1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Dağlık Karabağ’da biraz savaş herkesin işine geliyor"

30 Eylül 2020

Bir çatışmada arabulucular fırsatçı haline gelirse, barışa katkı sağlaması gerekenler savaştan kazanç sağlamaya başlarsa ne olur? Miodrag Soric yorumunda "Kafkaslar’da olduğu gibi çatışma sürer ve büyür" diyor.

https://p.dw.com/p/3jC9r
Berg-Karabach Konflikt
Fotoğraf: Aziz Karimov/Reuters

Türkiye, örneğin Azerbaycan'daki "kardeş halkı" üzerinde etkili olup Dağlık Karabağ'daki çatışmanın yayılmamasını sağlayabilir. Ama Ankara yangını körüklemeyi tercih ediyor. Türk ordusu daha kısa süre önce Bakü ile ortak askeri tatbikat yaptı, Azerileri silaha davranma konusunda cesaretlendirdi, Ermenistan'ı bizzat kendisi tehdit etti.

DW Editörü Miodrag Soric
DW Editörü Miodrag Soric

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye nerede sözümona barış sağlayıcısı olarak sahneye çıksa orada savaş da eksik olmuyor: Kafkaslar, Suriye, Libya... Erdoğan, Yunanistan'a karşı savaş gemileri yolluyor, NATO içindeki ittifak dayanışmasını ya da uluslararası hukuku umursamıyor. Amaç, Türkiye'yi gerekirse şiddet yoluyla bağımsız bir bölgesel güç haline getirmek. Erdoğan, Kafkaslar'da kalıcı bir barışın sağlanmasına ise ilgi duymuyor.

Rusya siyasi çözüme ilgisiz

Rusya açısından da konu, nüfuz sahibi olmak ya da bunun kamuoyunda etkili bir gösterisini yapmak. Kremlin, Ermenilerin örneğin Suriye'den gelen Hrıstiyan sığınmacıları Dağlık Karabağ'a yerleştirmek gibi gereksiz provokasyonlarda bulunmasına engel olabilir. Moskova'nın Erivan üzerindeki etkisi bir abartı değil. Her Ermeni hükümeti bilir ki Moskova'daki büyük ağabeyin koruması olmadan ülkenin güvenliğini sağlamak mümkün değildir.

Rusya, Ermenistan'a sadece silah sağlamıyor, orada binlerce askeri de konuşlanmış durumda. Ancak Dağlık Karabağ sorununa siyasi bir çözüm bulunması Moskova’nın çıkarına gelmiyor. Statükoyu korumak, Erivan ve Bakü ile iyi ilişkilerini sürdürmek arzusunda. Böylece çatışmalarda yeniden bir büyük güç olarak kendisini ortaya koyabiliyor.

Dağlık Karabağ sorununda dürüst arabulucu eksikliği yaşanıyor. Rusya ve Türkiye kendi hedeflerini kovalıyor. Çatışma o nedenle düzenli olarak şiddetleniyor. Özellikle de tam da ekonomik durum daha da kötüleştiği ve hükümetler dikkati kendi başarısızlıklarından başka yöne çevirmek istediği zaman bu, yaşanıyor.

Yurtseverlik duyuları köreltiyor

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ekonominin modernize edileceğini, yolsuzlukla mücadele edileceğini söyleyip durdu. Ortada olan fazla bir şey yok. Azerbaycan petrol ve doğal gaz ihracatına bağımlı. Pandemi sonucunda ise hammadde fiyatları tüm dünyada düştü. Azerbaycan'ın ihracattan kazandığı para yani azaldı, bütçe kötü durumda. Alım gücü düşüyor, vatandaşın memnuniyetsizliği, hükümet pandemiyle başa çıkma konusunda da zorlandığı için, artıyor. Ermenistan'a karşı silaha davranmaksa dikkati başka yöne çeviriyor, Aliyev'e zaman kazandırıyor. Yurtseverlik karın doyurmuyor ama duyuları köreltiyor.

Dağlık Karabağ'da yeniden alevlenen savaş diplomasinin bir yenilgisi. Avrupa'nın kıyısındaki sorun, Batı'yı çok da ilgilendirmiyor. ABD küresel düzen sağlayıcı güç olarak kendini geri çekti. AB ise bu rolü üstlenmek bakımından kimi zaman beceriksiz kimi zaman da isteksiz. Bedeli, onlar adına kimse kendini sorumlu hissetmediği için Kafkaslardaki sıradan insanlar ödüyor.

Miodrag Soric

©Deutsche Welle Türkçe