1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye'nin AB üyeliği seçim malzemesi oldu

22 Mayıs 2009

7 Haziran'da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Hristiyan Demokrat Birlik Partisi ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımına karşı çıkan tutumlarını öne çıkarıyor.

https://p.dw.com/p/Hupi
Fotoğraf: AP

Seçim propagandasında, "Avrupa için güçlü bir ses" sloganını kullanan Hristiyan Demokratlar, Türkiye için imtiyazlı ortaklık istediklerini belirterek muhafazakar seçmenin oyunu almaya çalışıyor.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) Avrupa Parlamentosu seçim programında Türkiye ile ilgili bir bölüm yer alıyor. Bu bölümde, üstü örtülü şekilde Türkiye’nin özgürlükler konusunda kriterlere uymadığı eleştirisine yer veriliyor.

Konuyla ilgili bölüm şöyle: "CDU, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini reddetmektedir. Aday ülkeler düşünce özgürlüğü, kadın erkek eşitliği, azınlıkların korunması ve inanç özgürlüğü gibi konularda üyelik kriterlerini yerine getirmeliler. Bundan dolayı CDU olarak imtiyazlı ortaklığın Türkiye için doğru çözüm olacağını düşünüyoruz.”

Güçlü ve halka yakın Avrupa

Sosyal Demokrat Parti (SPD), “Sosyal Avrupa Birliği” fikrini savunurken, CDU başkanı ve Başbakan Angela Merkel ile kardeş parti CSU'nun Başkanı Horst Seehofer “güçlü ve halka yakın Avrupa” fikrinde diretiyor.

CDU ve CSU beş yıl önce yüzde 44,5 ile Avrupa Parlamentosu seçimlerinin Almanya'daki oylamasında açık ara farkla birinci olmuştu. Ancak bu sefer seçime katımın düşük olması bekleniyor. Bu nedenle de Hristiyan Birlik Partileri her zaman onlara oy veren parti sadığı seçmenlerini, seçimlere katılmaya sevk etmeye çalışıyor.

Sarkozy ile Merkel'den ağız birliği

Geçtiğimiz günlerde Berlin’de genç siyasetçilere hitap eden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu bir kez daha vurgulamıştı. Almanya Başbakanı Merkel de AB’nin artık sınırlarını çizmesi gerektiğini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’ye Avrupa Birliği tüm üyeliği yerine "imtiyazlı ortaklık" verilmesi önerisinde bulundu. Sarkozy ve Merkel, Alman ve Fransız genç muhafazakâr siyasetçileri bir araya getiren etkinlikte bu yöndeki fikirlerini bir kez daha dile getirdi.

"Oyun kurallarını değiştiremezsiniz"

Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin "imtiyazlı ortaklık" mesajına Ankara'nın yanıtıysa gecikmedi. Başbakan Erdoğan, Polonya ziyareti çerçevesinde düzenlediği basın toplantısında iki lideri "Maç başlatıktan sonra oyun kurallarını değiştirmeye çalışıyorlar" diyerek eleştirdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Ben bu iki liderin de açıklamasını talihsiz olarak her şeyden önce yorumluyorum. Siyasette dürüstlüğe inanan bir insanım. İkili, baş başa görüşmelerde ne konuşuyorsak, onun arkasında durulmasının gereğine inanan bir insanım. Az önce değerli dostumun da ifade ettiği gibi AB müktesebatında ne varsa ve bundan önce AB'ye katılmış 27 ülkeye ne uygulandıysa, Türkiye için de aynı şeyin düşünülmesi gerekir. Her zaman benim bir ifadem var: 'Maç başlamış, oynuyoruz, maç esnasında penaltının kuralları değişiyor.' Böyle şey olmaz, insana gülerler."


BE/MK/NH/DW/dpa