1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ukrayna’nın ekseni mi kayıyor?

2 Aralık 2012

Ukrayna’nın iç ve dış politikasında son bir yılda yaşanan gelişmeler, ‘Ukrayna, Rusya’ya mı yöneliyor’ sorusunun sorulmasına neden oldu. Peki, Ukrayna, gerçekten eksen kayması mı yaşıyor?

https://p.dw.com/p/16uUe
Fotoğraf: picture alliance / dpa

Ukrayna, Rusya ve Türkiye’den sonra, Avrupa’nın en geniş yüzölçümüne sahip üçüncü ülkesi. Rus Donanması’nın Karadeniz Filosu, Ukrayna’nın Kırım bölgesindeki Sivastopol Deniz Üssü’nde bulunuyor. ABD'li strateji uzmanı Zbigniew Brzezinski, ünlü eseri “Büyük Satranç Tahtası”nda, Rusya’nın dünyada egemen bir devlet haline gelmesinin, Ukrayna’yı kendi etki alanında tutmasına bağlı olduğunu söyler. Rus Avrasyacılığı akımının günümüzdeki temsilcisi Aleksandır Dugin başta olmak üzere, pek çok Rus strateji uzmanı da Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne entegre olmasının veya NATO üyesi olmasının, Rusya’nın güvenliği açısından tehdit oluşturacağını ifade eder. Ukrayna iç politikasında meydana gelen pek çok gelişme de çeşitli çevrelerce,  Rusya ile Batılı ülkeler arasındaki güç mücadelesinin bir parçası olarak görülür.

“Ukrayna, Türkiye açısından önemli bir pazar”

Ukrayna, Türk yatırımlarının da son yıllarda arttığı bir ülke. Türk Ukrayna İşadamları Derneği (TUİD) Başkan Vekili Burak Pehlivan, Ukrayna’nın en fazla dış ticaret fazlası verdiği ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, şunları söylüyor: “Küresel ekonomik krizden Ukrayna derinden etkilendi ve ekonomisi 2009 yılında yüzde 15,6 gibi rekor bir seviyede küçüldü. Kendi ülkelerinde de sıkıntı yaşayan Batı sermayeli birçok kuruluş Ukrayna’da son 3 yılda zarar etti. Ancak Türkiye ekonomisi küresel krize rağmen son 3 yıldır iyi bir ekonomik büyüme sergiliyor. Üretim hacmi ve çeşitliliği artan Türk girişimciler kendilerine yeni pazar arayışındalar ve Ukrayna bu manada önemli bir ülke.”

Ukrayna'nın iş yapmanın zor olduğu bir ülke olduğunu belirten Pehlivan, “Öte yandan, Ukrayna'da Türklere, Türkiye'de de Ukraynalılara bakış olumlu. Ukrayna ağır sanayi alanında güçlü bir üretim hacmine sahipken, Türkiye'de ise güçlü bir hafif sanayi var; yani, iki ülke ekonomileri birbirlerini tamamlayıcı nitelikte. Ukrayna’da şu anda 700’den fazla Türk şirketi var ve Türk şirketlerinin Ukrayna’da yatırım miktarı, 1,5 milyar dolara yaklaştı. Hemen her açıdan, iki ülke ilişkilerinin altın çağı yaşamakta olduklarını söyleyebiliriz” diyor.

Screenshot Video Julia Timoschenko
Yulya Timoşenko’nun hapis cezasına çarptırılması AB ile ilişkileri gerginleştirdiFotoğraf: picture-alliance/dpa

Ukrayna, Rusya’ya mı yöneliyor?

Ukrayna’da 2004 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla yüz binlerce kişinin sokaklara dökülmesi, tarihe ‘turuncu devrim’ olarak geçen olayların başlamasına neden olmuş ve tekrar düzenlenen seçimlerde, Rusya yanlısı olarak bilinen aday Viktor Yanukoviç’e karşı, Batı yanlısı olarak tanınan Viktor Yuşçenko galip gelmişti.

2010 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini ise Rusya yanlısı olarak bilinen Viktor Yanukoviç kazandı. 2011 yılında, turuncu devrimin kadın kahramanı olarak tanınan Eski Başbakan Yulya Timoşenko’nun hapis cezasına çarptırılması, AB ile Ukrayna arasındaki ilişkilere gölge düşürdü. Ukrayna ile AB arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın onaylanması, bu nedenle askıya alındı.

Bu gelişmeler, Ukrayna’nın AB entegrasyonundan vazgeçip Rusya’ya mı yöneldiği sorusunun sorulmasına neden oldu. Bu konuda görüştüğümüz Ukrayna Avrupa Araştırmaları Merkezi Başkanı İhor Todorov, şöyle konuştu: “Avrupa Birliği, ‘Timoşenko Sorunu’ çerçevesinde Ukrayna’ya yönelik ortak bir tutum belirlemiş değil. Bir tarafta, ‘Eski Avrupa’ dediğimiz, AB’nin önde gelen ülkeleri var. Bunlar, Ukrayna yönetimine yönelik sert yaptırımların uygulanmasını savunuyor. Diğer tarafta ise Polonya’nın başını çektiği ülkeler var. Bunlar, Yanukoviç yönetimine sert yaptırımlar uygulamanın, Ukrayna’yı Rusya’nın yörüngesine iteceğini gerekçe göstererek, Ukrayna yönetimi ile işbirliğinin sürdürülmesini savunmakta. Ukrayna yönetiminin de AB ile ilişkilerde Rusya kartını başarıyla oynadığını söylemek lazım”.

Rusya yönetimi, Ukrayna’ya,  AB entegrasyonu yerine, Rusya, Belarus ve Kazakistan tarafından kurulan Gümrük Birliği’ne katılma teklifinde bulunuyor. Peki, Ukrayna’nın Rusya’ya yönelme olasılığı, ne kadar güçlü? Todorov, bu konuda, “Bu, senaryo, gerçekçi değil. Çünkü Yanukoviç, her ne kadar Rusya yanlısı olarak tanınsa da onun destek aldığı Ukrayna’nın önde gelen işadamları, Avrupa ile entegrasyonu savunuyor. Bu işadamları, Ukrayna’nın Rusya ile ekonomik entegrasyona gitmesi halinde, Rus işadamları ile rekabet edemeyeceklerini görüyor. Bu nedenle, Ukrayna yönetiminin Rusya’ya yönelik zaman zaman yaptığı sıcak açıklamaları, sadece bir siyasi manevra olarak görmek gerek” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber/Analiz: Deniz Berktay – Kiev

Editör: Başak Sezen