1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yaptırımlar ekonomiyi ‘teğet’ mi geçti?

22 Temmuz 2019

AB‘nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı ile ABD’nin yaptırım uyarıları piyasalarda korkulan etkiyi yaratmadı. Ancak orta ve uzun vadede Batı ile ilişkilerin bozulmaya devam etmesi endişe kaynağı olmayı sürdürüyor.

https://p.dw.com/p/3MYOJ
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/B. Wüstneck

Avrupa Birliği (AB) tarafından geçen hafta Türkiye’ye yönelik açıklanan yaptırım kararları ile ABD’nin yaptırım açıklamaları Türkiye para piyasalarında korkulan etkiyi yaratmadı. Geçen haftayı 5.65 civarında tamamlayan dolar/TL kuru, yeni haftaya 5.68 seviyelerinde başladı. Euro kuru ise 6.37 seviyelerinden işlem görüyor. BİST 100 Endeksi ise 100 puanın üzerinde işlem görmeye devam ediyor.

Bu hafta piyasalar açısında kritik konu, 25 Temmuz’da Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararı olacak. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın ani bir kararla göreve getirilmesinin ardından faiz indirimi beklentisi artarken, olası faiz indiriminin 250-400 baz puan aralığında olacağı tahminleri yapılıyor. ABD’nin bu hafta yaptırım kararı alıp almayacağı da bir diğer merak konusu.

Piyasaların ateşini Trump düşürdü

ABD ve AB yaptırımları sonrasında para piyasalarında yaşanan olumlu seyri DW Türkçe’ye değerlendiren Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya’ya göre, piyasaların “yaptırım” kararlarıyla sarsılmamasının en önemli nedeni ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye yönelik yumuşak açıklamaları.

“Temmuz ayı Türkiye piyasaları için adeta ‘Trump ayı’ oldu” diyen Kaya, Trump’ın G-20 Toplantısında Türkiye’ye yönelik verdiği olumlu mesajlar ile birlikte piyasalar adeta ralli yaptığını söylüyor. Yunus Kaya, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması sonrasında bile Trump’ın “Türkiye’ye yaptırım düşünmüyorum” diyerek CAATSA yaptırımları konusunda tedirgin olan piyasaların ateşini düşürdüğüne işaret ediyor.

"ABD ve AB Türkiye'ye nazik davranıyor

Bundan sonraki süreçte ABD Kongresi’nde Türkiye’ye CAATSA yaptırımları uygulanması kararı alınsa bile, Trump’ın bu yaptırımları 180 gün erteleme hakkını kullanacağı beklentisinin ağırlık kazandığını dile getiren Kaya, “Bazı yaptırımlar yürürlüğe girse dahi, bunların 12 maddelik CAATSA yaptırımlarının en hafifleri olması bekleniyor” diye konuşuyor. AB tarafında ise Türkiye’ye yönelik açıklanan yaptırımların “hafif atlatıldığını” söylüyor.

AB ülkeleri ile karşılıklı ticareti engelleyecek bir yaptırım kararı olmamasının piyasalar açısından olumlu karşılandığını kaydeden Kaya, “Dolayısıyla hem AB hem de ABD yaptırımlarına baktığımız zaman, her iki tarafın da Türkiye’ye şu aşamada nazik davrandığını söyleyebiliriz. Bu da piyasaların S-400 ve Doğu Akdeniz gerilimine sert bir tepki vermesinin önünü şimdilik kesti” değerlendirmesinde bulunuyor.

Orta ve uzun vadede kötü etkileyecek

Öner Güncavdi
Prof. Dr. Öner GünçavdıFotoğraf: privat

Piyasa oyuncuları şimdilik gidişattan memnun olsa da, ekonomistlere göre AB ve ABD gibi iki önemli siyasi ve ticari partneri ile kavgalı bir Türkiye’nin ekonomide düze çıkması zor.

DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı, Türkiye’nin dış politikada yaşadığı değişimlerin ekonomide etkilerini görmenin kaçınılmaz olduğu görüşünde. Batı ile ilişkileri zayıflayan bir Türkiye’nin büyüme performansının orta ve uzun vadede olumsuz etkileneceğini dile getiren Prof. Günçavdı, “Türkiye ihtiyaç duyduğu kaynaklar açısından dışa bağımlı bir ekonomi ve ABD ile AB’den uzaklaşan bir Türkiye, sermaye girişleri açısından daha da zayıflayacak. Bu durum zaten giderek kötüleşen büyüme performansına olumsuz yansıdıkça, giderek daha da büyüyen işsizlik ve gelir dağılımı sorunu da artacak” diye konuşuyor.

Bununla birlikte yaptırımlar nedeni ile döviz kurları üzerindeki baskının da süreceğini ve bu durumun enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam edeceğini anlatan Günçavdı, “Türkiye’nin ihracattaki en büyük ortağı olan AB ve dünyanın en önemli pazarı olan ABD ile ilişkilerinin bozulması, iç talebin durma noktasına geldiği bugünlerde tek çıkış yolu olan ihracata da darbe vurabilir” uyarısında bulunuyor.

Sinan Alcin
Prof. Dr. Sinan AlçınFotoğraf: privat

"AB'nin etkisi daha derin olacak

Türkiye'nin çok önemli bir NATO projesi olan F-35 programından çıkarılmasının geçen yaz yaşanan Rahip Brunson krizi kadar döviz kurlarında etki göstermediğine işaret eden İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın ise, Ekonomide AB'nin etkisi ABD'den daha derin olacak” diyor.

Son dönemde Türkiye ile ABD arasında kurulan yakın ilişkilerin ciddi bir yara aldığını, ancak şimdilik ABD yaptırımlarının askeri alanda yoğunlaştığını ve ticareti etkilemediğini kaydeden Prof. Alçın, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“AB’nin yaptırımlarının ekonomi üzerinde daha derin etkileri olabileceğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye’nin en büyük dış ticaret partneri olan AB ve özellikle Almanya ve İngiltere gibi ülkeler ile ticaretin gerilemesinin yıkıcı etkileri olur. Avrupa Birliği, yakın gelecekte İpek Yolu projesi üzerinden mal ihtiyacını Türkiye dışındaki ülkelerden karşılamaya başlarsa, Türkiye ekonomisinde ağır kayıplar yaşanır.”

Yeni yaptırım gelecek mi?

Avrupa Birliği, Kıbrıs’ın Türk tarafında yapılan sondaj çalışmaları nedeniyle Ankara’ya yapılan finansal yardımı kısması ve hava taşımacılığı ile anlaşmayı askıya almıştı. ABD ise Rusya’dan S-400 füze alımı gerekçesi ile Türkiye’yi F-35 projesinden çıkardığını duyurmuştu. Ancak ABD Kongresi Ağustos 2017’de çıkarılan Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) üzerinden de Türkiye’ye yeni yaptırım kararı alabilir. Bu yaptırımların ne olacağı ve ne boyutta uygulanacağı ise henüz belirsiz. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor's (S&P) tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan değerlendirmede, ABD’nin olası yaptırımlarının Türk bankacılık sektörünü hedef almaması halinde, ekonomiye etkilerinin sınırlı olacağı ve Türkiye’nin kredi notunu etkilemeyeceği belirtilmişti.

Aram Ekin Duran / İstanbul

©Deutsche Welle Türkçe