarca süren pazarlıkların ardından İzlanda İçişleri Bakanlığı, geçen hafta satışa izin verilmediğini açıkladı. Amerikan Forbes dergisine göre dünyanın en zengin Çinli iş adamları arasında 129’uncu sırada olan Huang Nubo, karardan bir hayli şaşkın. Huang bu şaşkınlığını şöyle dile getiriyor: "Bu sonucu beklemiyordum açıkçası. Araziyi satın almak için başvurduğumuzda İzlanda İçişleri Bakanlığı bize bazı şartlar öne sürmüştü. İzlanda’da bir şirket açmamızı ve bu şirketin yönetim kurulu üyelerinin üçte ikisinin İzlandalılardan oluşmasını talep etmişlerdi."

China Schanghai Wirtschaft Börse steigende Kurse
Fotoğraf: AP

Proje karşıtlarının teorileri

Huang’a göre, o bu şartların hepsini yerine getirdi. Ancak İçişleri Bakanlığı öyle düşünmüyor. Bakanlık, geçen hafta yaptığı açıklamada arazi satışının İzlanda’da sıkı kurallara tabi olduğunu ve Huang’ın “bu şartlardan hiçbirini” yerine getirmediğini açıkladı.

Aslında İzlanda'da başından beri Huang’ın projesine birçok kişi karşı çıkıyor. Zira 300 kilometrelik arazi, küçük ada ülkesinin toplam yüzölçümünün binde 3'üne tekabül ediyor. Hatta bazı proje karşıtları bu özel girişimcinin arkasında Çin hükümetinin bulunduğuna inanıyor. Onlara göre Huang da Çin yönetiminin bir memurundan başka bir şey değil. Çin’in bir NATO üyesi olan İzlanda’da jeopolitik güç kazanması ihtimali onları endişelendiriyor. Bu teoriye göre, Çin küresel ısınma sonucu Kuzey Kutbu’ndaki buzullar eridiğinde gemi yolculuklarının kolaylaşacağı bir yere konuşlanmayı hesap ediyor. Çünkü böylece Çin, Kuzey Kutbu’nun altında olduğu tahmin edilen önemli hammadde kaynaklarına açılan yeni ticaret yollarını eline geçirmiş olacak.

Huang Nubo
Çinli yatırımcı Huang NuboFotoğraf: AP

"Karar politik"

Huang Nubo ise bu teorilerin birer saçmalık olduğunu belirtiyor. Huang uzun yıllardır İzlanda ve halkı ile önemli ilişkiler geliştirdiğini kaydediyor. Üniversite yılllarında İzlandalı bir grupla birlikte yaşadığını ve o dostları ile bağlantılarını günümüze dek koruduğunu ifade ediyor. Huang, sık sık İzlanda’ya yolculuk yaptığını ve hatta orada bir kültür fonuna malî destek verdiğini söylüyor. Ona göre bu kararın ardında İzlanda yasaları değil, aksine tüm Batılı ülkelerin sahip olduğu Çinli yatırımcı korkusu yatıyor. Huang, "Bence Batılı ülkeler kendi aralarında bir çeşit gizli anlaşma imzalamışlar ve Çinli yatırımcıları bloke etmek için camdan bir duvar örmüşler. Bence bu düşüncenin temeli de Soğuk Savaş yıllarına dayanıyor. Bunu kesinlikle büyük bir adaletsizlik olarak görüyorum” diye konuşuyor.

Euro krizinin patlak vermesinin ardından Çinli yatırımcılar Avrupa’daki yatırımlarına büyük ağırlık verdi. Özellikle ekonomik açıdan sallantıda olan ülkeler bu ilginin odağında. Örneğin Çinli lojisitik devi COSCO, Yunanistan'ın Pire Limanı’nı 35 yıllığına satın aldı. Firma İtalya’da da Napoli Limanı’nı inşa ediyor. Çin resmî enerji kurumu China International Power, Portekiz’in elektrik devi Energias de Portugal’a ortak olmayı tasarlıyor. Çin hükümeti giderek artan oranda Yunanistan, İspanya, Protekiz ve İtalya’nın devlet tahvillerini satın alıyor. Tüm bunlar, bir yandan Avrupa ekonomisini rahatlatırken, diğer yandan büyük kuşkuları da beraberinde getiriyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Ricking / Çeviri: Başak Demir

Editör: Ercan Coşkun