1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni AB üyelerinde turizm patladı

Alexandra Delvenakiotis31 Ocak 2005

Avrupa Birliği üyeliği, Malta ve Kıbrıs'ta turizm sektörünü olumlu yönde etkiliyor. Malta'yı ziyaret edenlerin sayısı 2004 yılında yüzde 10 artış kaydetti.

https://p.dw.com/p/Aacl
Malta, turizmde “güneş, deniz, kumsal” sloganının ötesine çıkıyor
Malta, turizmde “güneş, deniz, kumsal” sloganının ötesine çıkıyorFotoğraf: dpa

1 Mayıs 2004’te AB’ye 10 ülke daha üye olmuştu. Şimdilerde yeni AB üyesi bu Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri, turizm sektörünü ön plana çıkartma çabası içindeler. Bu ülkeler ilerde, Türkiye, İspanya, İtalya gibi turizmin en yoğun olduğu ülkelerle aynı düzeye gelme amacındalar. AB’nin yeni üyelerinden Malta ve Kıbrıs ise, zaten daha önceleri de turizm sektörünün gelişkin olduğu ülkelerdi.

"Yüzde 21 artış var"

“Neckermann Reisen” adlı Alman seyahat acentasının basın sözcüsü Günther Traeger, Kıbrıs’ı ziyaret etmek isteyen Alman turist sayısında artış olmasından mutluluk duyduğunu belirterek, Kıbrıs’ın AB üyeliğinin turist sayısında kendini belli ettiğine dikkat çekiyor: “Neckermann seyahat acentası olarak biz 2005 sezonunda yüzde 21 oranında bir artış kaydetmiş bulunuyoruz. Geçen yıl itibarıyla da Kıbrıs’a turist sayısında artış olduğunu saptamıştık. 2004 yılında iki haneli artış gözlenmişti. Bu artış trendinin başka birtakım nedenleri de olabilir, ancak Kıbrıs’ın AB üyeliği şüphesiz bunda belirleyici rol oynamaktadır.”

Kıbrıs'a ilgi artıyor

Alman turistlerde Kıbrıs’a ilgi artarken, Malta konusunda aynı şeyden söz edilemeyeceği belirtiliyor. Turizm araştırmacısı Roland Conrady, turizm patlamasının AB üyeliği ile ilişkilendirilmesine karşı çıkıyor:

“Doğrusunu isterseniz, turizm açısından ben Malta ve Kıbrıs’ta çok değişiklik olduğu kanısında değilim. Bence AB’nin doğuya doğru genişlemesi, ya da genel anlamda genişlemesi bu ülkelerin turizm sektörüne çok fazla etki yapmayacaktır. Belki Doğu Avrupa ülkelerine ilgi daha artacaktır ama, bunun aslında seyahata çıkacak olan turistlerin psikolojileri ve bu ülkeleri daha bir bilinçli olarak algılamaya başlamaları ile ilgisi var.”

Diğer Doğu Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Malta ile Kıbrıs’ın turizm sektörlerini temelden modernleştirme diye bir kaygıları yok. Bu iki Akdeniz adası turizmde daha ziyade yeni düşünceler geliştirmek ve mevcut programlarını genişletmek durumundalar. Sadece “güneş, deniz, kumsal” sloganı artık yeterli olmuyor.

Malta'nın hedefleri

Resmi olarak iki dilin konuşulduğu Malta, özellikle dil öğrenen yüksekokul öğrencileri açısından ilgi çekici. Ancak Malta, ilerde ekonomi çevreleri için de ilginç bir ada olma hedefinde. Çeşitli işletmelerin konferans ve toplantılarını Malta’da yapmaları amaçlanıyor.

AB üyeliği hissediliyor

Malta turizm bürosu sözcülerinden Stefahie Schröder, AB üyeliğinin Malta’ya hissedilir etkide bulunduğu görüşünde: “Biz, Malta’ya ilginin hissedilir biçimde arttığını görüyoruz. Bunu da, ülkemizin AB’ye üyeliği öncesi ve sonrasında medyada sık sık boy göstermesi ve Malta hakkında tanıtıcı programlar, naklen yayınlar yapılmasına bağlıyoruz. 2004 yılında ziyaretçi sayısı yüzde 10 oranında arttı.”

AB içerisinde Kıbrıs’ı temsil eden Kıbrıs Rum kesiminin de turizm programlarını çeşitlendirmesi gerekiyor. Kıbrıs turizm bürosu müdürü Andreas Sakkas şöyle konuşuyor: “Şimdi elimizde ‘Aldiana’ var, ama ‘Robinson-Club” de olsaydı, hem Robinson şirketi, hem bizim açımızdan karlı bir iş olurdu. Golf sahalarının bulunduğu oteller, ya da Wellness oteller de ilginç kombinasyonlardan. Üst kategoride otellerin bulunduğu Limasol’da ise bir kongre merkezi oluşturmayı planlıyoruz.”