1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Vasiliadis: 6-7 Eylül uzun vadede Türkiye'ye darbe vurdu

6 Eylül 2019

Türkiye'de Rumca yayımlanan Apoyevmatini gazetesinin genel yayın yönetmeni Mihail Vasiliadis, 6-7 Eylül olaylarının kısa vadede gayrimüslim azınlıklara, uzun vadede ise Türkiye'nin prestijine darbe vurduğunu belirtti.

https://p.dw.com/p/3PBo1
Apoyevmatini gazetesinin sahibi ve genel yayın yönetmeni Mihail Vasiliadis
Apoyevmatini gazetesinin sahibi ve genel yayın yönetmeni Mihail VasiliadisFotoğraf: Privat

Türkiye'de Rumca yayımlanan Apoyevmatini gazetesinin sahibi ve genel yayın yönetmeni Mihail Vasiliadis, 1955 yılında İstanbul'da yaşanan 6-7 Eylül olaylarının kısa vadede gayrimüslim azınlıklara, uzun vadede ise Türkiye'nin prestijine darbe vurduğunu belirtti.

DW Türkçe'ye konuşan Vasiliadis, "Olaylardan kısa vadede zarara uğrayan zümrenin, başta Rumlar olmak üzere gayrimüslim azınlıkların olduğu tartışılamaz. Ülke kamuoyu, sınırlı istisnalar dışında bayram havası içindeydi. Ancak olayların uzun vadede değerlendirilmesi durumunda Türkiye Cumhuriyeti devletinin maddi olarak değilse de manevi açıdan büyük zarara uğradığı kolayca görülür" dedi.

Vasiliadis, "Dünya kamuoyu nezdinde 1915 olaylarıyla birlikte değerlendirilen 6-7 Eylül, ülkenin prestijine darbe vurmuş ve Türkiye'nin Batı'ya entegre olmasını zora sokmuştur" diye ekledi.

6-7 Eylül tanıkları anlatıyor: Dedim mama, kiliseyi yakıyorlar!

Eylül 1955'te, Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin bombalandığının iddia edildiği asılsız haberlerden bir gün sonra, İstanbul’da Rum azınlık başta olmak üzere gayrimüslimlere ait dükkanlar yağmalandı, evler ve kiliseler tahrip edildi.

"6-7 Eylül ruhu devam ediyor"

6-7 Eylül olayları konusunda araştırma yürüten Serdar Korucu’ya göre ise yaşananların bir yağmadan çok daha fazlası olduğunun anlaşılması gerekiyor.

"Bu bir pogromdu. İçinde ölümün, çok sayıda cinsel istismarın, tacizin bulunduğu, kiliselerin ve mezarlıkların yağmalandığı bir pogromdu" ifadesini kullanan Korucu, "Bugüne ne kaldı? İşte biz bunu konuşmadığımız için, bunu tam anlamadığımız için, aslında 6-7 Eylül ruhu devam ediyor ne yazık ki" diye konuştu.

Vasiliadis, Rumların büyük göç dalgalarıyla Türkiye'den ayrılmasına neden olan olayların ardından Türkiyeli Rumların ülkelerine bakışının değiştiğini söylüyor.

"6-7 Eylül olaylarının etkisiyle, artık kendileri için değilse bile, çocukları için bu ülkede bir istikbal olamayacağına kanaat getirdiler ve planlarını buna göre yapmaya başladılar."

Vasiliadis'e göre şu an İstanbul'da yaklaşık 600 Rum aile kaldı.

Agos gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan
Agos gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Yetvart DanzikyanFotoğraf: privat

Devlete yaşananlarla yüzleşme çağrısı

6-7 Eylül olaylarında öncelikli olarak Rum toplumu hedef alınsa da Türkiyeli Yahudi ve Ermenilerin dükkanları da yağmalandı. Agos gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, devletin yaşananlarla yüzleşmesi gerektiğini ve bu yüzleşme gerçekleşmediği sürece Ermeni toplumunun kendini güvende hissetmeyeceğini söylüyor.

"Bu pogromla resmi çevrelerde çok da yüzleşilmemesi, bunun aslında devamının olabileceği hissini de yaratıyor" diyen Danzikyan, 1955'teki olayların resmi olarak kınanması için çağrıda bulundu.

Danzikyan, "Bir daha olmaması için bunun, hükümet ve ana muhalefet dâhil tüm siyasi aktörler tarafından, herkes tarafından ciddi biçimde kınanması ve her yıl yapılan anmalara katılmaları gerekir. Çok fazla nüfus kalmadığı için anma da yapılamıyor, Küçük küçük toplantılar yapılıyor. Ama bu yoksa bile bir bildiriyle bunun resmi çevreler tarafından kınanması gerekir. Bu yapılmıyor" ifadesini kullandı.

6-7 Eylül olaylarıyla ilgili Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan dün TBMM'ye bir önerge sundu. Paylan dün hem 6-7 Eylül olaylarının faillerinin ortaya çıkarılması hem de yaşanan can ve mal kaybının tespit edilmesi için meclis araştırması talebinde bulundu.

DW/SO,CÖ,GA

© Deutsche Welle Türkçe