1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yuşçenko'nun etkileyici hamlesi

Esther Hartbrich / Moskova4 Ağustos 2006

Ukrayna’da 2004 yılında yaşanan Turuncu Devrim’de Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç iktidardan uzaklaştırılmıştı. Turuncu Devrim’in liderlerinden Viktor Yuşçenko, aylardan beri süren pazarlıkların ardından Yanukoviç’i başbakanlığa aday gösterdiğini açıkladı. Alman Radyolar Birliği Moskova bürosundan Esther Hartbrich’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZon

“Ukrayna siyaset gündemini bir satranç tahtasına benzetecek olursak, Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko’nun bugünlerde etkileyici bir hamle yaptığını söyleyebiliriz. Yuşçenko, bir taraftan uzun yıllar en önemli rakibi durumundaki Viktor Yanukoviç’i başbakanlığa aday gösterirken, diğer taraftan onu Batı yanlısı politikalar izlemeye ikna ettiğini duyurdu.

Yuşçenko’nun çabası kişisel değil. Çünkü Ukrayna, Moskova yanlısı doğu ve güney ile Avrupa yanlısı batı bölgeleri olmak üzere ikiye bölünmüş durumda. Siyasi ve fikir düzeyindeki bölünmenin Ukrayna devletinin parçalanmasına kadar varmasını önlemek, siyasi uzlaşmayı gerekli kılıyor.

Yuşçenko - Yanukoviç ikilisine bakılırsa, sonunda bu uzlaşmaya varıldı. Bundan sonra sıra, Yuşçenko’nun “önemli” olarak değerlendirdiği temel ilkelerin yer aldığı bir “milli birlik anlaşması”nın imzalanmasında. Ancak şimdiye kadar belli başlı noktalarda uzlaşmanın nasıl bir içeriğe sahip olduğu netlik kazanmadı.

Örneğin Yanukoviç, Rusça’nın ikinci resmi dil olarak kabul edilmesini istiyor. Yuşçenko bu talebe evet mi dedi, yoksa Rusya yanlısı Yanukoviç mi geri adım attı? Diğer taraftan Ukrayna’da yayımlanan bir haber sitesi Yanukoviç’in NATO’ya üyelik girişimine destek verdiğini duyurdu. Viktor Yanukoviç bunu gerçekten istiyor mu yoksa taktik bir adımla mı karşı karşıyayız?

Üzerinde durulması gereken belki de en önemli nokta, varılan uzlaşmaların nasıl uygulamaya geçirileceği... Uzlaşmaya yatkınlık kendini rutin siyasi kararlar alınırken de gösterecek mi? Ukrayna siyasetinde geçen dört ay içinde sergilenen inat, bencillik ve yetersiz uzlaşma becerisi, haklı olarak kuşku duyulmasına neden oluyor. İki rakip tarafından kurulan koalisyonun Ukrayna Meclisi’nin bu yasama döneminde yaşamaya devam edip etmeyeceğini zaman gösterecek.

2004 yılının kış aylarında yaşanan Turuncu Devrim’den geriye kırık - dökük anıların ötesinde fazla bir şeyin kalmamış olması, yeni bir turuncu koalisyonun kurulamaması üzücü. Ancak Ukrayna’daki siyasi ilişkilerin karmaşık ve zor yapısı bu sonucu ister istemez doğuruyor. Gerçekler her zaman düşlerden farklı şekilleniyor.

Demokrasi, uzlaşma demek. Ukrayna bunu biraz zorlanarak da olsa öğrenecek. Ukraynalı seçmen, şimdi Yanukoviç’in uygulamalarını gözleyecek. Turuncu Devrim’in zayıflamış da olsa devam eden etkisi, seçmenin sandıkta gerektiğinde hayır demesini sağlayacak.”