1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye’ye hem övgü hem eleştiri

12 Ekim 2011

Aday ülkelere ilişkin ilerleme raporlarını açıklayan AB, Türkiye’yi insan hakları ve Kıbrıs sorununa ilişkin eleştirdi, yeni anayasa reformu çalışmaları ve ordu üzerinde sivil denetimin artırılması nedeniyle de övdü.

https://p.dw.com/p/12qqk
Fotoğraf: dpa - Bildfunk

Avrupa Birliği açıkladığı İlerleme Raporu’nda Türkiye'ye dini özgürlükler ve insan hakları konusunda eleştiriler yöneltti. Avrupa Birliği kriterlerini yerine getirebilmesi için Türkiye’nin insan hakları alanında büyük çabalar göstermesi gerektiği, bunun düşünce özgürlüğü konusunda da geçerli olduğu vurgulandı.

İlerleme Raporu'nda temel hak ve özgürlüklere ilişkin sınırlı ilerlemeler kaydedildiğini vurgulayan AB Komisyonu, anayasa reformu planlarını överken Seçim Yasası'nda öngörülen yasal düzenlemeleri de olumlu gelişmeler olarak nitelendirildi.

“Anayasanın hazırlanması sürecinde tüm siyasi partiler ve sivil toplum dahil en geniş istişarelerin gerçekleştirilmesinin güvence altına alınmasına azami dikkat edilmelidir'' ifadesi kullanılan raporda, Türkiye'nin ordu üzerinde sivil denetim konusunda ''iyi ilerleme kaydettiği'' de vurgulandı.

Raporda, yargı bağımsızlığının güçlendirildiği, ayrıca toplanma ve gösteri düzenleme özgürlüğüne ilişkin iyileştirilmeler kaydedildiği de belirtiliyor. İşkence ve kötü muameleyle mücadelede de yol katedildiği sonucuna varan AB Komisyonu, bununla birlikte düşünce özgürlüğünün ihlal edildiği vakaların sayısında artış olduğu eleştirisinde bulunuyor.

Gazeteci ve yazarlar hakkında açılan davalar ve internet erişimine getirilen kısıtlamalar buna örnek olarak gösteriliyor. Zorla ve erken evlendirmeler, namus gerekçesiyle işlenen cinayetlerin devam ettiği de vurgulanan raporda kadına yönelik şiddetin Türkiye'de hâlâ büyük bir sorun olduğu ifade ediliyor.

Kıbrıs sorunu

Raporun en dikkat çekici bölümlerinden biri de Kıbrıs sorununa ilişkin. Raporu açıklayan AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, Türkiye'nin AB üyesi Kıbrıs'la yaşadığı sorunun AB'de giderek daha fazla kaygı yarattığını söyledi.

“Türkiye ile devam eden üyelik müzakereler, bir yıldan fazla bir zamandır maalesef ilerlemiyor” şeklinde konuşan Füle, Kıbrıs sorununa ilişkin her iki tarafta da hayal kırıklığı yaşandığına dikkat çekti.

Türkiye'nin dinamik ekonomisiyle ve yarattığı bölgesel güçle Avrupa Birliği açısından kilit bir ülke olduğunu ifade eden Füle, ancak Kıbrıs sorununda son yaşanan gerginlikler nedeniyle endişe duyduklarının altını çizdi.

Akdeniz'deki sondaj çalışmalarına atıfta bulunan Füle, Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkilerini olumsuz etkileyebilecek her türlü tehditten kaçınması çağrısında bulundu.

Türkiye'ye limanlarını açması ve Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkilerin normalleştirilmesine dönük adımlar atması istenen raporda, AB Komisyonu'nun Türkiye'nin bu yükümlülüklerinin takipçisi olmayı sürdüreceği ifade edildi.

Gül'e de övgü

AB Komisyonu'nca hazırlanan raporda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkedeki belirgin kutuplaşma atmosferinde ''uzlaştırıcı rolünü sürdürmesi'' nedeniyle övgü aldı.

Sırbistan'a adaylık statüsü

Bu arada Avrupa Birliği yeni bir Balkan ülkesine daha üyelik persfektifi sunuyor. AB Komisyonu, Kosova sorunu ile yaşanan gerginliğe rağmen Sırbistan'a adaylık statüsü verilmesi önerisinde bulundu. Ancak Sırbistan'a bunun için bağımsızlığını ilan eden Kosova ile diyaloğa girmesi koşulu getirildi. Sırbistan, tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova'yı devlet olarak tanımıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/KNA/AA, HK/ GA