1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yunanistan'a iki ay süre

Celik Akpinar8 Aralık 2014

Euro Bölgesi maliye bakanlarının gündeminde süresi bu yılın sonunda dolan Yunanistan'ı kurtarma programı vardı. Toplantıda program iki ay uzatılırken, kredinin son dilimine ilişkin karar ise gelecek yıla bırakıldı.

https://p.dw.com/p/1E16j
Fotoğraf: Fotolia/photocrew

Yunanistan'da ekonominin yeniden büyüme gösterdiği, ancak işsizliğin hâlâ yüksek boyutlarda seyrettiği, iç talebin de yüksek olmadığı belirtiliyor. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble ile birlikte diğer Euro Bölgesi maliye bakanları, bu durumda Yunanistan’a daha fazla zaman tanınmasından yana olduklarını açıkladılar ve bu ülkeye ilişkin kararlarını iki ay daha ertelediler. Tahminlere göre Yunanistan'ın ön tedbir olarak yaklaşık 10 milyar euro krediye ihtiyacı bulunuyor. Alman Maliye Bakanı Schäuble bu konuda Brüksel’de şöyle konuştu: “Son yıllarda Yunanistan’da gördük; orada işler hep biraz daha uzun sürüyor. İşler zor, ama genel olarak Yunanistan iyi bir süreçte denebilir. Son yıllarda önemli başarılar kaydettik ve ben inanıyorum ki, şimdi de bir yol bulacağız. İcabında süreyi biraz uzatmak da mümkün, ama bu da zaten ilk kez yaptığımız bir şey olmayacak.”

Troyka Yunanistan'da kalmaya devam edecek mi?

Aslında Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, ülkede pek sevilmeyen AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ndan oluşan ve Troyka diye adlandırılan finans kontrol mekanizmasına yeni yıla girerken gerek kalmayacağını seçmenine vaat etmişti. Ne var ki Yunanistan’ın ek kredi alması durumunda, Troyka’nın ülkede kalmaya ve kontrollerini sürdürmeye devam edeceği söyleniyor. Yunanistan’da şubat ya da mart ayında erken genel seçimler olabileceğinden, bu yöndeki kararların o tarihe kadar ertelenmesi uygun bulundu. AB Komisyonu'nun ekonomik ve malî işlerden sorumlu üyesi Pierre Moscovici, Samaras’ı teskin edecek şekilde, “Bugün için Yunanistan’a uygulanan programın uzatılması konusunda herhangi bir karar almadık” dedi ve şu cümleyi kullandı: “Yunanistan için bir çıkış yolu olacak bir yön takip etmek istiyoruz.”

Euro Finanzminister Treffen in Brüssel 08.12.2014
Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

Euro Bölgesi dönem başkanı Yunanistan’da seçimlerin yaklaşmasından dolayı rahatsız

Yunanistan'a uygulanan ve bu yılın sonunda sona erecek olan yardım programının son bölümü olan 1,8 milyar euro hacmindeki kredi diliminin bu ülkeye verilip verilmemesi üzerinde de tartışılıyor. Zira Troyka, ülkede reformların hayata geçirilmediğini, yani kredi şartlarının yerine gelmediğini savunuyor. Ayrıca kreditörler Yunanistan Maliye Bakanı’nın 2015 bütçesini dengeli olarak gösterdiğini, oysa ki bütçenin 2,5 milyar euroluk bir açık verdiğini belirtiyorlar. Euro Bölgesi’nin dönem başkanı Hollanda Maliye Bakanı Jedeon Dijsselbloem, Yunanistan’da seçimlerin yaklaşması nedeniyle kendini baskı altında ve rahatsız hissettiğini, tarafların yıl sonuna kadar tüm enerjilerini kullanmaları gerektiğini Brüksel’de protokole kaydettiriyor ve şu noktaları vurguluyor: “Tüm ülkeler için geçerli olan, İstikrar Paktı’nın kurallarına uymaktır. -Nasıl adlandırılırsa adlandırılsın, biz bu Pakt’ı bir güven kaynağı olarak görüyoruz. Hepimiz İstikrar ve Büyüme Paktı’na saygılı olmalı ve bu yönde aldığımız kararları uygulamaya koymalıyız.”

Tehlike altındaki ülkelere Mart ayına kadar ek süre

Euro Bölgesi maliye bakanları, ulusal bütçelerinde yüksek derecede açıkları ve yapısal dengesizlikleri bulunan Fransa, İtalya ve Belçika’nın durumunu da görüştüler. AB’nin yeni kurallarına göre bu ülkelerin geçen kasım ayına kadar bütçelerini düzeltmiş olmaları gerekirken, yeni AB Komisyonu tehlike altında bulunan bu ülkelere 2015'in Mart ayına kadar ek süre tanımak istiyor.

Hoşgörülü olmak gerekiyor

Diğer maliye bakanları gibi Alman Maliye Bakanı Schäuble de bu konuda biraz daha hoşgörüye ihtiyaç olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Önemli olan, bir şeylerin doğru yönde gitmesi için elimizdeki zamanı iyi kullanmamızdır. (Malî kriz içindeki) söz konusu ülkelerde son haftalarda nelerin doğru yola konulduğuna bakılacak olursa, o zaman örneğin İtalya’nın iş piyasasını yasalar yoluyla önemli ölçüde reformdan geçirdiği görülür. Fransa sürekli olarak ek önlemleri uygulamaya koyuyor. Hepimiz doğru yoldayız. Biz Almanların da daha fazla gayret göstermesi gerekiyor.”

©Deutsche Welle Türkçe

Bernd Riegert