Yunanistan'da tasarruf paketi görüşülüyor

Yunanistan'da parlamento dün (27.06) ülkede protestolara neden olan tartışmalı tasarruf paketini görüşmeye başladı. Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu, Yunanistan'a 110 milyar euroluk kurtarma paketinin beşinci dilimi olan 12 milyar euroyu aktarmak için 28,4 milyar euro tutarındaki beş yıllık tasarruf paketini kabul etmesini şart koşuyor. AB, Yunan Parlamentosu'na tasarruf paketini onaylaması için 3 Temmuz'a kadar süre tanıdı. Yunan halkının öfkesi ise dinmiyor. Hükümetin tasarruf önlemlerini içeren "Orta Vadeli Programı"nı protesto etmek amacıyla kamu ile özel sektör çalışanları bugün yine greve gidiyor. Almanya da Yunanistan'daki gelişmeleri yakından izliyor. Zira Almanya, AB'nin Yunanistan için hazırladığı kurtarma paketine en büyük katkı Almanya'dan gidiyor.

Tasarruf paketine onay şart

Yunanistan'ın iflastan kurtulması ve vadesi gelmiş borçlarını ödemesi için mali desteğe ihtiyacı var. Ancak Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'dan bu desteği alabilmesi, Yunan hükümeti tarafından hazırlanan tasarruf paketinin parlamentoda onaylanmasına bağlı. Hafta sonunda AB maliye bakanlarının Yunanistan için 120 milyar euroluk yeni yardım paketine onay vermesi ve ilk kurtarma paketinden 12 milyar euro alabilmesi için tasarruf önlemlerinin parlamentodan geçmesi şart.

Papandreu: Tek şans

Başbakan Yorgo Papandreu, parlamentoda yaptığı konuşmada, bunun ülkenin tek şansı olduğunu söylerken, muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi lideri Antonis Samaras da tasarruf paketinin, Yunanistan'ın durumunu daha da kötüleştireceğini ve zaten vergilerin yüksek olduğu ülkede daha fazla vergi istenemeyeceğini dile getirdi.

Parlamentodaki görüşmelerin ardından tartışmalı tasarruf paketi oylamaya sunulacak. Papandreu liderliğindeki PASOK'un, 300 sandalyeli mecliste 155 milletvekiliyle temsil edilmesi nedeniyle paketin geçmesi bekleniyor.

Avrupa kaygılı

Ancak diğer taraftan Avrupa’da Yunanistan konusundaki kaygılar sürüyor. Avusturya Başbakanı Werner Faymann, “Yunanistan’ın iflas etmesi olasılığı gözardı edilemez” şeklinde konuştu. Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Josef Ackermann da ''Yunanistan'daki borç sorununun Avrupa'ya yayılmasının, ABD'deki yatırım bankası Lehman Brothers'ın 2008 yılında çöküşünden daha kötü olabileceği'' uyarısında bulundu.

Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) Başkanı Prof. Dr. Michael Hüther de Atina’nın iflası konusundaki tartışmaları şöyle yorumladı:

"Atina’nın iflas edebileceği yönündeki söylemler giderek artıyor. Kanımca paket parlamentodan geçmediği takdirde, bunun Yunanistan için ağır sonuçları olacağı yönünde açık bir mesaj verilmek isteniyor ve hükümetin tasarruf planına onay vermesi için muhalefete baskı yapılıyor. Ancak öte yandan, bu seçeneğin de söz konusu olduğunu göz ardı etmemek gerek. Önemli olan, sürecin düzenli bir şekilde işlemesi.”

Kişi başına 7 bin Euro tasarruf

Yunanistan hükümeti gelecek dört yıl içinde devlet bütçesinde 78 milyar euro kazandırmayı planlıyor. Bu da yaklaşık 11 milyon nüfuslu ülkede kişi başına yaklaşık 7 bin euro tasarruf anlamına geliyor. Hüther, Yunanistan’ın çabalarının hafife alınmaması gerektiğine dikkat çekiyor.

"Yunanistan'ın omuzladığı yük hiç de hafif değil. Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da önemli adımlar atıldı." diyen Hüther, "Bazen Yunanlar hiçbir şey yapmıyormuş gibi davranılıyor. Fakat bu doğru değil. Hatta yapılanlar çok etkileyici.” şeklinde konuşuyor.

48 saatlik genel grev

Ancak kamuoyu yoklamaları nüfusun üçte ikisinin tasarruf önlemlerine karşı olduğunu gösteriyor. Parlamento, hükümetin yeni kemer sıkma politikalarını içeren "Orta Vadeli Programı"ı tartışırken, kamu ile özel sektör çalışanları da 48 saatlik grevde. Süresi ile katılım yoğunluğu bakımından Yunanistan tarihinde bir ilki teşkil ettiği belirtilen bu grev, hükümetin kemer sıkma politikaları nedeniyle yapılan dördüncü genel grev.

Marshall Yardımı tartışılıyor

AB içinde ayrıca bir çeşit Marshall Yardımı yapılması gerektiği, aksi takdirde Yunanistan’ın belini hiç doğrultamayacağı da tartışılıyor. Alman Sanayi Birliği Başkanı Hans-Peter Keitel, Alman işletmeleri olarak koşullar uyarsa Yunanistan’a bir yatırım çıkarması yapılabileceğini söyledi:

“Koşullar uygun olduğu takdirde, her yerde yatırım yapmayı düşünebiliriz. Bence biraz Almanya merkezli düşünmekten de vazgeçmeliyiz ve dikkatimizi Avrupa düzlemine de çevirmeliyiz.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW, AFP, dpa / Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Hülya Köylü