Çalışmalar da tehdit altında

Son 4 yılda Nijerya'da radikal İslamcı Boko Haram örgütünün saldırılarında 3 binden fazla insan hayatını kaybetti. Sadece Borno eyaletinde 250 bin Nijeryalı terör nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı. Ülke genelinde çeşitli bölgesel çatışmalar nedeniyle güvenli bölgelere göç edenlerin milyonları bulduğu tahmin ediliyor.

Nijerya'da faaliyet yürüten kalkınma örgütlerinden biri de Misereor. Katolik yardım kuruluşu kendi üyeleriyle çalışmalar yapmıyor, bunun yerine yerel kuruluşların projelerini destekliyor. Nijerya'da mülteci kampları bulunmadığı için evlerini terk eden insanların başka yerlere yerleştirilmesi; gıda, giyecek, içme suyu gibi eksiklerinin karşılanması kurumun desteklediği faaliyetleri arasında.

Nakliye sorunları

Kuruluşun başkent Abuja'daki irtibat bürosunun yöneticiliğini yapan Mathias Kamp yaşadıkları zorlukları şöyle anlatıyor: "Geçmişte olduğu gibi yaptığımız çalışmalar son derece sınırlı. Bazı bölgelere, bazı köylere hayatını riske etmeden girmek mümkün bile değil. Nakliye araçlarında eksikliklerimiz var. Birçok iş motosikletlerle hallediliyor. Ne var ki Boko Haram da sık sık motosikletle köylere gittiği için en son bu da yasaklandı.”

Misereor'un diğer yardım kuruluşlarına nazaran bir avantajı çalışanların yerel yapılanmalara bağlı olarak faaliyet göstermesi. Mathias Kamp “Kiliselerdeki ağımız sayesinde beldelere kadar ulaşabiliyor ve bölgedeki durumu ve bölge sakinlerini son derece iyi tanıyan insanlarla çalışabiliyoruz. Dışarıdan gelen ya da yabancı personelle çalışan yardım örgütlerinin bu bölgenin geniş kesimlerinde bir şeyler yapabilmesi hemen hemen hiç mümkün değil” diyor.

'Müslüman-Hrıstiyan çatışması değil'

Kilise bünyesinde faaliyet gösteren yardım kuruluşlarının geçmişte sık sık Boko Haram tarafından hedef alınması bir sır değil. Ülkedeki kiliselerin ve kiliseler tarafından desteklenen okulların harap edildiğine dair çok sayıda haber geliyor. Ancak yardım kuruluşu çalışanı Mathias Kamp bir başka noktaya vurgu yapıyor: “Artık konu doğrudan dinî ya da devlete ait kurumları hedef almaktan çıktı. Köylere düzenlenen saldırılardan ve bombalı eylemlerden de anlaşılan o ki artık amaç olabildiğince çok insan öldürmek.”

Kamp Katolik bir yardım kuruluşu olmalarına karşın bir Hrıstiyanlar ve Müslümanlar arasındaki bölünmeyi engellemenin de ödevleri arasında olduğuna dikkat çekiyor. Bu maksatla kimi zaman köylerinden kaçan Hrıstiyanları Müslüman ailelerin, Müslümanları da Hrıstiyan ailelerin yanına yerleştirdiklerini belirtiyor. Mathias Kamp, Nijerya'da Müslümanların Hrıstiyanlarla savaş halinde olduğu izleniminin doğru olmadığını, Boko Haram örgütünün en az Hrıstiyanlar kadar Müslümanları da hedef aldığını vurguluyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Marcus Lütticke