1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Yatırımdan başka çare yok'

31 Temmuz 2015

Yunanistan'da ekonominin nasıl canlandırılabileceği, uzmanların üzerinde en çok durdukları konulardan biri. Araştırmalar, tek çıkış yolunun kredi finansmanlı kamu yatırımları olduğunu ortaya koyuyor.

https://p.dw.com/p/1G7ws
Galerie - Industrieruinen Griechenland
Fotoğraf: REUTERS/Yannis Behrakis

Yunanistan'ın köklü reformlara ihtiyacı olduğunu kimse inkar etmiyor. Kamu idaresinin ıslahı, yolsuzluğun azaltılması ve rekabetin teşvik edilmesi ilk akla gelen reform adımları. Finansörlerin şartsız kredi veremeyeceğini de herkes kabul ediyor.

Ancak Avrupa Birliği ile Yunanistan hükümeti arasındaki pazarlıkta yatırımların gerekliliğine tasarruf kadar önem verilmediği de bir gerçek. Öncelikle Almanya giderlerin kontrol altına alınmasında ve devletin gelir – gider dengesini korumasında ısrar ediyor. Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, “cömertliğin, amaçlananın tam tersine sebep olabileceği” gerekçesiyle Yunanistan'ın ek yardım talebini geri çevirmişti.

Bütün araştırmalar ‘yatırım' diyor

Krizdeki ekonomilerin aşırı tutumlulukla nasıl kurtarılabileceğini ise şimdiye kadar kimse izah edebilmiş değil. Ekonomi uzmanları, Yunanistan'ın ekonomisini büyüterek ve istihdamı artırarak krizden kurtulabileceği görüşünde birleşiyorlar. Ekonominin düzelmesi yatırım yapılmasına bağlı.

İktisat bilimcileri devletin ekonomiyi nasıl canlandırabileceğini araştırıp uzun etütler hazırladılar. Düsseldorf'taki Makro Ekonomi ve Konjonktür Araştırmaları Enstitüsü uzmanlarından Sebastian Gechert hazırlanan 104 araştırmayı değerlendirip sonuçları 2012 yılında uluslararası iktisat dergilerinde yayınlamış. Araştırmalara, devlet harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki bağlantıyı gösteren fiskal çarpanlar temel alınmış.

Bütün araştırmalardan çıkan ortak sonuç, ekonominin en iyi kamu yatırımları ile kalkındırılabileceği. Devletin yatırdığı her euro 1,30 ila 1,80 euroluk ek büyüme sağlıyor.

Devletin tüketim harcamalarını artırması ya da daha fazla memur alması ise aynı sonucu vermiyor. Eğitim, spor, kültür, sosyal güvenlik, çevre ve kamu düzenini koruma gibi alanlar devletin tüketim harcamalarına giriyor. Ekonomik bakımdan en az getirisi olan ise askeri harcamalar. Savunmanın ekonomik büyümeye katkısı sıfırda kalıyor.

Yunanistan gibi, İspanya, Portekiz ve İrlanda da kriz sırasında ekonomik güç kaybına uğradılar, aynı zamanda da bu ülkelerde işsizlik arttı. Sebastian Gechert kemer sıkma politikasının büyüme ve istihdam üzerinde olumsuz etki yaptığını, kamu yatırımlarının ise ekonomik canlanmaya yaradığını söylüyor.

Yatırım hangi parayla yapılacak?

Devletin parası olmayınca kamu yatırımlarının nasıl finanse edileceğine gelince… Yunanistan ve İspanya'da olduğu gibi devlet vergileri artırarak, ya da başka kalemlerden kısıntı yaparak ek kaynak yaratabilir. Ancak bu önlemler büyümeyi olumsuz etkileyip yatırımların olumlu etkisini zayıflatıyor.

Gechert kamu yatırımların ek borçla finanse edilmesinin olası sonuçlarını da araştırmış. Çıkardığı sonuç: ‘Ek yatırım harcamaları nedeniyle bütçe açığının büyümesi ya da faiz dışı fazlanın azalması mutlaka borç oranını arttırmaz.’

Çünkü yatırımlar etkisini göstermeye başlayıp büyüme hızı arttığında ek yatırım için harcanan kaynak kendiliğinden karşılanabiliyor. Sebastian Gechert vergi kaçağının önlenmesi şartıyla, kredi finansmanlı kamu yatırımlarının hazineye getireceği ek yükün yüzde on ila yüzde 40 olacağını hesaplamış.

Yatırımlar bekletilmemeli

Yunanistan ile sürdürülen ek yardım programıyla ilgili görüşmelerde yatırımlara fazla yer verilmemiş, AB'nin yatırım fonundan 35 milyar euro ayrılması için ise Yunanistan'dan belli miktarda katkıda bulunması istenmişti. Yunanistan bu parayı bulamayacağı için katkı payı sonradan düşürülmüştü.

Konjonktür Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Gustav Horn, Yunanistan'ın bir yıl süreyle ortak finansman mecburiyetinden muaf tutulması durumunda zaman baskısının Atina yönetimini hızla yatırım programı hazırlamaya sevk edeceğini söylüyor. Gustav Horn Yunan ekonomisinin yatırımlar sayesinde düzelme şansına kavuşacağı, ancak tasarruf baskısı devlet giderleri ile sınırlı kaldığı takdirde bu programın da daha öncekiler gibi başarısızlığa uğrayacağı görüşünde.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Becker