1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriyeli aydınlar olağanüstü hal istemiyor

Abid Osman, Mahmud Tevfik6 Şubat 2004

Keyfi tutuklamalar, özel mahkemeler ve siyasi tutuklular Suriye’de 42 yıldır devam eden olağanüstü halin sonuçları. Ülkedeki aydınlar olağanüstü hal yasalarının kaldırılması için bir kampanya başlattılar. DW’den Abid Osman ve Mahmud Tevfik’in haberi...

https://p.dw.com/p/AbPQ

Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yönetimindeki Suriye hükümeti birkaç gün önce ülkedeki yaklaşık 2 bin siyasi tutuklunun 120’sini serbest bırakacağını açıkladı. Bu, hem dünya kamuoyuna, hem de ülke içindeki muhalif güçlere reform ve diyalog isteğini göstermek isteyen her Arap rejiminin en sevdiği yöntem.

Devlet Başkanı Beşar Esad’ın babası Hafız el Esad’ın yerine geçmesinden beri Suriye’de 750 siyasi tutuklu serbest bırakıldı. Fakat Suriye muhalefeti ve sivil toplumunun bu tür adımların ardından beklediği derin siyasi reformlar bir türlü gelmedi. İnsan Haklarını Koruma Komitesi Başkanı Akdam el Nuaysi, muhaliflerin son af dalgasından sonra duyduğu hayal kırıklığını şöyle dile getirdi:

"Sadece 120 siyasi tutuklu serbest bırakıldı, yani Suriye cezaevlerindeki siyasi tutukluların sadece yüzde 10’u. Neden 120 siyasi tutuklu serbest bırakılıyor da tüm siyasi tutuklulara genel af çıkarılmıyor, sorarım size. Bunların hepsi en azından altı yedi yıldır cezaevinde ve çoğunun aldığı ceza da yıllar önce tamamlanmış durumda.”

Olağanüstü halin kaldırılması için kampanya

Akdam El Nuaysi ve 700’e yakın aydın, avukat ve insan hakları savunucusu bu nedenle Suriye hükümetinden olağanüstü hal yasalarının yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir dilekçe imzaladı. Bu dilekçeye daha 1 milyon kişinin imza atacağını umuyorlar. Dilekçeyi imzalayanlar, ülkedeki tüm sorunların kökeninde, 42 yıldan beri geçerli olan olağanüstü hal yasalarını görüyor. Nuaysi, bu kadar çok sayıda muhalifin gözaltına alınması ve mahkumiyetinin ancak bu yasalar sayesinde olanaklı olduğunu belirtti ve gerçek demokratik reformların hala çok uzakta olduğunu savundu:

”Her demokratik açılımın ihmal edilemeyecek kuralları vardır. Olağanüstü hal yasalarının, yani özel mahkemelerin iptali, keyfi tutuklamalara son verilmesi ve tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması bunlardandır. Ülkeyi demokratikleştirmek, en azından dünyaya açmak isteyen birinin bunu bir o yana bir bu yana adımlarla yapması olanaksızdır.”

Durum hassas

Suriye’de ve Arap dünyasında demokratik reformlar konusunda durum çok hassas. Aslında Arap ülkeleri, özellikle de Irak’ta Amerikan ve İngiliz varlığının ortaya çıkmasından beri iç ve dış baskılara dayanamayacaklarının bilincine varmış durumda.

Ama diğer yandan, Amerikalılar‘ın bölgedeki bu güçlü varlığı, muhaliflere karşı kullanılıyor ve onlara tavırlarıyla Ortadoğu’da Amerikan hegemonyasını sağlamlaştırma suçlaması yapılmasına yol açıyor. Bu, reformcu güçleri bölmek ve onların çoğunluğu Amerikan karşıtı olan halkın gözünden düşürmek için kullanılan siyasi bir silah aynı zamanda.