1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

040711 Panzergeschäfte

5 Temmuz 2011

Suudi Arabistan’a 200’den fazla Alman zırhlı tankının satışına Alman hükümetinin yeşil ışık yaktığı iddiaları, Almanya'yı karıştırdı. Muhalefet ateş püskürürken, hükümet sessiz kalmayı tercih ediyor.

https://p.dw.com/p/11pPn
Fotoğraf: AP

''Der Spiegel'' dergisinde, geçen hafta yer alan bir haber, Almanya’da şiddetli tartışmalara yol açtı. Dergi, Suudi Arabistan’ın 200’den fazla Alman zırhlı tankı satın almak istediğini ve Alman hükümetinin satışa yeşil ışık yaktığını yazdı.

Almanya’daki ihracat yönetmeliği ‘’kritik’’ olarak sınıflandırılan ülkelere silah satışı için Federal Güvenlik Komisyonu’nun onay vermesini şart koşuyor. Bu komisyon, başbakanın başkanlığında ve ilgili bakanların katılımıyla toplanıyor. Komisyon toplantıları gizli olduğu için kamuoyunun silah satışlarından ilk aşamada haberi olmuyor. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Suudi Arabistan'a zırhlı tank satışı konusunda böyle bir toplantı yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi vermekten kaçındı ve şu sözlerle yetindi: ‘’Bu toplantılar gizli tutulur. O nedenle sizlere, yapılan spekülasyonlarla ilgili bir cevap vermem mümkün değil ve bunu yapmayacağım da.’’

Muhalefet ateş püskürüyor

Almanya’nın müttefiki olmayan ülkelere yapacağı silah ihracatı konusunda sıkı kurallar bulunuyor. Eğer silah satın almak isteyen ülke, insan haklarını ihlâl ediyorsa ya da bulunduğu bölgede gerginlik sözkonusuysa, silah ihracatına izin verilmiyor. Bu madde ‘’Kriz ülkelerine ihracat yasağı’’ adıyla yönetmeliklerde geçiyor. Ancak yine de uygulamada istisnalar yapılıyor. Kamuoyunun ise bunlardan, ancak bir iki yıl sonra hükümetin silah ihracat raporu açıklandığında haberi oluyor.

Meclisteki muhalefet partileri o nedenle hükümete ateş püskürüyor. Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, böyle bir işbirliğinin yasal olmadığını söyledi ve hükümeti sert bir şekilde eleştirerek,‘’Demokrasi hareketini tanklarla bastıran Bahreyn'in yardımına koşan, Suudilerdi. Uluslararası terör sanayisine büyük ölçüde adı karışan ve Taliban yapılanmasına her fırsatta destek veren yine Suudi Arabistan. Ortadaki bu durum, benim için Alman dış politikasının inandırıcılığı açısından bir felakettir’’ dedi.

Sosyal demokratlar da Suudi Arabistan’a olası bir tank ihracatı konusunda endişeliler. Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Sekreteri Andrea Nahles ‘’Suudi Arabistan tam bir barut fıçısının ortasında bulunuyor, oraya bir de kibrit göndermenin anlamı yok’’ şeklinde konuştu.

Sol Parti Başkanı Klaus Ernst de ‘’Suudi Arabistan bölgede insan haklarını ayaklar altına alanların başında geliyor’’ diyerek, federal hükümetin ''en tehlikeli tankları en baskıcıların eline verme'' düsturuyla hareket ettiği suçlamasında bulundu.

Helmut Kohl geri çevirmişti

Dışişleri Bakanı Westerwelle, sözkonusu ihracata yönelik tavrının ne olduğu konusundaki ısrarlı soruları şöyle yanıtladı: ‘’Arap dünyasındaki bu tür ülkelerle de ortaklık yolu aramak ve işbirliğini geliştirmek, ülkemizin dış politik çıkarları doğrultusundadır. Adalet ya da sivil toplum gibi konularda bizden kesinlikle çok farklı bir anlayışa sahip olsalar da.’’

Hükümetin takınacağı tavır ile ilgili spekülasyonlar sürerken, muhalefet konuyu meclise taşımakta kararlı.

Suudi Arabistan’a tank satışı daha önce de Almanya’da şiddetli tartışmalara neden olmuş, bundan yaklaşık 20 yıl kadar önce Helmut Kohl hükümeti yine Suudilerin bu isteğini, İsrail’in güvenliğinin tehlikeye atılacağı endişesiyle geri çevirmişti.

Eğer hükümet satışa onay verdiyse, bu Alman silah firması Krauss-Maffei Wegmann için milyarlarca euroluk bir iş anlamına geliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Nina Werkhäuser / Çeviri: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu