1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

YORUM: Uyum için önce eşitlik

3 Kasım 2010

Zirveyi değerlendiren DW Türkçe Yayınlar Yöneticisi Baha Güngör, uyumun ancak tüm tarafların birbirlerini eşdeğer ve göz hizasında görmeleriyle sağlanabileceğine işaret ediyor:

https://p.dw.com/p/Pxjk
DW Türkçe Yayınlar Yöneticisi Baha Güngör
DW Türkçe Yayınlar Yöneticisi Baha GüngörFotoğraf: DW / Baha Güngör

Federal Hükümet'in 4.Uyum Zirvesi, şimdiye kadar düzenlenenler gibi, bir dizi olumlu saptamayla sona erdi. Başbakan Angela Merkel, İçişleri Bakanı Thomas de Maizière ve hükümetin uyum sorumlusu Maria Böhmer, uyum tartışmalarının daha sağduyulu olması gerektiği görüşünde birleşirken, Almanya'da uyum konusunda başarılı olan göçmenlere yönelik olumlu sözler sarf ettiler.

Ancak önyargıları sadece lafla ortadan kaldırmak mümkün değildir. Örneğin, 2011 yılının sonuna kadar hazırlanması öngörülen “eylem planı” da Almanlar ile başka kültürel ve dinsel köklere sahip insanlar arasındaki güven ortamı sağlanamazsa başarısızlığa mahkûm olacaktır. Uyum tartışmaları, kesinlikle siyasi partilerin seçim kampanyalarına malzeme yapılmamalıdır.

Aksi halde kutuplaşmanın ve cepheleşmenin daha da sertleşmesi kaçınılmazdır.

Siyah-beyaz bakış açısı, Alman-Türk gibi ayırımlar artık sona ermelidir. Kültürel ve dinî kimliklerine sahip çıkanlar ve kendilerini bunlar üzerinden tanımlayanlar da Alman toplumunun eşdeğer bir parçası olabilirler. Geçerli olan Almanca konuşabilmek ve Alman anayasal kamu düzenini kabul edip ona uymaktır.

Son aylarda görülen karmaşanın sorumluları, Türklere ve Müslümanlara yönelik aşırı görüşleriyle kitap satışlarında rekor kıran Thilo Sarrazin ve yaptığı açıklamalarla Hrıstiyan Sosyal Birlik Genel Başkanı Horst Seehofer’dir. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Christian Wulff, İslam dinini Almanya’nın bir gerçeği olarak tanımlarken, Başbakan Merkel, çok kültürlü toplumun varlığının sona erdiği görüşünü savunmuştur. Federal düzeyde ve eyaletlerde sorumlular, nitelikli işgücü açığının nasıl kapatılacağı konusunda kafa yorarlarken, Müslümanlar neredeyse Almanya'da istenmeyen kişiler olarak gösterildiler. Almanya’da doğan ve büyüyen gençler ise başta anne ve babalarının geldikleri ülkeler olmak üzere yurtdışına gitmeye başladılar.

Şimdi yeni bir “Ulusal Eylem Planı”, eski birçok vaatlerle dolu “Ulusal Uyum Planı”nın yapamadığını mı yapacak? Bu yeni plan, uyumu destekleyecek önlemlerin sadece sayı olarak değil, nitelik olarak da başarılı olmasını sağlayabilecek mi? Bu plan, Türk ve Arap ismine sahip insanların meslek eğitimi ve işyeri dağıtımında ayrımcılığa uğramalarını önleyebilecek mi?

Düşünülen önlemlerin hiçbiri yeni değil, ancak önerilenler şimdiye dek Almanya’daki göçmen kökenlilerin yaşam şartlarını iyileştiremedi. Günlük yaşamda göze batmayanlara ve uyum sağlamış olarak kabul edilenlere, Almanlara karşı azalan güvenlerini yeniden kazandırmak şarttır.

Uyum, ancak tüm tarafların birbirlerini eşdeğer ve göz hizasında görmeleriyle sağlanabilir. Uyum politikalarını çıkmazdan kurtarmanın başka bir yolu yoktur.

© Deutsche Welle Türkçe

Yorum: Baha Güngör

Editör: Ayhan Şimşek