1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Tahran, Irak’ta istikrar istiyor”

Bettina Klein27 Kasım 2006

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin, İran ziyareti merakla izleniyor. ABD, İran ve Suriye’yi Irak’taki istikrarsızlığı körükleyen ülkeler olarak görürken, İsviçreli İran uzmanı Tim Guldimann ise Tahran’ın Irak’ta istikrar istediği görüşünde. Guldimann, Bettina Klein’ın sorularını yanıtladı...

https://p.dw.com/p/AZbs
Irak'taki şiddet olayları komşu ülkelerin endişlenmesine neden oluyor
Irak'taki şiddet olayları komşu ülkelerin endişlenmesine neden oluyorFotoğraf: AP

- Bay Guldimann, siz bir dönem Tahran’da ülkenizin büyükelçiliğini yaptınız, bölgeyi iyi bilen bir uzmansınız. İran Devlet Başkanı, dünkü açıklamasında Irak’taki çıkmazdan kurtulunması için yardımcı olabileceklerini söyledi. Tahran bu konuda ne kadar ciddiye alınabilir?

Guldimann: “İran’ın Irak’ta istikrar sağlanmasından çıkarı var. İranlılar, kesinlikle Irak’ın bütünlüğünün korunmasını istiyor. Bu ülkenin dağılması çıkarlarına aykırı. Birincisi Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devletinin ortaya çıkması, İran’ın kuzeyindeki Kürt bölgesi için de etnik sorun yaratacak. İkincisi, Irak’ın merkezinde El Kaide’ye sempati duyan radikal Sünnilerin güçlenmesi Tahran’ın işine gelmiyor. Üçüncüsü Irak’ın güneyinde bir Şii devleti kurulması da istenmiyor. Bu bölünme, bölgede Sünnilerle Şiiler arasında var olan gizli çatışmayı güçlendirir. Bu da bölgedeki diğer Sünni ülkeler tarafından provakasyon olarak değerlendirilir. İran’ın asıl amacı, bölgede İslam adına bir güç olmak. Şiiler adına değil, Müslüman bir ülke olarak.”

- İran’ın bölgede istikrar istediğini söylüyorsunuz, ama İran, bölgedeki istikrarsızlığın nedeni olarak “en büyük şeytan ilan ettiği” ABD’yi görüyor. Öte yandan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, ABD'nin Irak'tan hemen çekilmesinin durumu daha da kötüleştireceğini düşündüğünü açıkladı. Bu bölge ülkeleri arasında Irak konusunda bir anlaşmazlık olduğunu göstermiyor mu?

Guldimann: “İranlılar, Amerikalıların hemen çekilmesi ile bölgede istikrarsızlığın daha da artacağını biliyor, ama buna rağmen kendilerini bölgedeki Amerikan karşıtı hareketin lideri olarak görüyorlar. Aynı zamanda Irak’taki istikrarın sağlanmasındaki çıkarları ağır basıyor. İran da Amerikalılar gibi çözüm istiyor. Ama şu anda iki ülke arasındaki politik sorunlar o kadar büyük ki yakın zamanda bu ortak çıkar uğruna bir diyalog kurulması mümkün gözükmüyor.”

- Irak Devlet Başkanı Talabani ile İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad’ın görüşmesinden ne bekleyebiliriz?

Guldimann: “Bu tür görüşmeleri abartmamak gerek. Buradan bir çözüm çıkması beklenemez. Kuşkusuz İran’ın Şiiler üzerindeki etkisi gündeme gelecektir. Ama bu, konumlarını olumsuz kullandıkları anlamına gelmiyor. İsteseler, tabii ki yapabilirler, ellerinde bu potansiyel var, Amerikalılara karşı kullanabilirler. Yine de kendi çıkarları Şiileri kullanmalarını engelliyor.”

- Bölgedeki istikrarsızlık odakları artıyor. Ürdün Kralı Abdullah da Ortadoğu'da sorunların Irak'ı aşma ve bölgede üç iç savaşın çıkma noktasında olduğunu söyledi. ABD Başkanı, bu hafta Ürdün’ü ziyaret edecek ve Irak Başbakanı ile de görüşecek. ABD’nin Irak ve Ortadoğu politikasının değişmesi gerektiğine dair sesler yükseliyor. Bölgedeki gelişmeler ışığında Batılı ülkelerden ne bekliyorsunuz?

Guldimann: “Batılı ülkeler arasında, özellikle ABD ile bölgede çözüm konusunda farklı görüşler var. Son zamanlarda Irak’taki zor durum göz önünde bulundurularak istikrarın sağlanması için İran ve Suriye’nin de çözüm sürecine dahil edilmesini önerenler var, ama karşılıklı suçlamalar da sürüyor. Bir yakınlaşma için önce Amerikalıların, Tahran ve Şam rejimini tanımaları gerekiyor. Henüz bu noktaya gelinmedi. Amerikalıların nükleer programı yüzünden İran’a karşı tehditleri devam ettiği sürece yakınlaşma sağlanamaz. Zaten İran ve Suriye’nin çözüme dahil edilmesi önerisi şimdiye kadar sadece danışmanlardan geldi, hükümetten değil.”