1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Yeni üyelerden korkmaya gerek yok"

Emiliyan Lilov / DW14 Eylül 2006

Brüksel’deki European Citizen Action Service isimli bir sivil toplum kuruluşu, 25 üyeli AB’nin orta ve doğu ve Avrupa’daki iş gücüyle ilgili çekincelerini, hazırladığı bir araştırmada mercek altına aldı. Rapora göre, eski birlik üyelerinin yeni üyelerden korkmasına gerek yok. DW’den Emiliyan Lilov’un haberi...

https://p.dw.com/p/AbYV
AB'nin eski üyeleri, yeni üyelerden gelecek göçe karşı karşı temkinli
AB'nin eski üyeleri, yeni üyelerden gelecek göçe karşı karşı temkinliFotoğraf: European Communities

AB, genişlemeye devam edecek. Durum böyle olunca da Birlik içinde, birliğe alınacak yeni üyelerdeki iş gücüne istihdam pazarının açılıp açılmayacağı konusu tartışılıyor. Almanya’nın da aralarında bulunduğu bazı birlik üyesi ülkeler, istihdam pazarlarını birliğe yeni üye ülkelerin vatandaşlarına açmadı.

Oysa Avrupa Parlamentosu’na sunulan, Brüksel’deki European Citizen Action Service’ın hazırladığı, “Kim genişlemeden hala korkuyor?” başlıklı rapor, birliğe yeni üye ülkelerle 2007’de üye olması beklenen Bulgaristan ve Romanya’ya karşı böyle bir sınırlandırmasının olmaması gerektiğini savunuyor.

Kuruluşun yöneticisi Tony Venables, bunun sadece ekonomik değil, toplumsal nedenleri de olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Biz bu sonuca, istihdam pazarlarını birliğe yeni üye ülkelere açan İngiltere, İrlanda ve İsveç’teki tecrübelerimiz ışığında vardık. Yeni üye ülkelerdeki bazı vatandaşlar, İngiltere, İrlanda ve İsveçliler’in yapmak istemediği işler için başvuruda bulundular. Bu da olumlu bir gelişme. Üstelik bu çalışanlar daha fazla vergi ödemelerine rağmen sosyal sistemlerinden yararlanmak için belirli bir süre için bu ülkelere gittiler. Bu ülkelerin ekonomisi doğal olarak bu işgücünden yararlandı.”

Vergi gelirleri arttı

Birliğin bazı ülkelerinin kapılarını yeni üye ülkelerden iş gücüne açmalarıyla bu ülkelerde vergi geliri arttı. Bu da daha fazla yatırım ve tüketim anlamına geliyor. İngiltere, İrlanda ve İsveç’in ardından şimdi de Finlandiya, Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya yeni üye ülkelerdeki iş gücüne koydukları engelleri kaldırdılar. Fransa’yla Benelüks ülkeleri de pazarlarında liberalleşmeye gitti. Geriye bir tek istihdam piyasasının kapılarını kapalı tutan Almanya ve Avusturya kaldı.

European Citizen Action Service kuruluşunun yöneticisi Tony Venables, bu iki ülkenin de fikir değiştirme zamanının geldiği görüşünde. Bu görüşü savunan bir başka uzmansa Nürnberg’deki İstihdam Piyasası Enstitüsü’nden Herbert Brücker. Brücker, AB’nin 2004’deki tarihi genişlemesinin ardından Almanya’ya birliğe yeni üye ülkelerden 30 binden az insanın göç ettiğini söylüyor ve ekliyor:

“Bunun anlamı, doğuya doğru genişleme sonrasında da aslında hiçbirşey değişmedi. Bunda tabii ki Almanya’nın istihdam pazarını yeni üye ülke vatandaşlarına açmamasının etkisi var. Ama halen birliğe yeni üye ülke vatandaşı 500 bin kişi yaşıyor. Üstelik bunların yarısı çalışıyor. Bu rakam, Almanya’da işsizliğin artmasına ya da maaşların düşmesine neden olamayacak kadar küçük. Ancak Almanya’ya yerleşenler de gözönünde bulundurulduğunda, göç edenlerin sayısının verilenden biraz daha fazla olduğu ontaya çıkar.”

İstihdam pazarının yararına

Bulgaristan ve Romanya’nın birliğe girmesiyle daha çok İtalya ve İspanya’nın göç alacağı görüşünde olan Brücker, “Almanya da örneğin yılda 100 bin göç alırsa, istihdam pazarı bundan zarar görmez tam tersine yararlanır” diyor. Alman uzman bu gelişmeler ışığında Almanya’nın istihdam pazarını birliğe 2007 yılında üye olması beklenen Romanya ve Bulgaristan’a açması gerektiği görüşünü savundu.