1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

YORUM: Türkiye, Avrupa Birliği’ne alınmamalı

28 Temmuz 2010

DW’den Bernd Riegert’e göre, AB'nin 5 yıl önce Türkiye ile müzakerelere başlama kararı bir hataydı. AB, Türkiye gibi bu kadar büyük, bu kadar fakir ve bu kadar farklı bir toplumu entegre edebilecek durumda değil.

https://p.dw.com/p/OWoV
Bernd RiegertFotoğraf: DW

Türkiye, Avrupa Birliği’ne alınma olgunluğuna erişmedi ve görülebilir zaman içinde de erişmeyecek.

Avrupa Birliği önümüzdeki yıllarda da, Türkiye gibi bu kadar büyük, bu kadar fakir ve bu kadar farklı bir toplumu kabul edip Avrupa’nın yapısına entegre edebilecek durumda olmayacak.

Türkiye’nin eşit hakları haiz bir ortak olarak birliğe dâhil edilip edilemeyeceği tartışması Avrupa Birliği’ni böldü. Bu, genişleme açısından hiç de umut verici bir gelişme değil. Yanlış beklentilere yol açtığı için bundan beş yıl önce Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılması hataydı. Avrupa Türkiye’yi daha fazla oyalamak istemediği ve bu konudaki bölünmüşlüğünü perdelemeyi tercih ettiği için müzakereleri başlatmayı kararlaştırmıştı.

Türk hükümetine siyasi işbirliğinin iki tarafa da yarar sağlayacağını ancak Türkiye’nin Avrupa kimliğini haiz olmadığını söyleme cesaretini sadece Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy gibi az sayıda lider gösterebildi.

Avrupalı kimliği üyelik için vazgeçilmez bir şarttır. Bunun idrak edilmesinin ne yabancı düşmanlığı, ne de İslam korkusuyla ilgisi vardır ve Türkiye’nin bile itiraz etmediği bir gerçeği yansıtır.

Türkiye’nin Kıbrıs meselesini çözebileceği ya da çözmeye gönüllü olduğu şüphe götürür. Türkiye’nin egemenliğinden kısmen feragat edip belli bir ölçüde Brüksel’e bağlanmayı kabul edeceği de. Avrupa Birliği üyeliği Türkiye’nin nazarında daha çok ekonomik avantajları açısından değerlendiriliyor. Bu avantajları, Avrupa Birliği’nin 27 üyesiyle kurulacak imtiyazlı ortaklık da pekâlâ sağlayabilir.

© Deutsche Welle Türkçe

Bernd Riegert / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek